Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '17

 
Kategori
Şiir
 

Yanardöner kuşak!

Yanardöner kuşak!
 

 ‘Oku’ diyen Tanrı’nın, okudun mu, diye sormayacağını mı sanırsın..?
 
 
 
Fırlatma tahtasına düşer şappadak!
 
Şıppadak konuşur, laf ebesi…
 
Fırlatmanın geleceği parlak
 
Bilgisunar korsanı olacak!
 
Çakal(lık) çağına ha kaydı, ha kayacak…)))
 
V/akit fırıl fırıl.., ahlakmış?!..
 
 
 
Oryantalist kültürlü şükürsüz kuşağın geleceği!?
 
Meçhule giden bir gemi!
 
Ağzı yapıştırılmış zarf!?
 
Kul/yeryuva’r sözleşmesine* uymadan nasıl yaşar?
 
Hapşırıyor.., kıtlığa yuvarlanıyormuş!
 
Hangi meteora çarpacak?
 
 
 
Paranın çoban köpeği/başakçısı baba!
 
Uscul/sosyal olmayan yanardöner oğul..!?
 
Kopyacı medeniyet, kültürkeş
 
Sıfır ayar/çekmiş terbiye!
 
 
 
 
 
Masumiyet yoncası yüz
 
Nar çiçeğine şort takmış?
 
Köskelmiş alımlı çalımlı
 
Şataflı, şatafatlı yalıya..!
 
 
 
Ayın cilvesini gezdirdiği Göltepe’ye gelse/n
 
Gülgün gülgün b/akar mor etekli Seyhani
 
Amiral gemisi/düş sergeninde eğlenir…
 
Kelebeğin ışığa uçması gibi
 
Hep moda/yanardönere koşar…
 
 
 
Mutlu olma olasılığı kapısı, Gökkuşağı…)))
 
Düş düşün, peri peyker yaylası…
 
Rüzgâr savurdukça Güzelyalı’nın eteklerini
 
Menderesler çizer Seyhani
 
İçini ışıtır/ısıtır Dilberler Sekisi’nin albenileri
 
Yüz süresin gelir aşk tanrıçası Seyhani(ye)
 
Aşkına adana’n kente…
 
 
 
..V/akit iki fırt çekse…)))
 
İçer dağılır, sıç(r)ar dağılır/dağıtır da
 
Dağıtır pırlanta kızlar kaldırımını!..
 
Babamalını(n)/arkasını toplar yana yakıla..!
 
 
 
Afyon sandığı devindikçe, arşınlar Güzelyalı’yı..!?
 
Toz çekse, duman vursa ılgın ılgın
 
Doğaçlama şakır bellek çağrışımları
 
Rüzgâra kanat takılır..!
 
Benliğiyle uçar tüllü/Seyhan(i) göle…
 
Toz yoksa, düş sergeni bulvar da yok der gibi…)))
 
Güzelyalı’yı göle devirmek geçer içinden!
 
 
 
Flört oltası (cebi) boş kalsa
 
Yolu düşer afor kızlar kaldırımına
 
Mutluluğun rüzgârgülü/düş sepeti
 
Elma’yı bir güzel üfler.., parlatır…
 
Delik elma yemez engin daldan!..
 
 
 
Bayramdan bayrama yüzleşmemiş
 
Kütük gövdeyle, ateşi peşinde koşan ruh!
 
 
 
Derine düşmeye görsün yürek!..
 
Bir kez olsun duymaz Tanrı ıslığını*
 
Ölmüş ardını toplayan babası
 
Kokudan anlamış komşu kadın!
 
‘Morga koyun, ayık kafayla kaldırayım!’ demiş telefonda!..**
 
*- Kul/yeryuva’r sözleşmesi: Su döngüsü/çevrim için temiz bir yeryuva/r ve iyi bir terbiye (çağdaş İslami/semavi ahlak) gereklidir!
 
**- Her yaşam tarzı, insani/toplumsal değildir. Kötü huylusu çevrimi bozar!
 
Ali Akdemir
 
17. 1. 17
 
Çukurova
 
Toplam blog
: 172
: 425
Kayıt tarihi
: 15.07.09
 
 

Ali Akdemir, Adana tarihinin en büyük sel felaketini yaşadığı 21. 02. 1948 tarihinde doğdu. Edebi..