Yanılsamalarda düş kunduzu- 33

Kontrol bende, kuralları ben koyarım diyebilir misiniz hayata? Kontrolü ele almak istiyorum mu dersiniz, ne gelirse kabülüm  deyip sonsuz  razılığa mı çekilirsiniz?

Kader, şans ve zamanın devinimi ile şekillenen büyük resimdir.Biz ne istersek isteyelim, ne kadar çabalarsak çabalayalım hayatın bizim için planları farklı ise beklentilerimizin dışında gelişebilir her şey.

Hal böyle iken, insanoğlunun kaderini değiştirme gücü vardır. Daha doğrusu bu güç doğadaki tüm canlılara verilmiştir. Bir kır çiçeği tohumu, göçmen kuşun kanadına tutunarak, bilmediği uzaklıklara gidebilir. Bir sahipsiz köpek, kaderini değiştirmek için, kendini sevecek bir insanın peşine takılıp türlü şaklabanlıklar (sevimlilik anlamında) yaparak, kendini sevdirebilir. Ya da genel olarak tüm bitkiler bir damla su için, gücünün yettiği yere kadar, kök salar toprağa; tüm hayvanlar beslenmek için oradan oraya gezinirler.

İnsanlar kaderlerini değiştirme gücüne sahip madem, peki ya o zaman neden…

Hayata size nasıl bakmasını istiyorsanız öyle bakın.

İçten, yürekten, sevecen…

Hayat sizi nasıl kavrasın istiyorsanız siz de öyle kavrayın hayatı.

Dürüstçe, mert, güvenilir, sımsıkı ve büyük bir sadakatle…

Hayat sizi nasıl onarsın isterseniz siz de öyle onarın hayatı.

İncitmeden ve canını yakmadan, uysal dokunuşlarla alın hayata kazınmış kötü izleri…

İlle de sevmek olsun içinde ve çalışkanlık.

Miskinliğin felsefesini yapanlar belli ki ideolojisini de yapmışlar ve hala öylece bakmaktayız kaderimize…Geçmiş olsun, kaderimizle aramızdaki ilişkiyi görmemizi istemeyen miskinliğin bir kurbanı kalmak…