Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Yalnız prenseslerin öyküsü

Bu hitap, bu yorum, bu makale, bu nesir, bu yazı bütün yanlız prenseslere olsun... Ne isteyebilirler ki? Sadece hayatlarında düzgün bir erkek, çocukları ile ilgilenen bir baba, evine ekmek getiren bir koca. Bu kadar kısa ve basittir aslında onların mutlulukları. Çünkü daha fazlasına ihtiyaçları yoktur. Onların gözü yükseklerde de değildir. Aldatmasın kocası, yanlızca onu sevsin her şartta yanında olsun...

Arar durular hep yıllarca, ve ya bir köşede beklerler hayallerindeki prensi. Belki çok azı kavuşur. Ama bir çoğu bulduğunu zannedip sonunda yanıldıklarını anlarlar ama aradan bayağı bi zaman geçmiş olur. Bu yolun dönüşü kalmamıştır artık. Hem çocuklar dünyaya gelmiş, hem eski güzellikleri kalmamış hem de artık özgüvenlerini yitirmişlerdir. Bu yolun artık dönüşü daha da üzücü olabilir. Çaresiz katlanırlar hayata, yaşam mutlu etmesede artık küçük şeylerden mutlu olmasını bilirler. Çocuğunun ilk anne deyişi, çocuğun ilk karne alışı ve belkide ilk kızını gelin etmenin verdiği büyük mutluluk.

Ama hep içlerinde bir eksiklik vardır. Yıllarca kurdukları hayalin gerçekleşmemiş olması içten içe kemirir. Sevmediği kocasına bile sonradan sevgi kapılarını açar. Razıdır artık kaderine...

Peki nedir yanlış olan nedir yapılan yanlış ve nerdedir. Elbette hiç bir erkek ve hiç bir bayan mutsuz olmak için evlenmezler. Zaman sevgiyi ve saygıyı yıpratır. Bencil olmak hep kendisinin sevilmesinin isteği, hep kendisis ile ilgilenilmeyi istemesi ve sonunda hayal kırıklıkları.

Belki de hayal kurarken bu kadar bencil olmasak, en azından hayallerimizi yüzdürmeyi becerebilsek bu kadar üzülmeyeceğiz ama hep bencil isteklerimiz ve daha sonra istemediğimiz ve bize ait olmayan hayatı yaşamak zorunda olmamız. Sıkıntı belkide bundadır.

Hep küçük şeylerle mutlu olmayı, asla ulaşamayacağımız hedeflerin peşinden koşmayı bırakabilirsek eğer belki de çok mutlu olacağız. Kimbilir belkide standartları ve beklentileri düşürmek iyi gelecek.

Hayat aslında bir gerçek öykü, kimi zaman okurken çok neşe aldığımız kimi zamanda kendimizden geçtiğimiz. Keşke yaşamayı ve sahip olmayı becerebilsek.

Mutluluk ve istikrarlı bir huzuru elde etmek bu kadar zor olmasa gerek. Belkide gözden kaçırdığımız çok basit hatalar yapıyoruz da farkında değilizdir. Kendimizi eşimizin yerine koyarak düşünmek gibi, bu hayatın özel değilde iki kişilik olduğunun farkında olmak gibi, hep fedakarlıkta birbirimizi geçmek için yarış yapmak gibi ve hiç bir zaman birbirimize olan iyi niyeti bozmamak gibi. Belki de mutluluk elde olanlara yeterince sahip olup onlarla yetinmeyi bilmektir.

Hiç bir şeyin kolay olmadığı gibi mutlulukta elbette kolay değildir. Bunun için bellli başlı mücadele vermek gerekir belki de. Belki de beraberr yaşamayı öğrenmeden mutlu olamayız. Toplum ailelerden aile de bireylerden oluşur. Yani herşeyin kökü yine bize dayanıyor. Ne olur yaşarken yanıbaşımızda büyüyen çiçekleri ezip geçmeyelim. Yıllarımızı belki de bir ömrü verdiğimiz insanları üzmemek için biraz daha gayret edelim.

Beraber yaşamakta olduğumuz insanları frekansına girmeyi başarabilirsek eğer belki de çok uyumlu olacağız. Ama herkes bir başka telden çalarsa elbette aile içinde huzur ve mutluluk geçmişte ve ya gelecekte olan hayalden başka bir şey olmayacaktır.

 
Toplam blog
: 22
: 2321
Kayıt tarihi
: 16.07.07
 
 

Konya'da ticaretle uğraşmaktayım. İşim rahat ve basit olduğu için sosyal ve düşünsel olaylara, yaşam..