Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '14

 
Kategori
Futbol
 

Yaktın bizi Ünal Aysal!

Yaktın bizi Ünal Aysal!
 

manyakhaber.net


“Galatasaray’ı futboldan anlamayanlar yönetiyor” desem Sayın Aziz Yıldırım’ın çizgisine düşmüş olabilir miyim? Aziz Yıldırım biraz da  “Doğrucu Davud”luğu yüzünden kaybetmedi mi? Sayın Ünal Aysal da siyasi ama, Yıldırım’ın yanında biraz saf kaldı. Yani ne demek, Yıldırım’ı arayıp, “Ben bu işlerde acemiyim, bana yardım edin…” diye konuşmak. Yıldırım gibi bir adam bunu eninde sonunda kullanır.

Galatasaray’ın 550 milyon borcundan sözediliyor? Kim yaptı bu borcu be… Tabii, aslında onlar, yani bazı Galatasaray’lı yöneticiler, bu yıl da Şampiyon olacaklarını düşünüyorlardı. O paraları oralardan ödemeyi düşünüyorlardı; şimdi ise “el elde, baş başta..”kaldılar;  Yıldırım onları bir uyuttu ki… Haydaa, bir de baktılar, atı alan Üsküdar’ı geçmiş.

Tabii, şu 4-0’lık unutulmayacak Kasımpaşa yenilgisi de  işin tuzu biberi oldu

Ünal Aysal ne demiş :"Ben futboldan anlamıyorum ama futbolu anlayanlardan anlıyorum…” Ne demek bu? Anlayanlar, anlamayanlara lütfen tercüme etsinler.

Yani, Galatasaray seyircisi artık, durup durup, “Yaktın bizi , Ünal Bey…” diye bağırsa haksız mı? Söyleyin haksız mı olur!

Öteki yandan da, Ünal Aysal resti çekiyor, “Bırakıp giderim!” demeye başlıyor. Yüce Galatasaray Yöneticileri de, elde var 550 milyon borç; bir de Lig Üçüncülüğü (Allah beterinden esirgesin, şimdilik öyle…) “Aman yapma…” deyip, Ünal Aysal’ın eteğinden tutuyorlar. Sonunda bu borcu Sayın Aysal’a mı boca etmeye çalışıyorlar nedir? Aysal da bunu görüyor, kaçacak delik arıyor ama… Bu iş kolay değil. Adamı öyle kolay kolay bırakmazlar. Bu borçlara sen evet, dedin, altına da imzanı attın mı, iş bitti. Sen sorumlusun.

Fatih Terim’in en ufak falsosuyla onun işine son verenler; şimdi de Roberto Mancini’den kurtulmaya  çalışıyorlar,  ama adam takımı öylesine şartlara bağlamış ki; bugün gönderseler ; adama eşek yükü para ödeyecekler.. Zaten paraları, holdur holdur dağıttılar… Böylece “Hop tiri nam…” Bazılarında moral sıfır.

Takım ise,  Ünal Aysal, işin yarısında , “Her zaman da biz Şampiyon olacak değiliz ya..” dediği zaman zaten iş bitirmişti… Yani Şampiyon olamayacaksak, burada ne işimiz var deyip, tası tarağı toplayıp, bırakıp gidebilirlerdi…

Herkes sakat ayağında.. O kocaman Drogba’yı koydunsa bul…  Sneijder hala sağa sola koşup duruyor gariban. Selçuk, kör , topal, sakat… Mustafa Kemal’in askeri hep Selçuk’mudur?  Nasıl kurtarsın takımı tek başına Selçuk? El insaf! Ondan sonra Selçuk, şöyle , Selçuk böyle… Valla Selçuk, Yıldırım’ın gidişine üzülüp, Fenerbahçe’ye transfer olursa hiç şaşmam. Bir insanın üzerine bu kadar varılmaz. Çocuk sahada elinden geleni yapıyor. Başka ne yapsın!

Galatasaray Lig üçüncüsü oluyor ha! Sezonun başında söyleseler buna kimse inanmazdı. Belki Ünal Aysal’dan başka… O zaten başlangıçta şartını ortaya koymuştu : “Başarısız olursam, giderim…”

Sormalı : “Hani nerede..?”

Bu kadar Şampiyonluktan sonra,  Galatasaray Lig Üçüncülüğünü kendilerine yakıştıranlar,   utansınlar be… Kız Basketbol Takımı aç açına Avrupa Şampiyonu oluyor. Kızcağızların madalyalarını satıp borçlara yatırmak istiyorlar… Onların da sesi hiç çıkmıyor. Böyle Asil bir takım. Asıl Galatasaray Armasını onlar taşımayı hak ediyorlar.  Ötekiler değil…

Birileri bu durumdan utansın ama kim . Bilemiyorum.

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..