Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '15

 
Kategori
İlişkiler
 

Yanılsamalar

Yanılsamalar
 

Bedenimizi nasıl yıkıyorsak yazgımızı da böyle yıkayabilmeli, çamaşır değiştirir gibi hayat değiştirebilmeliydik,”  der Pessoa Huzursuzluğun Kitabı’nda.

  Mümkün olsaydı da yapabilseydik, mutlu olur muyduk acaba?  Yoksa bize sunulan sonsuz seçenekler arasında yitip gider miydik mutsuz ve doyumsuz? Sanırım Tanrı sorunun yanıtının ille de olumsuz olacağını düşünmüş olmalı ki yazgımızı baştan belirlemiş.

Belirlemiş, belirlemesine de bazen bazı yazgıların Tanrı’nın bir ironisi olup olmadığını düşünmeden yapamıyorum.  Zira çoğu kez karşımıza hep doğru sandığımız yanlış kişiler çıkıyor.Doğru kişinin yanlış zamanda çıkması ise bir başka trajedi oluyor.  Neticede insan kimi seveceğini kendisi belirleyemiyor. Seçimi hayat yapıyor bizim adımıza. Biz sadece yazgıya itaat ediyorduk. Değiştiremiyorduk, çamaşır değiştirir gibi…

Evet,yazgımızı değiştiremiyorduk ama düşlerimiz vardı tamamen bize ait olan. Yazgının ulaşamadığı, biz nasıl istersek öyle olan düşler. Ve düşlerin en güzel yanı, bize imkansız olanı vaat etmeleriydi. Eğer bir düşün peşindeysen, zaafların, bu vaatlere inanmaya zorluyordu seni.

İnsan kendini bir yalana inandırmaya görsün, düşlerle gerçekler öylesine karışır ki birbirine, sonunda hiç olmayan bir şeyin varlığını kabulleniverirsin.

Bir “Düş adam”dır aslında o.

Ama senin için gerçektir!

Görmesen dokunmasan da gerçektir…

Senin sevdiğin gibi sevmesini, sana ait olmasını istersin. Olduğu kadar, diyemezsin.  Çünkü onun da aynı duyguları taşıdığına inandırmışsındır kendini.

Oysa büyük bir yanılgı içindesindir.

Düşlerinle yazgının önüne geçemezsin!

Hayat dediğimiz şeyin, yazgıyla yanılsamalarımız arasında bir tuhaf yolculuk olduğunu  öğrendiğinde, gördüğün kendi duygularının bir yansıması olur sadece.

Sonrasında, bulutların üzerinden yere çakılmanın o anlatılmaz acısını iliklerine dek hissedersin… Yanında hiç kimse yoktur yaralarını üfleyecek. Düşlerine veda edip kendi gerçeğine dönme zamanı gelmiştir. “Gitme” diyen de olmayacaktır arkandan…

Her şey yaşanmış -yada yaşanmadan – bitmiştir. Ve Pessoa hep haklıdır: “Hiçbir hüzün, var olmamış şeylerin hüznü kadar işlemez insanın içine.”  

 
Toplam blog
: 235
: 2079
Kayıt tarihi
: 26.09.07
 
 

Burada yazarken kim olduğumuzun, ne olduğumuzun bir önemi olmadığını düşünüyorum. Önemli olan yaz..