Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Haziran '10

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Yalnız dengini değil herkesi seven oğlum

İNSAN DENGİNİ SEVER

Merhaba Canım oğlum,

İnsanlar genelde kendi gibi düşünen, kendi hayat tarzını benimseyen insanlarla arkadaş olurlar. Bu ilkokuldan üniversiteye kadar böyledir.

Üniversite öğrencileri arasında yapılan bir araştırma, Üniversiteli erkek öğrencilerin arkadaşlarını genelde kendisi gibi siyasi düşünen insanlar arasından seçtikleri, kızların ise daha çok sevecen ve kendi gibi sevgiye önem veren insanlardan seçtikleri gözlemlenmiştir. Bunları zaten sen okulunda ilerledikçe ve bilgin arttıkça çok iyi anlayacaksın.

Canım oğlum,

Bunlar aslında sıradan şeyler. Yani insanın kendi gibi düşünen ve kendi gibi fikirlere sahip insanlarla anlaşması kolay iştir. Asıl iş, yani insan gibi insana yakışan, kendinden farklı düşünen ve yaşayan insanlarla da anlaşabilmek, onlara hoş görüde bulunabilmek, onları anlamak, onları sevmek ve onların işlerini de kolaylaştırmak ve onları da kendimiz gibi sevebilmektir.

Canım oğlum,

Ama sende bilmektesin ki, günümüzde insanlar maddi beklentilerinin ve maddi çıkarlarını ön plana çıkararak eskisi gibi dava gütme, ideolojik takılma gibi şeyler yapmamaktalar. Yani kendi beklentilerine cevap veremeyenler akrabaları bile olsa sevememekteler. Ama sen maddi şeylere değer vermeyen bir ailede yetiştiğin için hayatı ve insanları bize verdikleri bilgi ve sevgisi ile değerlendirmektesin. Bunu da zamanla aileden öğrendiğinin farkına vararak hayatta maddi şeylerin yanında manevi şeylere değer vermenin de mutluluk getirdiğini göreceksin.

Canım oğlum,

Bizlerin amacı sadece birbirimiz sevmek olmamalı. Aynı zamanda da yakın arkadaşlarımız ve çevremize sevgi vermenin dışında aynı zamanda, onların başkalarını da sevmelerine ve sevgiyi ön plana çıkarmalarına destek olalım.

Canım oğlum,

Sevginin olmadığı yerde korku olur. Korkarak yapılan işler hiçbir zaman ne yapana ne de yaptırana fayda vermez. Arada sevgi ve saygı olduğu zaman işler hem verimli, hem güzel hem de yapılan işlerin ilerde daha güzel olacağının ip uçlarını verir bize.

Sevgili oğlum,

Ülkemizin düşmanları bile bizim birbirimizi sevmemizden ve yardımlaşma duygularımızdan hep rahatsız olarak, aramıza basit sebeplerden dolayı nifak tohumları atarak bizi düşman yapmaya çalışırlar. Sizler uyanık gençler olarak ülkemizin düşmanlarına birbirinizi hakiki manada severek karşılık verirseniz o zaman onların oyunları da boşa çıkar. O yüzden bizim gibi düşünmeyen ve yaşamayan insanları da sevmemiz gerçek manada önem arz etmektedir.

Canım oğlum,

Basit tabiatlı insanlar, kendini geliştirmeden, güçsüz gördükleri iş arkadaşlarına, komşularına, engelli arkadaşlarına hep aynı şeyleri konuşarak , onları onun bunun hakkında konuşturarak ve lafları aleyhinde konuşturdukları insanlara anlatarak bir nevi nifak yaparlar. Bunun adı da sevgi olur. Halbuki gerçekte bu seviyesizliktir. Bunu fark eden ve kendilerini uyaran insanları da bu yüzden sevmezler. Çünkü basit davranışlarını geliştirmek ve hatalarını düzeltmek için çaba harcamazlar ve basit yaşamak onların işlerine gelir basit yaşayan insanlar hiçbir zaman da mutlu olmazlar. Mutluluk başkalarına maddi ve manevi açıdan yardımcı olmak ile olur.

Canım oğlum,

Bizler basit tabiatlı insanlar olmamalıyız. Ara bulan, insanları kaynaştıran, onlara sevgi ulaştıran insanlar olmaya bakmalıyız. Bazen bakarız ki imam, öğretmen gibi insanlar, ara bulacağım diyerek, basit gördükleri kolay ikna edeceklerini sandıkları insanlara fikirlerini dayatma yolunu seçerler. Bu dayatma geri teptiği zaman kendi dayatmalarını kabul etmeyenleri bu sefer suçlamaya, onların sağlam düşünmediklerini iddia eder gibi hakarete iftiraya başlarlar. Mesela derler ki “ O senin kardeşim” sanki biz kardeşlerimizi tanımayacak kadar aptalız. İşte basit fikirler böyledir oğlum. Biz ise basit fikirli olmadan insanlara bizden istedikleri oranda bilgi ve sevgi verelim. Dayatmadan baskı yapmadan.

Canım oğlum,

Dedim ya insanlar kendi ayarında olmayan insanları kolay kolay sevmezler. Kendinden üstün gördüklerini fazla abartırken veya sevdiklerini, kendinden aşağıda gördüklerini de baskı altında tutmaya, onlara fikirlerini dayatmaya bakarlar. Kendinden üstün gördükleri patron, veya amir insanların dayatmalarına sessiz kalırken, kendilerinde aşağı gördüklerinin dayatmalarına boyun eğmemesi ve dik durmaları onları çileden çıkarır. Bilgi olarak ve maddi olarak küçümsedikleri insanların kendilerini asla geçmesini istemezler ve bu sağlıklı kişilik yapısı değildir. Sağlıklı olan herkesi sevmek ve sevgide ölçüyü kaçırmamaktır.

Canım oğlum,

Sen ailenden sevgi görmektesin. Olabilir ki, arkadaşların içinde ailesinden sevgi göremeyen arkadaşlarında vardır. İşte onlara sevgini göstermekten asla geri kalma ve sevgi göstermeye devam et. Onlar senden sevgi ve bilgi aldıkça sana olan sevgileri artacak ama bunu da sakın abartma ve insanları sıkarak sevgi gösterme.

Canım oğlum,

Bende annem ve babam da sevginin lafının çok olduğu ama hakiki manada sevgi olmayan ailelerde büyüdük. Lafta seven çoktu ama icraata gelince, hasta iken, düğünlerimizde, hatta cenazelerimizde nedense bu bizi sevdiğini söylediklerimizi göremezdik ve onların bu acı tatlı günlerine gitmediğimiz zaman çok kızarlardı. Al sana sahte sevgi gösterileri. Sonra da bizlere “sen akrabanı seversen onlarda seni sever” derlerdi. Tut kelin perçeminden işte. Bunlara sen hayatta çok rastlayacaksın. Annem ve babam, ben rastladığımız gibi.

Canım oğlum,

Sevgi yaş ile anlaşılan bir şey değil, sen 10 yaşında sevgiyi hakiki manada anlarken, 85 yaşında büyüklerimiz halen yukarda anlattığım gibi sevginin dalgasını geçerek küçümseyecek ve dalga geçecek insanlar aramaktalar “ Akıl yaşta değil baştadır” “gibi bende derim ki “ Sevgi dilde değil, gönülde ve beden dilindedir” Bunu da sen anlıyorsun umarım.

Canım oğlum,

Sevmediği halde seviyormuş gibi rol yapanlar aslında karşısındakini değil sadece kendilerini kandırmaktan başka bir şey yapmazlar. Bunun farkına da varamazlar şimdi sana bunları yazdığımı görenler, “ Bu adam da oğluna mektup yazarak kendini alim sanıyor” derler. Ne derse desinler eli kalem tutanlar oğullarına ve kızlarına yazarak güzel şeyler yapmaktalar. Varsın insanlar ne derse desinler. Atalarımız boşuna “ Eşeğin kuyruğunu sakın karanlıkta kesme, kimi uzun der kimi kısa der” dememişler boşuna.

Canım oğlum,

Herkesi gerçek manada seven ve sevdiğini de sadece dil ile değil, gönül ve beden dili ile dile getiren insanlar her zaman sevilecek ve yanlış anlaşılmayacaktır. Sen de herkesi davranışlarınla, onları kollarınla kucaklayarak, gözlerinle mest ederek, acı ve tatlı günlerinde yanlarında olarak göstereceksin ki, insanlara karşı inandırıcı olacaksın. Samimi insanları da herkes anlamasa bile samimi olan insanlar er veya geç anlayacaklardır.

Muhabbetle kucaklarım, herkesi kucaklayan bir oğlun da babası olmak isterim.

TURAN YALÇIN-TOKAT

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..