Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Aralık '08

 
Kategori
Deneme
 

Yalnızlık ne ola ki?

Yalnızlık ne ola ki?
 

Yalnızlık nedir diye onca kalabalığın içinde veya tek başıma olduğumda düşünürüm.

Şu an yazı yazmak istedim ve ne yazacağım diye düşünürken neden beni bilgisayarın başında buldum? Neden yazı yazmaya başladım diye düşündüm. Ve tek sebep belki de konuşacak kimse bulamamam ya da konuşacaklarımı anlayabileceğini düşüneceğim kişi olmamasından ya da konuşmadan belki de anlaşabileceğim olmamasından kaynaklı galiba...

Konuşulanlar çok zaman anlamsız gelir. Ben bir kadınım ama, kadınlar arasındaki çoğu sohbetten hiç hoşlanmıyorum. Bu aynı eğitim düzeyinde aynı yaş gurubunda olan bayanların sohbetinde de aynı, hiç benzer yanım olmayan insanların sohbetinde de aynı.

Laflar dönüp dolaşıp aynı yere geliyor:

-Ben geçen gün şunu aldım şuradan şu paraya...
-Daha geçen gün çocuğum babasına şöyle davrandı...
-Kayınvalidem şunu şunu dedi...
-Kızımın öğretmeni...
-Oğlumun arkadaşı...
-İş yerinde müdürüm...
-İş yerindeki falanca ne yaptı biliyor musun?

vs. vs. vs...

Diyorum ki, eee bunlar galiba hayatın normal halleri. Herkes, tüm birlikteliklerde bunları konuşuyorlar galiba hem de her an...

Hatta bazen o kadar abartılı konuşuyorlar ki, benim param senin paranı döver haaaaaa... gibi...

İş arkadaşları ile akşam yemeğine giden bir kadın, kocası yanında ve hatta azıcık maddi imkanı diğerlerinden fazla diye oturuş tarzını bile değiştrirken, her ağzını açtığında "sevgili eşim" hitabından sonra ne söyleyecekse kocasına söyleyen bir bayan, pardon "kadın"... Ama o adamın onun sevgili gerçekten sevgili eşi olduğuna dair herhangibir davranış kırıntısı bile sergilemezken...

Ve o aptal adamın gerçekten o kadının sevgili eşi olup olmadığı gibi bir derdi yokmuş gibi davranışı, sadece insanların içinde "sevgili eşim" diye uzata uzata karısından bu lafı duyması yetiyormuş meğerse...

Aynı benzerlikler pek çok erkek arasında da yaşanıyordur belki de... Pek çok erkek karısına "sevgili eşim" derken umrunda bile değildir sevgi ne demek...

İnsanlar...

Burda aklıma gelen, kişiye sadece sevgili eşim veya sevgilim demek yeterli mi?

İnsanlar sevdiğini hangi davranışları ile karşısındakine belli eder?

Sevgi dolu bir bakış mı?

Yanında olmasından mutlu olduğunu belli eden herhangi bir yumuşak hareket mi?

Ama demek ki sadece sevgili eşim veya sevgilim demek yetiyor. Yani insanların halinden memnun bir ifadesi varsa yüzlerinde yapmacık da olsa...

Ve bu yapmacıklık çoğu kişiyi rahatsız etmiyorsa...

Her ne olursa olsun, yanımda birisi olsun korkusu mu, yoksa gerçek yalnızlığı göğüsleyememek korkusu mu bu yapmacıklığa katlanmak? Mükemmeliyetçilik falan değil anlatmak istediğim. Kişilere göre mükemmelliyetçilik veya kabul edilebilirlik ölçüsü de farklı belki de ki katlanabilirlik ölçüsü de farklı oluyor...

Neden beni rahatsız ediyor ki?

Neden ben, bu kadar yalnızlık duyuyordum ki? Bunca hoş, herkesin birbirine sevgili... Falan dediği bir ortamda? Hayatta?

Sakın bu diğerlerinin "sevgili..." sözcüğünü sık sık söylemesi veya duymasından kaynaklı ve kıskançlık dolu bir rahatsızlık olmasın?

Ya da diğerlerinin yapmacık mutluluğu kabullenmesinden kaynaklı bir kıskançlık mı?

Hayatım nerdeyse sadece iş ortamında ve iş nedenli konuşmalaran kaynaklı bir rotaya girdi oturdu. İstemeden veya farkında olmadan da olsa. Şunu yapıyorum kendime: Medem gülümsemesiyle bile mutlu olabileceğim, baş tacı edebileceğim herhangibir kimse yok etrafımda, herkes bir diğerinin arkasını dönmesini bekliyorsa bu hayatta ve her zeminde, o zaman ben yalnızım. Yalnızlık bu madana bana aslında bir tür rahatlık da sunuyor. Kimseyi duymama gibi...

Bu anda da soruyorum kendime. Yalnızlık ne ola ki?...

 
Toplam blog
: 41
: 784
Kayıt tarihi
: 23.08.07
 
 

Üniversiteyi bitirdiğimden ve işe başladığımdan bu zamanabir hayli yıl geçmiş:). Bir de baktım ki em..