Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Yalnızlığınızı toparlarken sevgiliniz...

Yalnızlığınızı toparlarken sevgiliniz...
 

Çok değil birkaç saat ya da bir kaç gün sonra gelecek. Çaktırmadan içeriyi süzecek, her zaman olduğu gibi yakalanacak gözlerime. Bir türlü açamadığı demir kapıyı açmam için yalvaran koca gözleriyle ikna olmamı sağlayacak ve açacağım paslı, demir kapıyı usulca.

Önce ona sarılmadığım için küsecek, kaşları çatılacak. Bunu her zaman yapar, onu öpmem için böyle davranıyor, öperim bende. Uzun uzun değil tabi ki küçük bir öpücük. Bu onu yatıştırır her zaman; fakat her zaman boynuna atlamam gerektiğini düşünür. Uzun zaman geçmiştir görüşmeyeli ve bunun karşılığı kesinlikle üzerine atlamak, boynuna sıkıca sarılmaktır, eksikte olsa küçük öpücük aramızı düzeltir.

İçeri girer girmez ortalığa saçılmış yalnızlığımı toparlar, bir çöp poşetine doldurur. Giderken atmak üzere kapının önüne koyar… Bir süre pisliğimden yakınacaktır bundan eminim; ama ortalıkta o kadar pis değildir bence. Yani geleceğini haber verdiğinde toparlamaya çalışıyorum kendimce. Sonra, bir şeyler pişirecektir bana. Nedense o yokken ne yersem yiyeyim doymayacağıma inandırmış kendini…

Yemek pişirme esnasında onu seyretmeme izin vermiyor, maçta izleyemiyorum. Bu sürede ne yapılacağı belli değil, gazete falan da okunamıyor. İlgi hep onun üzerinde olmalı…

Bin bir sorunu bırakıp gelmiştir, ister ki bir kaç saatte olsa onun etrafında dönsün dünya. İstediğini alır, alacaktır. İnanmıştır çünkü; bu masal onun masalıdır ve istediği gibi yaşayacaktır, istediği olmazsa masal olmaz ki! O zaman masal olmalıdır kadınım için o birkaç saat der ve elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım, bir erkeğin olanca duyarlılığı ile. Sorun aslında masalı geliştirmek, hoşlanacağı şekle dönüştürmektir. Neyse ki yemek pişmiştir, biraz süre kazanmak için iyi fırsat doğrusu.

Güzel olmak zorundadır her yemek risklidir ya beğenilmezse? Böyle bir şey olamaz, güzel olmak zorundadır, dikkat edilmiştir her ayrıntıya. Yine de ilk lokmaları atarken cevap bekleyen gözleri gözlerinizdedir. Sözcüklerle ifade etmeniz mümkün değildir, o bilir bunu. Yediklerinizden zevk aldığınızda yüzünüzden belli olur çünkü. Cevabı bulduğunda mimiklerinizde soracaktır ‘ Aşkım nasıl olmuş yemek’ diye.

Yemekten yeterince zevk alındıysa artık kadınlık gösteri taçlandırılmalıdır. Özenle taranmış saçları okşanmalı, sevdiğinin yanındayken titreyen bedenine dokunmalıdır. Bir kadın için çok önemlidir beğenilmek, istenmek. Ruhunu doyurduktan sonra şımarıklığı tutacaktır elbette. Aşığının küçük evinde kendine ait izler bırakacaktır. Erkeklerin bulamayacağı, küçük küçük ayrıntılar, gizler… Olur ya bir kadın yanlışlıkla da olsa uğrarsa anlasın burada bir kadının ruhu gezinmekte hala. Sonra alel acele toparlanıp tutturacaktır “n’olur dışarı çıkalım”. Çocuklaşıp, küsecek ve ikna edecektir sonunda beni hiçbir zaman azıyla yetinmesini istemediğim kadınım. Yetinmeyecektir bilirim, çıkıp dolaşılacaktır aşıklar şehrinde saatlerce, belki birkaç bira içip sarhoş olmak, belki bol köpüklü Türk kahvesi isteyecektir… Son otobüse yetişmenin telaşıyla hızlı adımlarla koştururken durağa ne güzeldir İzmir’in ışıkları. Uykuya dalmak üzeredir deniz, midyeciler son midyelerini satmanın telaşında…

* * * *
Nerde kaldı acaba saat epey ilerledi!

Murat AYDEMİR

 
Toplam blog
: 127
: 902
Kayıt tarihi
: 06.12.07
 
 

Gazeteciliğe az çok bulaşmış, memleket meselelerini ve dünya gündemini takip eden, okuyan yazan b..