Yalancı bahar yanıltmasın

Küresel mali krizin ataklarının dalgalar halinde geldiğini önceki yazılarımızın birinde belirtmiştik. Aynen artçı depremler gibi; durup durup vuruyor.

Bir süre 1, 20’lerde istikrar kazanmış görünen ama aradan bir süre geçince yerinde duramaz halde yükselişe geçen ve bir ara 1, 83’leri zorlayan Dolar MB’nın müdahaleleriyle bir süreliğine 1, 70’lerde karar kıldı. Hatta Obama’nın ülkemizi ziyaret etmesi esnasında bazı Amerikan şirketlerinin devlet tahvillerinden 3 milyar doların üzerinde alım yapmasıyla 1, 60’ların içine geri çekildi. Ama arkasında bu yalancı bahar yerini yeniden kara kışa bıraktı. Dolar yukarı doğru ataklarına yeniden başladı.

Bir kere sel yatağına ev yapılınca doğal afetlerden, sel baskınlarından kurtulma olanağı var mıdır? Kambiyo yasasını değiştirerek paranın giriş çıkışına denetim duvarını yıkmışsın. Böylece ülkesinde Türk parası sürgüne gitmiş, Dolar ve Avro diktası kurulmuş. Tek taraflı bir tasarrufla Gümrük Birliği’ne girmişsin; Türk halkının alın teri göz nuru hortumlanmaktadır. Uzmanların hesaplamalarına göre Türkiye’nin toplam borcunun yüzde 40’ı kadar soyulmuşuz bu yolla. En önemlisi, Türkiye cumhuriyeti’nin toplam borç stoku, Osmanlı’nın son dönemini andırmakta, yarım trilyon dolara tırmanmaktadır.

Bu borç işi çok önemli. Yurdumuzun bağımsızlığını ve devletimizin egemenliğini tehdit edecek boyutlara ulaşmıştır. Öyle yüksek boyutlar ki, Mehmetçik’in kanıyla ödetilecek boyutlardadır.

6 Nisan tarihli gazetelerin verdiği habere göre, AKP hükümeti 2002 yılında kurulduğu günden 2008 yılına kadar Türkiye’yi yüzde 70 daha fazla borca batırdı. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında net dış borç stoku 88, 419 milyar Dolardı. Yüzde 70, 8 artışla bu 2008 yılında 150, 766 milyar Dolara fırladı. 6 yılda dış borç stokumuz net 62, 347 milyar Dolar artmış oldu. Bu dönemde bankacılık sektörünün dış borcu da yüzde 434, 8 artışla, 10, 351 milyar Dolardan 55, 358 milyar Dolara fırladı. Kamuoyunda sözümona 2001 krizinden sonra yeniden yapılandırılan bankacılığımızın bu yeni krizden etkilemeyeceği yalanı dolaştırılmıştı.

Türkiye İşçi Emeklileri Derneği (TİED) bir araştırmayla, Türkiye’nin 2009 yılında “dakikada 109 bin TL borç faizi ödeyeceği”ni saptadı. Bu yıl Türkiye’nin dış borç faiz ödemesinin 57, 963 milyar Doları bulacağı kaydedildi. (Cumhuriyet, 6 Nisan 2009)

İşte sel yatağı buralarıdır.

Sel yatağına ev yapanlar doğanın hışmından kurtulamazlar.

www.fatihozcan.org
www.fatihozcan.org/makaleoku.php?id=354