Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '11

 
Kategori
Öykü
 

Yalnız bir yıldız

Yalnız bir yıldız
 

Yalnızlık


Yalnız bir yıldız 

Ne var poşette (ağzından kötü bir söz çıkacaktı ama tuttu dilini) 

Hiç akşam için nevale. 

Daha fazla soru ile karşılaşmamak için devam etti. 

Simit, poğaça… 

Yolda gördüğü bir film afişi onu çocukluğuna doğru yola çıkarmıştı. Bir İzmir akşamına gitti zaten epeydir yerinde durmayan aklı. 

Ne var o poşette. 

Ayakları o farkına varmadan onu evinin önüne getirmişti. 

Ekmek falan ne olsun. Dudakları sarkan kadın tutar çocuğu kolundan eve dalar aniden. 

Hadi sinemaya. 

Dur annemin hazırladığı poşeti alıp geleyim. Hızla içeri girip biraz sonra aynı hızla dışarı çıkar. Elinde bir poşet nevale akşam için. 

Ne bekliyorsun girsene içeri. Yüz ifadesinden hiçte hoşnut olmadığı belli olarak ağır aksak içeri doğru yürür. 

Hızlı adımlarla arkadaşlarının peşine takılır. Cıvıl cıvıl bir gişeden açık hava sinemasının biletleri alınır. 

Minder istermisiniz küçük beyler,  

Hayır. 

Delikanlı ne var o poşette 

Hiç 

Var o poşette bir şeyler. 

Al senin olsun poşette içindeki de der. Uzatır Poşeti yerlerine otururlar. 

İçeri girip elindekileri mutfak masasına bırakır. Çiçeklerin izin verdiği kadar aradan sokağa bakar. İçerden televizyonun sesi gelmektedir. 

Film başlayana kadar kulaklarına yeni moda bir şarkı dolar “ Sevda yüklü kervanlar” Müslüm Gürses adlı genç bir sanatçı yeni çıkmış. Plakları yok satıyormuş. 

Deme kız sahi mi. 

He sahi ne borçum var yalan söylemeye sana. 

Almazmısın küçük al bir poğaça ye. Yan sandalyeden gelen teklif geri çevrilmez. 

Elinize sağlık. 

Bu son sözü yüksek sele söylemiştir. 

Sana değil kendime yaptım bu kahveyi der kadın. 

Gözü bir yıldıza takılır. Yalnız bir yıldıza çocukça bir selam yollar içinden. 

 

 

 
Toplam blog
: 405
: 914
Kayıt tarihi
: 19.04.07
 
 

Okumayı ve kendimce yazmayı severim. Samimi eleştirilere açık biriyimdir. ..