Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '09

 
Kategori
İlişkiler
 

Yanılgılarımızın anaforunda mutluluk

Yanılgılarımızın anaforunda mutluluk
 

mutluluk


Kendi aciz halimize bakmadan hayattan o kadar kocaman şeyler bekliyoruz ki. Aklı selim düşündüğümüzde nasıl bir yanılgı içinde olduğumu anlıyoruz aslında. Ama sanırım bu anlama kabiliyetimiz yada anladıklarımız işimize gelmiyor olmalı ki bu kocaman beklentilerimizden bir türlü vazgeçmiyoruz.

Aradığımız şey MUTLAK MUTLULUK. Ancak bunu yanlış yerde aradığımız aşikardır. Peki insan denen ettek kemikten mahluk bunun bilincinde değil mi? Tabiki şuur dediğimiz şeye sahip olan her insan bunun bilincindedir. Tarih boyunca DİN denen olgunun toplumsal hayatımıza yada bireysel vicdanımıza bu kadar hakim olmasının yegane nedeni bu değil midir? Din insana mutlak mutluluk vaat eden tek kurumdur. Cennet.. Din olgusunun gerçekliğine ve İnsanı Halk eden Yaradan bir İlahın varlığına damarlarımdaki tüm alyuvarlar dahil olmak üzere inanıyorum. Ve Efendimizi bize rehber olarak gönderen Yüce Yaratıcının O nun rehberliğinde bize vaat ettiği şeyin tek kelimeyle Mutlak Mutluluk olduğuna inanıyorum.

O zaman kafamızdaki mutluluk arama formülündeki yanlışlığı algılama konusunda acizliğimizi yada bunu yanlış yerde ve yanlış zamanda arama konusundaki ısrarımızı çözebilmeye çalışıyorum. Kendimi bir üniversiteye hazırlana lise öğrencisinin yerine koyuyor ve acizane düşünüyorum. Bir kurgulama yapmaya çalışıyorum.

Tabir yerindeyse Düz Liseye devam eden bir öğrencinin yegane amacının Üniversiteyi kazanmak olduğunu varsayarsak. ki öyle olmak zorundadır. O öğrencinin bu yoldaki her adımı bir mutluluk adımıdır. Aslında çalıştığı her ders saati onun ömrünü adadığı üniversite hayali için bir adımdır. Derslerdeki başarısı ona nasıl bir mutluluk verir bilirsiniz. Ama bunlar asla üniversiteyi kazandığında sahip olacağı mutluluğun zerresi dahi olamaz. Ama mutlu da olur bu süreçteki başarılarından. Amacımız üniversiteyi kazanmak olduğu halde lise derslerindeki başarımızdan mutlak mutluluğa sahip olamayı nedense hep lisede isteriz.

Bu basit kurgulama neticesinde anlayabileceğimiz çok basit bir sonuç var elbette. Mutlak Mutluluk bu dünyaya ait bir kavram değildir aksine buna erişmek için bir lisedir. Bunu anlamak bu sonuca yukarıdaki gibi bir örnek vermeden ulaşmak bile işten bile değildir aslında. Ama bizim sorunumuz bunu anlayamamak değil bunu anladığımız bildiğimiz halde idrak edememek. İdrak anlamaktan da bilmekten de farklı ve kapsamlı bir kavramdır. Bizim idrakimiz ne kadar yüksek seviyede olursa bu amaç doğrultusunda ki çabamızda o kadar yoğun ve zevkli olur. Aslına bakarsanız ben kendi aciz halimle çok şikayet eden biri olup çıktım. Maddi yada manevi anlamda bir sorun yaşadığımda sürekli niye neden nasıl olur sorularını kendime sormaya başladım. Bunun anlamı nedir sizce? Evet tabiki idrak noktasındaki eksikliğimden kaynaklanıyor. İdrak edebilme yetimin zayıflığından kaynaklanıyor. İnsanın kendine sorduğu çokça sorulardan biridir.

Neden ben?

Nedeni aslında aşikar değil midir? Lisede okuyor olmamızdan kaynaklanıyor olmalı değil midir sizce? Sizce liseyi bitirmeden üniversiteye geçmek oradan mezun olabilmek mümkün müdür? Sanırım bizim sorunumuz sorunsuz ve sorumsuz bir hayatı arzu edip bunu yanlış zaman ve zeminde aramak değil midir?
İnsan giydiği rugan ayakkabıdan ipek yumşaklığı beklemeyi ne zaman bırakacaktır. Ne zaman rüyalarını süsleyen cenneti olması gerektiği yerde arayacaktır. Hiç ders çalışmadan üniversiteyi kazanmayı amaçlayan bizler ne zaman bunu çok emek sarfeden insanların başarabileceğini anlayacağız.

Evet Mutluluk ama nerde?

 
Toplam blog
: 20
: 573
Kayıt tarihi
: 19.01.09
 
 

Dünyayı gördüğüm gibi okuyan biriyim. Başkalarının ne gördüğü ile ilgilenmiyorum. İlginç olmayan bir..