Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '14

 
Kategori
Deneme
 

Yalnızlık ve umut

Yalnızlık ve umut
 

Davos 2013


İnsanın kendini başkalarından çekip koparması ya da karşıtlarını sonsuza kadar ortadan kaldırması mümkün değildir.
Başkalarına duyduğumuz merakı artık bir çeşit oyalanma olarak göremeyiz.
Bu merak insanın varoluşu açısından vazgeçilmez önemdedir. Bu yöntemlerin hiç biri yalnızlığa karşı garantili bir çözüm değildir.
Amerika’da yapılan anketlerde toplumun yüzde yirmi sekizi kendini kronik yalnızlık içinde olduğunu tanımladı.
Fransa’da bu oran yüzde atmışlara varmaktadır. Yapılan bazı anketlerde “sık sık ev değiştirenler yalnızlık çekenlerdir” deniliyor.

Mutsuzluk tek başına yalnız olmaktan mı gelir?

Bir çeşit olağan üstü güce inanan insanlar, yalnızlıklarının altında ezildikleri, tüm sıkıntılara rağmen içlerinde belli belirsiz bir ilahi kıvılcım taşıdıkları duygusuyla acılarını hafifletirler. Bu kişilerin bağışıklık edinme yöntemi bundan ötürü olsa gerek.
Yalnızlık; manevi yalnızlığa, sevilmeden yaşamak, konuşacak birini bulamamak, bu yalnızlıkların çıkardığı güçlüklerin geçmişinde bir mitoloji vardır diye düşünüyorum.
Bize tarihte gerek sözel gerekse yazınsal anlatımda; genellikle toplumun temelini oluşturan aile yapısını şöyle anlatırlar:
“Başlangıçta herkes bir aile ya da kabilenin kolektif yaşamı içinde sürüp gidiyordu…”

İnsanlar o zamanlar yalnızlığın ne olduğundan habersizdiler. Kendilerini ayrı birer bireycik olarak, düşünmek akıllarına dahi gelmiyordu.
Derken, tarihte birliktelik, refaha el ele ilerleyince yalnızlık salgını dünyayı kasıp kavurmaya başladı.
Günümüzde de ne kadar başarılı ve yetenekli olsanız da bu illete yakalanmanız o ölçüde artıyor ve para bu sorunu çözmüyor. ‘Ben kendime yeterim‘ diyeni bile zaman gösterdi ki onun da başkalarına ihtiyacı olduğu ortaya çıktı sonunda.
Ayrıca yalnızlık çeken insanların, diğer insanlara oranla çeşitli hastalıklara yakalanma risklerinin daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır.
Filozof Sartre kendinde olmadığı son dönemde bile; kendisinin yalnızlık içinde olduğunu söyledi. Özgürlükle yol almaya çalışan akımlar ve göçler bile yalnızlık duvarıyla karşı karşıya geldiğinde onlar bile duraklamak zorunda kalıyor.
Örneğin ben, bundan on yıl öncesi, yaşadığım Kanton da en az sekiz defa ev değiştirenlerdenim…
Dolayısıyla, yalnızlık olgusunu aşmanın en önemli yöntemi de; umudunu yitirmemekten geçtiği elzemdir. Çünkü umudunu yitirmeyenler daima güçlü bir şekilde sağlıklı yaşamaya devam ederler.
Umut; insan yaşamı için en büyük manevi ve maddi bir güçtür.

Aşk İle…

İsmail Güner

 
Toplam blog
: 3
: 352
Kayıt tarihi
: 06.08.13
 
 

İsmail Güner, 1967 yılında Elbistan'nın Günaltı (Kîstîk) Köyü'nde, toprak damlı bir evde dünyaya ..