Yalçın Bayer

Bu hafta, Keşanlı Yönetici ve İşadamları Derneği KEYİAD, Yalçın Bayer'i konuk etti.

Hürriyet Gazetesi yazarı Yalçın Bayer, gazetecilik mesleğinde cesur kalemiyle dikkat çekiyor.

Bayer, daha önce Cumhuriyet Gazetesi yazı işleri müdürlüğü görevinde de bulunmuştu. 
Tek Rumeli ekranlarında 14 Şubat 2015 Cumartesi akşamı saat 20.00'den itibaren yayımlanan "Alternatifsiz Gündem"de Ahmet Eler'e "Feyzullah Aktan'ın geçenlerde bir yazısını koydum köşeme... Okudun mu?" diye soran Bayer, Hürriyet'teki köşesinde zaman zaman Keşan ÖNDER Gazetesi başyazarı Feyzullah Aktan'ın fıkralarına yer veriyor. 
Örneğin, 15 Temmuz 2004 tarihli "Atılan her zar düşeş gelmez" başlıklı yazısında da öyle yapmıştı Bayer...

Yaklaşık on bir yıl öncesine ait bu tespitleri, 2015 seçimleri için aday belirleme çalışmaları öncesinde bir kez daha hatırlamakta yarar var. 

Aday gösterme çalışmalarına  girişecek parti örgütlerinin, adaylarını tanımak adına, "Oturup birlikte bir çay içsinler" önerisi ile birlikte oyazısında bir de şu sorunun yanıtını arıyordu Bayer:
"Siyasi partiler mevcut siyasi yapıları ile halkın beklentileri doğrultusunda çözümler üretebiliyor mu?"

LİSTE BİRİNCİSİ YAPTIĞINIZ ADAYLARA DİKKAT!

Kariyer sahibi olduğu için sarıldığınız adaylar, gerçekten sizi temsil etmeyebilir.

*

On bir yıl önceki aynı yazısında Metin Çırpan'dan da söz eden Bayer, Çırpan'ın 1976-80 arasında Keşan Belediye Başkanlığı yaptığını, güzel hizmetler verdiğini, tarım alanları konusunda çok önemli bir konuya parmak bastığını yazmıştı:

"Toprak reformu dendi, kimse üzerinde durmadı. Fransa'da, de Gaulle zamanında, en küçük toprak 50 dönümden aşağı olamaz diye bir kanun çıkartıldı. Yani toprak, miras ve satışla bölünemez, dendi. Bizde ise tarlalar neredeyse bir dönüme kadar düşmeye başladı. Demirel, tapuyu deldirmeyiz dedi, böyle oldu. Bir şapka ile milleti arkasına taktı. Sağ iktidarlar tüketim toplumu yaptı Türkiye'yi... Keşan'ın 49 köyünden 3'ünde genç nüfus kaldı; geri kalanı emeklilik yaşını doldurmuş insanlar. Tarımdan nasıl verim alınacak; herkes kentlere kaçıyor." 

* * * 

Bugün geldiğimiz noktada pek de değişen bir şey yok gibi, ne dersiniz?