- Kategori
- Şiir
Yal'nız'lık
"...hayalleriyle yan yana, özlemli yatağında" / Görsel: tumguzelresimler.blogcu.com
O dingin sadeliği içinde,
"Yal"ın halini severdi yal'nız'lığın
İnsanı ezen, bozan
diğer hallerinden kaçınırdı.
Hoş, pek bilmezdi zaten o halleri,
kalabalığın içindeyken de.
Benzediklerini keşfederdi bazen
kendi kendine,
Bir taşra melânkolisiyle,
Yal'nız'lık hissinin
ve bir aşkın bitim senfonisinin
Sanki üçüzlermişçesine.
Bir de onun "nız"ını severdi,
kendince, "naz"dan biraz kırık bir devşirmeyle.
Anılarının nazlı, gelincik edalı
sevdalarına yakışan
Ve ince, kırmızı tülümsü yapraklarla
örterek
özlemlerinin siyah yalnızlığını
"Lık" bir ek di,
Onunla pek bir işi yoktu.
Bazen de,
ona mecbur kalışını severdi.
Başka neyini severdi,
zaman zaman unuttuğu,
Sayesinde ışıklı tüneller açıp
İç dünyasına daldığı
pervasız yolculuğunu.
Bırak, dediği zaman içindeki ses;
"senin bana, benim sana olanını
Esas olan,
benim bana yolculuğumdur ki,
Aslında en uzun, en ulaşılmaz olanı..."
Bazı sabahlar gibi o sabah da,
hayalleriyle yan yana, özlemli yatağında
koynunda yine yalnızlığı ile uyandı.
Böyle geldi ama,
hep böyle gitmez diye düşünerek
Ona bir kez daha şükranla sarıldı.
İ.Ersin KABAOĞLU,
20 Temmuz 2013, Ankara