Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '12

 
Kategori
TV Programları
 

Yalan Dünya'ya gülmeyen var mı?

Yalan Dünya'ya gülmeyen var mı?
 

Benim gibi sıkı dizi takipçileri de çok iyi biliyor ki, çok uzun zamandır ağlak dizilerden fenalık gelmişti hepimize. Millet olarak ağlamaya çok meraklıyız malum. Nerede duygusal, ağlatmaya hazır, içinde her türlü dram olan yapım var. Reytinglerde tavana vurur nedense. Hayır, pek çoğunuz biliyordur, gündüz kuşağında her türlü dramın yer aldığı o meşhur kadın programlarını seyreden, sonrasında da seyrettiği olaylardan etkilenip morali bozulan, ağlayan, uykusu kaçan insanlarız biz. Bizim gibi çalışan kesime Allah’tan o tarz programlar pek denk gelmiyor. Bizler akşam kuşağındaki dizilerimizle haşır neşiriz ama dizilerimizin de bahsettiğim programlardan kalır yanı yok tabii ki. Aşk, acı, gözyaşı, tecavüz, taciz, ayrılık, ihanet derken her türlü ızdırabı hep birlikte uzun zamandır çekmekteydik.

Ta ki Yalan Dünya bizi sarıp sarmayalana kadar. Şöyle bir düşündüm de, komedi dizilerinin oranı cidden çok az. Olanlar da komedi mi onu tartışırız. Şimdi bu gülmeye olan açlık sebebiyle mi Yalan Dünya bu kadar tuttu acaba? Bana kalırsanız kocaman bir HAYIR!

Komedi çok severim, gülmeyi sevdiğimdendir belki. Bugüne kadar nerede komedi denk gelirse seyrederim. Ama her şeye gülmem oda ayrı konu. Hatta ve hatta komedi seyrederken de her şeye gülmem. Komedi yapmak, insan güldürmek bana göre ağlatmaktan çok daha zor bir sanat. Ve ülkede bunu becerebilen kişi sayısı da bir elin parmaklarını geçmiyor ne yazık ki.

Gülse Birsel bunlardan bir tanesi işte. Gülse Birsel’in sadece dizileri değil, kitaplarını da okumuş biri olarak zekâsına, kalemine her daim hayran olmuşumdur zaten. Ve bugün Cem Yılmaz standup konusunda nasıl bir yerde ise, Gülse Birsel’de komedi sit com alanında aynı yerdedir. Seyredenler anlamıştır Yalan Dünya bambaşka. Avrupa Yakası’nın çok fanatik bir takipçisi olan benim için, Avrupa Yakası bile bir garip kaldı Yalan Dünya’nın yanında. Gülse Birsel bu defa hedefi tam on ikiden vurdu, üstelik kendini bile gölgede bırakarak.

Ben ilk kez kahkahalarla gülüyorum. Bir espri kaçırmamak için pür dikkat seyrediyorum. Hem de defalarca. Oyuncuların her biri inanılmaz derecede başarılı. Beyaz hakkında birkaç eleştiri okudum ama ben şahsen Beyaz’ın performansından çok memnunum. Beklediğimden çok daha iyi çıktı. Muhteşem Tülayman(İrem Sak) bir parça Yıldız Tilbe’yi anımsatıyor ve inanılmaz sevimli oynamış. Orçun’u daha önce yazmıştım. Altın Portakallı oyuncu olan Bartu Küçükçağlayan artık kendini aşmış. Adamın gerçek halini gözümde canlandıramıyorum.  Füsun Demirel benim en çok sevdiğim oyunculardan biridir. Hele son bölümde onun o çamaşır suyundan sulanan kafası beni gözümden yaş gelene kadar güldürdü. O nasıl performans, nasıl bir doğallık arkadaş ya. Hele o Nurhayat’ı seyrederken, güleyim mi, konuşmalarına mı yetişeyim şaşırıyorum. Açılay ise bizim evde kahkaha patlamasına sebep oldu. Çoluk çocuk hep beraber onun kahkahasını taklit edelim, onun gibi gülelim derken ev çınlıyor kahkahadan.  Ya o bilmiş, çakma sosyete Gülistan’a(Hasibe Eren) ne demeli. O dibi çıkmış sarı saçlar, o kılık kıyafet, yürüyüş, konuşma tarzı. Emir ve Bora ise cidden tencere-kapak misali birbirini tamamlayan iki karakter olmuş. İkisi de birbirinden komik, eğlenceli. Üstelik Emir’in “Serin”, “uuu, çok sert” kelimeleri de yakında dilimizden düşmez eminim. Olgun Şimşek ise düzenbaz Selahattin ile bahtsız Ahmet’i evlerimize konuk ederken, oyuncuğuna bir kez daha şapka çıkarmamızı sağladı. Tuna Orhan bu dizi için yapılmış en iyi seçimlerden biridir zira adamı görmek bile gülmeye yetiyor artıyor.  Bütün bu oyuncuların bir araya getirilmesi ise cidden çok büyük başarı diye düşünüyorum. Hepsi birbirinden usta, hepsi birbirinden kaliteli, başarılı. Gülse Birsel kesinlikle her açıdan en büyük alkışı hak ediyor.

Benim dizide favorim yok. Çünkü bütün karakterler bir numara. Birini diğerine tercih etmem gerekse inanın seçim yapamam. Her birinde ayrı bir renk, ayrı bir komedi var. Senaryo çok kusursuz, diyaloglar çok zekice, espriler kaliteli, kelime oyunları benzersiz ve komik. Ben tekrar tekrar hiç sıkılmadan seyrediyorum ve her defasında da gülüyorum. Evet, Yalan Dünya cidden komik. Gülümsetmiyor, kahkaha attırıyor.

Ve ben kendi adıma, gülmek isteyenlere şiddetle Yalan Dünya’yı tavsiye ediyorum.

Siyah İnci’den sevgiyle…

 
Toplam blog
: 55
: 2295
Kayıt tarihi
: 02.12.11
 
 

Kendi halinde bir TV izleyicisi ve yorumcusudur Siyah İnci. Tipik bir akrep burcudur.  Büyük çoğu..