Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '13

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Yalnızca aptallar ve ölüler düşüncelerini değiştiremezler

Yalnızca aptallar ve ölüler düşüncelerini değiştiremezler
 

“Yarın sabah, ne sevdiğiniz kişilerin yüzleri ne de kendi yüzünüz aynı olacaktır.”

(Leo Buscaglia)

Günümüzde her şey hızla değişiyor. Zaman kanatlanmış dörtnala koşuyor. Değişim de ister istemez hayatın birçok alanında baş gösteriyor. Teknoloji, ihtiyaçlar, zevkler, aşklar ve daha birçok şey değişiyor. Böylece yaşamımız da değişmiş oluyor.

Değişimi, Rıchard Wılkıns, “Mental Tonıc” adlı kitabında şöyle ifade ediyor; “Gerçek değişim, kimi eski şeyleri bambaşka görmeye başlamaktır.”Değişimden kastımız, tabii ki insanın kendi özünü ve değerlerini yitirmeden, kültürüne sahip çıkarak kendini yenilemektir. Çağın gereklerine göre davranarak yaşamını daha yaşanılır hale getirebilmek, kendisini sürekli arkada bırakacak saplantı ve alışkanlıklardan arındırıp ileriye doğru adım atabilmektir.

Değişim ve yeniliğin artık günümüzde zorunlu bir hal aldığı bir gerçektir. Değişenin önünde ne kadar durabilirsiniz ki? Beklentilerimiz, ihtiyaçlarımız, zevklerimiz, dinlediğimiz müzikler, hatta sevdiklerimiz bile değişmiyor mu? Çocuklarımız artık doğum gününde kendisine cep telefonu ya da bilgisayar alınmasını istiyor. Bayramlarda artık şeker dahi toplamıyorlar. Onların bile beklentileri, ihtiyaçları artık çok değişti. Ya biz yetişkinler? Eşimizin ya da sevgilimizin ne kadar özel günü varsa bunları kutlamaya çalışmıyor muyuz? Bu özel günler unutulduğu zaman başınıza neler gelebileceğini şimdi saymama gerek yok herhalde. Birçoğumuz böyle günleri unuttuğunda sevdiği tarafından muhakkak bir tepkiyle karşılaşmıştır.

Zamanla sevdiklerimizin de beklentileri değişiyor. Duygularımız, hoşlandığımız şeyler, fantezilerimiz sürekli değişiyor. Marlo Morgan’ın da dediği gibi “Eski düşüncelerden, alışkanlıklardan, inançlardan artık sıyrılmak gerekir.”Bizler de üstümüzdeki elbiselerden başlayarak kendimizi değiştirebiliriz. Gözlerimizi iyi açarak çevremizde değişen şeyleri görebilir, yaşamın sürekli değişim içinde olduğunun farkına varabiliriz. Mesela, öncelikle değişime kendimizden başlayarak önyargılarımızı, alışkanlıklarımızı, hep aynı renkteki düşüncelerimizi değiştirebiliriz. Yaşamın sadece siyah beyaz renklerden ibaret olmadığını, farklı renklerin de olduğunu görebiliriz. G. Burgess, bu konuda “Eğer son birkaç yılda önemli bir fikrinizi değiştirip yenisini edinmediyseniz, hemen nabzınızı kontrol edin; ölmüş olabilirsiniz”der.

Herkesin dilinde demokrasinin konuşulduğu şimdilerde artık önyargılarımızı da yıkarak farklı düşüncelerle bir arada yaşamayı, hoşgörülü olmayı ve hiçbir şeyin artık eskisi gibi olamayacağını idrak etmeliyiz. Değişimin önüne set koyduğumuzda kendimizi dört duvar arasına hapsetmekten öte gidemeyeceğimizi bilmeliyiz. Aynı zamanda çağı kaçırdığımız vakit artık bizimle birlikte yürüyecek kimsenin olmayacağını da görmeliyiz. Osho, “Olgunluk” adlı kitabında değişim için şöyle der: “Yeniye yeni olarak karşılık ver, yeniye eskiden karşılık verme. Eskiden karşılık verirsen kaçıracaksın… Seninle etrafında olan arasında bir köprü olmayacak. Hep geç kalacaksın, her zaman treni kaçıracaksın.” Geç kalmanın acısını zamanında milletçe yaşadık. Gorbachov, “Hayat geç kalanları hiç affetmez.”der.

Artık geç kalıp ağır faturalar altında kalmak istemiyoruz. Bunu da kaldıracak gücümüz de yok zaten. Öncelikle birey olarak her zaman bir önceki halimize göre daha ilerde olmak için uğraş vermeliyiz. Bunu başarabildiğimiz vakit, başkalarından da ilerde olacağımızı unutmayalım.

Unutulmamalıdır ki, güneş her sabah aynı yönde doğuyorsa da biz her sabah aynı değiliz. En azından duygularımız, düşlerimiz, hayallerimiz farklı. Bakarken güneşte gördüğümüz güzellikler farklı. Siz aynı olduğunu düşünseniz de her doğan gün bir öncekinin aynısı değildir. O halde kendimizi tanıyarak değişmeye başlayalım. Hayatın farklı renklerini görmeye çalışalım. Neale Donald Walsch’ın da dediği gibi, “Eski rotamızı bırakıp yeni kıyılara doğru yüzelim.”

 

 

 
Toplam blog
: 46
: 1156
Kayıt tarihi
: 07.05.13
 
 

1977 doğumlu. Atatürk Üniversitesini bitirdi.Öğretmenlik ve yöneticilik yaptı.2007'de Ankara Üniv..