Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '10

 
Kategori
Öykü
 

Yalnız Değilsin

Yalnız Değilsin
 

Kar tanelerinin her biri eşsizdir.


Yabancı değil gelen. Her yıl bu zamanlar bizi yalnız bırakmayan, hiç geç kalmayan eski bir dost. Kar tanelerinin büyüleyici danslarıyla süslediği, rüzgârın hüzünlü melodilerini fısıldadığı, tabiat ananın eşsiz senfonisi kış. Sonbahari uğurlamış bir kaç yaprak da veda dansı yaparak katılıyor bu senfoniye. Dalgalar, yorgun görünen günesin aksine, daha bir coşkulu kucaklıyor sahilleri. Her şey inanılmaz bir ahenk içinde. Beyaza boyanmayı bekleyen ağaçlar sabırlı. Etrafa çöken huzur ise sanki yaz geceleri boyunca göz göze olduğumuz yıldızlardan ödünç alınmış. Nice şaire ilham kaynağı olacak bir tablo hazırlanıyor.

Kışın getirmiş olduğu soğuk, doğayı bu şekilde bütünleştirirken, sevginin yokluğunda üşüyen ruhlarımız nasıl bir tablo çiziyor acaba? Sokakta yürürken bir bütünün parçası olduğunu unutmuş, sevgiden uzak kalmış, bembeyaz yüzler görüyorum. Ruhlarımız kaderin rüzgârında oradan oraya savrulurken, dünya dönmeye devam ediyor ve biz hala tutunabileceğimiz tek dalın sevgi olduğunu göremiyoruz.

Tabiat ana her mevsim sevgi tohumları serpiyor yorgun kalpler gezegenine. Biz tembel öğrenciler ise ilk ders olan sevmeyi öğrenemeden yaşamaya çabalıyoruz. Daha aynadaki insanın özel olduğunu bile anlayamadık. Sokakta kafasını kaldırmaya cesaret edemeyen, yaşamın sadece nefes alıp vermek olduğunu sanan insanlar olduk. Herkes bir yol çizmiş kendine. Ulaşılmak istenen amaca doğru yol alırken hangi değerlerin çiğneneceği de pek umurunda değil kimsenin. Kendini sevmeyi beceremeyen kişinin başka biri için değerli olabileceğine inanması gerçekten çok zor. Sabahları penceremden baktığımda rüya âlemine benden önce veda etmiş ve rüyalarını gerçekleştirmek için sokağa düşmüş insanları görüyorum. Bir çoğu çizgilere basmadan yürümeye çalışıyor, fark edilmek için atılan adımlar bir insanin yürüyüşünden çok bir makinenin yaptığı periyodik hareketi andırıyor. Fark etmeyi reddeden fark edilmek isteyen insanlar topluluğu. Biraz sonra ben de bu sahnede yerimi alacağım. Üstelik “fark etmeden fark edilmeyi isteyen insanlar topluluğu” diyerek fark edilmeye çabalayan biri gibi…

Yeni ev sahibim bir doktor. Kira kontratını yapmak için yanına gittiğimde hastalarından söz açıldı. “Büyülü bahçelerim onlar” terimini kullandı. Basit bir cümle kalbimde bir yerlere dokunmuştu. O zaman anladım ki onlar aslında bizdik. Bir yerlerde buluşuyor, yaşam için yardımlaşıyorduk. Uzaklarda yardıma muhtaç insanlar ile aynı ailedeydik. Sokakta yürüyen herkes büyük bir senfoninin parçalarıydı aslında.

Her şey kendimizi sevmekle başlıyor. Tek başımıza bir kar tanesi kadar eşsiz güzellikteyken, bir senfoni yaratabilmek için bir arada olmamız şart. İnsanların bize gülümsemesini beklemeden önce biz gülümseyelim. Zor durumda olan insanlara yardım edelim. Bir zamanlar kırmızı ışıkta bekleyen, omuzlari düşmüş yalnız bir adamın hikâyesini yazmak istiyordum. Şimdi ise yemyeşil kırlarda koşan insanların hikâyesini yazmak istiyorum. Umarım yorulmayız. Sevgiler

 
Toplam blog
: 38
: 363
Kayıt tarihi
: 06.06.10
 
 

Yaşam Koçuyum. Aynı zamanda Satış/Pazarlama konularında danışmanlık yapıyorum. ..