Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '15

 
Kategori
Deneme
 

Yalan yastığımız,hile yorganımız

Yalan yastığımız,hile yorganımız
 

Görsel alıntı


Yalan ve hile insanlar için artık yastık, yorgan, döşek gibi olunca uyku tatlı, rüyalar pembe, birikim bereketli, kısmet hareketli olur.

Yaşamın her safhasında, atılan her adımda beyan edilen her söz ve söylemde, siyasette, ticarette, idarede, insan ilişkilerinde en büyük sermaye yalandır.  

Toplum olarak yalanı, hileyi seviyoruz. Yalan ve hile adeta aldığımız nefes, teneffüs ettiğimiz hava, içtiğimiz su, yediğimiz gıda haline gelmiş.

Hal bu ki, yalan en büyük günahlardandır. Bütün kötülüklerin müsebbibi yalan ve hiledir. Özellikle ülkeyi yönetilenler ve toplumun sair idarecileri hangi konuda olursa olsun ister insani, ister akıl dâhili, ister akıl harici halkına yalanlı, hileli sözlerle vaatlerde bulunmamalıdırlar.

Böyle olmasaydı, yalan ve hile bir alışkanlık olarak sevilmeseydi bu kadar değerli kılınmazdı. Sığınacak bir liman görünmezdi. Sürekli yalan söyleyen ve insanları aldatan kişinin toplumda saygın bir yerinin olması düşünülemez.

Yalan, gerçeğin karşıtı, kişinin doğruluktan ve dürüstlükten ayrılması, olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermesi demektir. Hile ise, aldatma ve sahtekârlık anlamlarına gelir.

Yalan ve hile ile inşa edilen bütün temeller sonuçta çökmüş, üzerlerine kurulan bütün duvarlar yıkılmış viran olmuş. Yalanla, hileyle ekilen bağlar bozulmuş ağaçlar meyvesiz kalmış, kurumuş solmuş.

Yalan söylemenin çeşitli nedenleri vardır. Bazı yalancılar bir çıkar sağlamak veya birilerini korumak için yalan söylerler. Bazıları ise övünmek veya önemli olduklarını anlatmak için yalan söylerler.

Peki, böyle bir alışkanlığın adı yalanlı hayat, hileli yaşam olmaz mı? Yalan, kişinin gerçeği saklayıp, bildiğinin aksini söylemesidir. Yalan, çok çirkin bir huydur. Dinimiz İslam yalanı, hileyi haram kılmış ve şiddetle yasaklamıştır.

Doğruluğun ödülünün mutlaka Allah tarafından verileceğine inanmalıdır. Aile yaşamında, ticarette, memurlukta, idarecilikte, devlet ve ulus hizmetinde, kısacası toplumun her kesiminde insanların birbirlerine karşı doğru ve dürüst olması herkes için bir görevdir.

Yalan ve hilenin en büyük kötülüğü insanı, Allah’ın rızasından uzaklaştırıp cehenneme götürmesidir. Yalan ve hile ayrıca insanları birbirine düşürür, güven duygusunu yok eder, toplum içinde karışıklıklara sebep olur, dostlukları yıkar, yerine düşmanlık tohumlarını eker.

Yalan ve hile er geç ortaya çıkacağından! Yalancılar ve hileciler kendilerine güvenilmeyen, saygı duyulmayan ve sevilmeyen insanlar durumuna düşürür. Kısaca yalan, insanı dünyada da, ahirette de felakete sürükler.

Yalan ve hile çıkar için, başkalarına yalan söyleyerek, hile yaparak onları kandırmaktır. Böylece hem kendi onur ve saygınlığını zedeler hem de başkalarına zarar vermiş olur. Yalan söyleyen ve hile yapan kişi kendisine olan saygı ve güvenini yitirir.  

Özü sözü doğru olan, inancının gereğini yerine getiren insanlar toplum tarafından sevilirler. Yalancılar ve hileciler ise toplumun huzurunu kaçırırlar.

Peygamberimiz, ‘’ Şüphesiz yalan, kötülüğe götürür, kötülükte cehenneme götürür, şaka olsa dahi yalan söylemeyiniz.’’ Buyurmuştur.

Yalanın söylenebileceği yerler:

Peygamberimiz, şu üç yer hariç yalanın her çeşidi Âdemoğluna haramdır; Erkeğin, rızasını sağlamak için hanımına söyleyeceği yalan.

Savaşta düşmana karşı söylenecek yalan.

İki Müslüman’ı barıştırmak için söylenen yalan.

“İki kişinin arasını düzelten, hayır söyleyip hayır tebliğ eden kimse yalancı değildir” buyurmuştur. 

İnsanlar arasında güvensizlik meydana getiren bir davranış olan yalan ve hileden kaçınmalı ve uzak durmalıyız. Yalan söyleyen ve hile yapan kişinin onur ve saygınlığı zedelenir.

Böyle insanların çevresiyle barışık, sağlıklı ve özgüven içerisinde yaşaması mümkün değildir.

İslam’ın kurallarına uymak isteyen bir kişi kesinlikle yalanın ve hilenin her çeşidinden uzak durmalıdır. Kendisi ve yakınlarının zararına bile olsa hiçbir zaman doğruluktan ayrılmamalıdır.

Yalan ve hilenin birçok insanların hayatını karattığı, hürriyetten yoksun bıraktığı, tamiri imkânsız zararlara sebebiyet verdiği açıkca görülmektedir.

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..