Yaldızlı kapağı olan kitaplar, akıl oyunları ve gündem

Ülkemizin oranı çok küçük olan kitap okuyan kesiminin büyük bir bölümü son yıllarda yoğun olarak aynı tip kitapları okudular. İçleri saçma sapan bağlantılarla, şifrelerle dolu bu kitapların ortak bir özelliği daha vardı, kapakları yaldızlı harflerle tasarlanmış olurdu. O yıllarda kitaplardaki bu özelliği çok severdim, bu sayede kitapçıda asla elime almayacağım kitapları bir bakışta anlardım.

Bu kitapların içeriğini nereden bildiğime gelince: Biraz Internet’ten, biraz da çevremde bu kitapları okuyup büyük heyecanla birbirine anlatan arkadaşlardan kulak misafiri olarak...

Ülkemizin az okuyan insanları sınırlı okuma zamanlarını bu gereksiz kitaplara harcayınca ne oldu? İşte şu günlerde yaşadıklarımız oldu. Bu saçma sapan kitaplar yüzünden daralan bakış açılarıyla olaylara yaklaştılar. Herbiri duyduklarıyla ilgili komplo teorileri üretmeye başladılar. Bu teorilerini eş dost sohbetlerine renk katmak için anlatanlara bir diyeceğim yok, o onların kendi sorunları... Sorun kafalarında kurguladıkları çok basit ve mantıktan uzak teorileriyle ülke gündemini oluşturmaya çalışanlarda...

İki olayı birbirine sıradan bir ilişkiyle bağlayanlar bile kendilerini dünyanın en zeki insanı sanmaya başladılar. Oysa kurgularının yaratıcılıktan uzak, hatalarla ve açıklarla dolu olduğunu farkedecek zeka ve yetenekten uzak olduklarını farkedemediler.

Bu mantıksızlıklar zincirinin oluşturduğu ortamdan nemalanmaya çalışanlar yani fırsatçılar bir hazine bulmuş gibi üzerine atladılar. Bütün bu olanların asıl sorumlusu o yaldızlı kapakları olan kalın kitaplardı.

Şimdi, 2001 yapımı bir film seyretmelerini öneriyorum: Akıl oyunları (1) ... Bu filmi anlayarak seyrederlerse, olmadık şeylere çok fazla kafa yormamaları gerektiğini, saçmaladıkça, saçmalıklarının boyutunun kendilerini aşacağını öğrenirler.

(1) Akıl Oyunları (A Beautiful Mind) (12-7-2007): http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=51728

Ankara, 14 Ocak 2009