- Kategori
- Psikoloji
- Okunma Sayısı
- 599
Yalnızlığım benim yüzümden mi ?

Kimi susarak paylaşır dertlerini karşısındakiyle, sadece gözleriyle. Kimi ise bağıra bağıra anlatarak ve ağlayarak döker içini. Kimi de sakince konuşarak, en sinir bozucu anlarda bile sakinliğini koruyarak hayretler içinde bırakır karşısındakini. Kimininse ne susmasına, ne bağırmasına, ne de sakince konuşmasına gerek vardır. Birşeyleri paylaşasacağı, anlatacağı ve karşılıklı sarılacak ağlayacağı kimsesi yoktur çünkü alır aynayı karşısına ve başlar konuşmaya. Her hüzünlendiğinde karşısındakinin de hüzünlendiğini görüp mutlu olur. Hangi insanın hangi dostu her üzüldüğünde üzülüp, her ağladığında ağlayabilir ki ve hangi insanın kendisine kendisinden başka bu kadar sadık dostu olabilir ki. Bende susma, bağırma ve sakince konuşma zahmetinden kurtulanlardanım. yani aynanın karşısına geçip ağlayanlardanım.
Aynaynanın karşısına her geçtiğimde hüzünlerimin arasına bir de sorular sıkıştırıyorum. Susunca ağlıyorum ve ağlarken soruyorum kendime: yalnızlığım ve kaderime terkedilmişiliğim benim yüzümden mi ? Yoksa beni hiçbir zaman anlamayan ya da anladığını sanıp aldanışta kalan insanlar yüzünden mi ? Soruyu soruyorum ve hemen kaçıyorum aynanın karşısından, korkuyorum çünkü, "yalnızlığın senin yüzünden" demesinden. "İnsanları kendinde sen soğuttun ve yalnızlığı sen seçtin, şimdi de
cezanı çekiyosun sonsuza kadar çekeceksin". demesinden korkuyorum kendimin kendime.
Bir şeylerin cezasını çektiğimi sanırım biliyorum, aynanın karşısındayım ağlıyorum. Karşımdakinin de ağladığını görünce "benim için ağlıyor" diyor, seviniyorum. Aynanın karşısına geçiyorum, ağlıyorum. Benim derdime benimle beraber bende ağlıyor, seviniyorum. Beni bana bakıyor, ağlıyorum.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
