Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Haziran '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Yalnızlık kalabalığa yeniden karışmaktır

Yalnızlık kalabalığa yeniden karışmaktır
 

Aşk dörtnala koşmaktır.

Sevinç, özlem, mutluluk gibi duygularla boğulmaktır.

Aşk boğulduğunu fark etmeyip cennette gittiğini zannetmektir.

Dörtnala koşarsın nereye gittiğini bilmeden. Koşarken arkadaki ayağın öndekini kıskanır. Gözlerin de birbirini. Sadece sevgilini görmek istersin. Aşk doğaya ihanet etmektir.

Aşk geride bıraktığın tozu dumanı fark etmemektir, onları sevinç gözyaşlarını yağdıracak bulutlar olarak görme aymazlığıdır.

Kalbin uzay aracının motorundan daha hızlı atar. Gözlerindeki ışık milyarlarca vatlık bir enerji yayar . Sevgilin yanındayken güneşleri yıldızları küçümsersin.

Biz birbirimizin kalabalığıyız, diyerek hızla uzaklaşırsın insanlardan . Arkadaşların, dostların birer birer fotoğraflara, telefon fihristlerine hapsolur.

Okuduğun kitaplardaki aşk öyküleri sana “hikâye” gibi gelir, şiirler deli saçması. Sevgiliye yazdığın her bir satır, kutsal kitaplardaki âyetlerden değerlidir sanki. Onun sana yazdıkları tartışılmaz fizik kanunlarıdır.

Aşk hızla yalnızlaştırır insanı.

Aşk sürüden ayrılıp avcı menziline girmektir.

Aşk altı milyarlık dünyada iki kişilik bir yaşam planlama bencilliğidir.

Her ânını, her mekânını sevgiliye tapuladığın sahte bir cennet yaratırsın.

Aşk suyu, elektriği olmayan; başını sokabileceğin bir gecekondudur.

Aşk bu gecekonduyu senin saray zannetme gafletindir ve gafletten seni uzaklaştırmak isteyenlerle yaptığın bir sinir savaşıdır.

Bir gün bu gecekondu yıkılır.

Bunu kimin niye nasıl yıktığı önemsizdir.

Yapayalnız kalırsın.

Büyük bir boşluk desem….

Karşılamaz o durumu.

Bütün sözcükleri unutmuştun aşkı yaşarken, gezegenleri, kuşları çiçekleri, hatta insanları bile.. Dünyadaki her bir nesneyi yeniden öğrenme telaşına girersin.

Yalnızlık önce dış dünyayı, sonra kendini yeniden keşfettiğin bir süreçtir. Sokaktaki marketleri, eczaneleri, lokantaları keşfedersin . Daha önce önünden defalarca geçtiğin halde görmediğin bu mekânları görürsün. Evindeki banyonun akan musluğunu, kapının çatlak camını fark edersin, belki de susuzluktan kuruyan çiçeğini. İşyerindeki en yakın arkadaşının beş aylık hamile olduğunu, çaycının değiştiğini belki de.

Yalnızlık bu dünyaya yeniden dönmektir.

Özür : Dün yayına verdiğim bu blog bilmediğim sebeplerden ötürü başka bir yazıyla karışmış.Yazıyı bu yüzden güncelliyorum..

Yalnızlık , kaçan bir mahkûmun insanların arasına sürgüne gönderilmesidir. Aşk zaten insanın kendini başka bir gezegene sürgüne göndermesi değil midir?

Günlük gazeteleri yeniden okumaya başlarsın, siyasetle, ekonomiyle ilgilenirsin hatta burun kıvırdığın futbol maçlarını bile izlersin.

 
Toplam blog
: 19
: 594
Kayıt tarihi
: 07.06.08
 
 

1964 yılında Ankara'da doğdum. 70'li yılların gecekondu ortamında büyüdüm. Ortaokuldan itibaren gars..