Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '11

 
Kategori
Güncel
 

Yalnızlık...

Yalnızlık...
 

kore gazisi


Her kimliğe doğuştan yazılı tek uğraşıdır. ‘Yalnızdır insan hep kalabalıklara karışma telaşı bundandır, kalabalık yalnızlıklar, yalnız kalabalıklar oluşur şehir şehir, ülke ülke. Kalabalık arttıkça artmaktadır yalnızlık, insan bir ölümü istemez birde, ondan beter yalnızlığı, ama ikisi de mutlak gelir başına bir yalnız yaşama sırasında.

Ölümün değil ama yalnızlığın bir tek çaresi var dedi: tek çaresi AŞK tır. Bir yalnız yaşama sırasında nefes almanın, aşkta zaten iki yalnızlığın ortak bir yalnızlıkta buluşmasıdır dedi ve gösterin birbirinize yalnızlıklarınızı ‘ derken Yılmaz Erdoğan Bana Bir Şeyhler Oluyor adlı tiyatro oyununda, bazı acı gercekleri yüzümüze vuruyordu bu cümleleriyle …. Kore gazisi 80 yaşındaki Muharrem Topçu, terk edilmiş bir restoranın baraka benzeri bölümünde ölü bulunmuştu. Kimsesiz Kore gazisi bulunduktan üç gün önce yaşamını yitirmişti ve bulunduğunda içler ürperten bir deri bir kemik kalmış cesedinin fotoğraflarını gördüğümde tüylerim diken diken olmuştu birkaç saniyeden fazla bakamamıştım fotoğrafına ….. insanlığımdan utanmıştım …. Ve daha acı tarafı kimliğini tespit etmek adına günlerce morgta bekletilmiş cenazesini almaya hiç bir yakını gelmemesi haberiyle daha da nefret eder olmuştum insanlığımızdan … yalnızdı kore gazisi Topçu tıpkı diğerleri gibi … ‘İnsan bir ölümü istemez birde, ondan beter yalnızlığı, ama ikisi de mutlak gelir başına bir yalnız yaşama sırasında’ diyordu Yılmaz Erdoğan ve Muharrem Topçu bu 2 acı gerceği yaşamıştı ömrünün son dakikalarında… Yalnız ölümdü adı… Türkiyenin Utanç resmiydi o karelere yansıyan acı görüntü ve hiçbir acıklaması yoktu… Bu acı kaderi onunla paylaşan daha nice yalnızlar vardı ….. Sokaklarda donmak üzereyken bulunan Birol Işın’ın yalnız ölümü… 2002’nin Ağustos ayında hayata gözlerini yalnızlık içinde yuman Sami Hazinses… Bursa Devlet Hastanesi morgunda yapayalnız kalan Sevim Şengül bunlardan sadece bir kaçıydı… İnsanlık adına güzel şeyler gerçekleştiren yıllarını insanlara , sanata adamış bu kişilere bu denli acı , açlık, sefalet ve yalnızlık içinde bir ölüm ne denli yakışıyordu ve kimin ayıbıydı … Neden sahip çıkılmıyordu… Hiç unutmuyorum genç kızların hayallerini süsleyen yakışıklı jön Mesut Engin sokaklarda açlıktan sersefil olmuş bir halde bulunmuştu….gidecek bir yeri olmadığı için otobüs duraklarında yaşıyordu… yıllarını sinemaya adamış 31 filmde başrol oynamış sanatçımızın hak ettiği yer otobüs durakları ya da sokaklar mıydı... neden sahip çıkamıyorduk bu kadar aciz bu kadar 3. dünya ülkesi miydik… Afrika’da açlıktan ölen insan kareleri geliyor gözümün önüne neresinde kalmıştık Dünya’nın ???? Soruyordum ama bir cevap bulamıyordum ….. bu kareler görüntülendiğinde raiting amaçlı, kameralarla ziyaretine gelip prim yapmaya çalışan sanat camiasından bir takım isimler neden kameralar kapandığında yalnız ölümlere terk ediyordu sanatçı dostlarını… tabi dostluk denirse buna... Değerler bu kadar çabuk mu yitiriliyordu yada insanlar bu denli duyarsız nasıl kalabiliyordu ? Ölümleri yaşadıktan sonra kameraların karsısına geçip bundan sonra daha rahat bir hayat sürmeleri için gerekli çalışmaları yapacağız seklinde naralar atmak bir anlam ifade etmiyordu artık … Bir takım önlemler almak için geç kalınmamış mıydı ya da gercekten alınacak mıydı ? Merak ediyorum tüm gaziler ya da geçmişte toplum için faydalı şeyler yapmış bu insanlar dünyada kalmadığında mı alınacaktı önlemler daha ne kadar yalnız daha ne kadar açlık içinde ölüm gerçeklesecekti…… Zamanında bu Vatan için canı pahasına savaşıp gazi olan , bizlere güzel eserler bırakmak adına canla başla çalısan ve hala ekranlarda izlemeye doyamadığımız film yıldızlarını , eserlerini okuyup aydınlandığımız yazarlarımızı , bırakın onu para kazanma hırsıyla eserlerini dizilere dönüştürdüğümüz üzerlerinden prim yapıp para kazandığımız bu değerli insanları bu sekilde mi ödüllendiriyorduk… Yalnız ölümlere mi terk ediyorduk … Yada şöyle sorayım ‘Peki sizi nasıl bir ölüm bekliyor ‘ hiç düşündünüz mü??? Sahip oldugumuz değerlerin farkına varmak ve kıymetini kaybetmeden anlamanız dileğiyle….. 

 
Toplam blog
: 58
: 3499
Kayıt tarihi
: 16.11.10
 
 

Mersin Üniversitesi Turizm Otelcilik Konaklama işletmeciliği mezunuyum. ..