Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '17

 
Kategori
Güncel
 

Yalan: Dünyadaki Kirler Üzerindeki Örtü ve Dinimiz

Yalan söylemek üzülerek belirtmek gerekir ki özünde yalan söylenilen kişi veya toplumun zararına olan eylemleri gizlemek için kullanılan bir abadır. O aba ki toplumun üzerinde devasa bir karanlık oluşturur, insanların yönlerini şaşırmalarına neden olur. Suyu bulandırarak balıkları şaşırtıp, dahası onları delirtip avlayan avcıların yöntemleri ile arasındaki fark sadece küçük nüans farklarıyla birbirinden ayrılırsa da özünde amaç aynıdır.  Bu aynılık toplumda balık avına nazaran kısa süreli olmamakla birlikte sürecin artmasıyla birlikte mayalanır ve daha etkili hale gelir. Toplumu derin bir çürüme evresine yalanı kullanarak sokan uzmanlar, sağlıklı olmasını diledikleri hiçbir toplumda yalanı yaşamaması gereken hastalık olarak bilirlemişlerdir. 

Yalanı hayır için kullanmak dahi, yalana dillerin alışması demektir ki, herkesin gözü önünde yapılmaması gereken en zararlı eylemdir. Televizyondaki bir ameliyatı izledikten sonra hangi kişi ameliyat yapabilir ki? Var mıdır öyle yetenekli bir kişi?

Topluma açık alanlara "Yalan Söylemek Tehlikeli ve Yasaktır!" ibaresi yazmak lazım.

Yalan İslam dinine göre defalarca tüm günahların örtüsü olduğu belirtilmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır: 

Yalan söylemek büyük günahtır. Bir âyet-i kerime meali şöyledir: (Yalan söyleyenler, iftira edenler, ancak Allahü teâlânın âyetlerine inanmayanlardır. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir.) [Nahl 105] (1) http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=1309

"Bakara(*) Sûresinin 10 . Ayetinde; Kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını artırmıştır. Söyledikleri yalana karşılık da onlara elem dolu bir azap vardır.

Bakara(*) Sûresinin 39 . Ayetinde :İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

Bakara(*) Sûresinin 87 . Ayetinde; Andolsun, Mûsâ’ya Kitabı (Tevrat’ı) verdik. Ondan sonra ardarda peygamberler gönderdik. Meryemoğlu İsa’ya mucizeler verdik. Onu Ruhu’l-Kudüs (Cebrail) ile destekledik. Size herhangi bir peygamber, hoşunuza gitmeyen bir şey getirdikçe, kibirlenip (onların) bir kısmını yalanlayıp bir kısmını da öldürmediniz mi?

Bakara(*) Sûresinin 102 . Ayetinde ; Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların (ve şeytan tıynetli insanların) uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre girmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve (özellikle de) Babil’deki Hârût ve Mârût adlı iki meleğe ilham edilen (sihr)i öğretmek suretiyle küfre girdiler. Halbuki o iki melek, “Biz ancak imtihan için gönderilmiş birer meleğiz. (Sihri caiz görüp de) sakın küfre girme” demedikçe, kimseye (sihir) öğretmiyorlardı. Böylece (insanlar) onlardan kişi ile karısını birbirinden ayıracakları sihri öğreniyorlardı. Halbuki onlar, Allah’ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi."

https://www.frmartuklu.org/konu/kuranda-ge%C3%A7en-yalan-%C4%B0le-%C4%B0lgili-ayetler.240947/

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..