Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '13

 
Kategori
Spor
 

Yanalbahçe

Yanalbahçe
 

Fenerbahçe bu sezon Ersun Yanal'la anlaştığında spor kamuoyu ve taraftarlar her aman olduğu gibi ikiye bölündü. Kimisi Ersun Yanal'ı yeterli bulmadı kimisi Türk olduğu için beğenmedi ama kimisi de yerliler içinde en iyi ve en yenilikçi teknik direktör olduğunu, bilimsel verilerle çalıştığını, ayrıca Akut Kocaman'la futbol anlayışının benzer olduğunu ve takımın daha çabuk uyum sağlayacağını düşünerek Yanal'a destek verdi. Ancak ben Yanal ve Kocaman'n futbol felsefelerinin tam da benzer olduğunu düşünmüyorum.

Aykut Kocaman yavaş bir oyunla pas yüzdesini en üst seviyeye çıkararak olgun ataklarla gole giden bir takım yaratmıştı. En büyük eleştiri de takımın atağa çok yavaş çıkması ve fazla pas yapması yönündeydi. Ama bu eleştiriler zamanla - ki özellikle UEFA Avrupa Ligi'ndeki başarılardan sonra - yerini anlayışa bırakmış ve Fenerbahçe'nin futbolunun bu olduğu, başarının da bu şekilde geleceği algısı yerleşmeye başlamıştı. Kocaman ilk imzayı attığında sisteminin 4-3-3 olduğunu ancak Alex'in bu noktada sorun olduğunu söylemişti. Dolayısıyla yaşananlar da sürpriz olmamalıydı. İlk röportajında Alex'in 4-3-3'te kullanılmasının zor olduğu ve bu sistemde işlerin iyi gitmemesi halinde ne yapacağı sorusuna "Eski sisteme geri döneceğiz!" demekten başka çare bulamamıştı. Ki öyle de oldu. Gerek Fenerbahçe taraftarının Alex sevgisi, gerek takımın Alex'siz oynamaya alışamaması nedeniyle 4-3-3 tutmadı ve 4-2-3-1'e geçildi.

Ersun Yanal'a baktığımızda ben daha farklı bir sistem görüyorum. Pivot santforla oynamayı sevmediğini milli takımda Hakan Şükür'ü oynatmayarak çok açıkça belli etmişti. Hatta öyle ki bu onu koltuğundan etti. Ersun Yanal da 4-3-3 düzenini kullanmayı tercih ediyor, ancak bu defa Aykut Kocaman gibi değil kontra atak futboluyla hızlı hücumlarla gol arayacak bir takım yaratmak istiyor. Bana kalırsa bu yönüyle de Aykut Kocaman'dan ayrılıyor. Hatta Cardozo yerine Emenike'nin transfer edilmesini de buna bağlıyorum. Yani bundan sonra kontra atak bir Fenerbahçe izleyeceğiz. Peki bu ne kadar mümkün?

Ben Fenerbahçe'nin 4-3-3 düzeninde kontra atak futbol oynayabileceğini düşünmüyorum. Çünkü 4-3-3 sisteminde en öne çıkacak futbolcu tipiniz ileri üçlünün sağ ve sol kanadıdır. Bu futbolcular kuvvetli dribblingleri olan, adam eksilten, çizgide oynayabilen, aynı zmanda içe kat edebilen ve etkili son vuruşları olması gereken futbolculardır. Quaresma, Ribery, Robben, Nani, Hulk gibi oyuncular bilinen örnekleri. Peki Fenerbahçe'nin kanat forvetlerine bakalım. Son Konyaspor maçını baz alırsak Sow, Kuyt ve Webo ileri üçlünün açığında oynayan oyuncular. Peki bu sayığımız oyunculardan biri hızı ile ya da çalımlarıyla adam eksiltebilir mi? İçe kat edebilir mi? Muhteşem paslar atabilir mi? Hepsine inanarak evet diyemeyiz. Ama iş son vuruşlara geldiğinde Webo belki biraz eksik ancak özellikle Sow ve Kuyt bu anlamda mükemmeller. Baktığımızda özellkle Sow ve Webo ileri uç oyuncuları. Kuyt ise bana göre yıllarca kanat oynamış olsa bile santfor olarak da gayet iyi.

Peki ya Emenike? Gerçekten iyi bir ileri uç santfor mu? Aslına bakılırsa Ersun Yanal'ın bu kontra atak sisteminde özellikle defans arkasına sarkıtılan toplarda ve hızlı hücumda çok işe yarayabilir gibi görünse de Konya maçında da görüldüğü gibi son vuruşlarındaki eksiklikleri nedeniyle Fenerbahçe taraftarına Güiza gibi saç baş yoldurtabilir.

Dolayısıyla Fenerbahçe'nin mevcut kadrosu - ki orta sahayı bu yazının dışında bıraktık - 4-3-3 sistemine ve hatta kontra atak futboluna uygun değil. 4-2-3-1 için ise çok iyi bir pasöre ihtiyacı olduğu ortada.  

 
Toplam blog
: 14
: 93
Kayıt tarihi
: 13.08.13
 
 

Hayatın hızlı akışı içinde bir tutam soluklanarak etrafına bakan ve aslında herkesin her gün fark..