Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '09

 
Kategori
Psikoloji
 

Yanlış anlamlar!

Yanlış anlamlar!
 

Yanlış anlaşılmalar bunalımın içtenliğine has bir kavramdır.


Aslında konuya nereden başlamam gerektiği hususu, çok tedirgin olmamı sağlamış olsa bile, bir karar vermem gerekiyordu. Bu yüzden de ilk önce anlatacığımız konunun kavranması amacı ile onu kısa bir inceleme içinde var etmeye çalışalım.

Psikolojinin "ruh bilimi" olduğunu bir çok kişi bilir herhalde. Ama aynı zamanda da ülkemizde sadece delilerin tedavi görmesi amacı ile kullanılan bir tür bilimin dışında birşey değildir. "Bilim" dedim ama aslında bir çok kişi psikolojinin gerçek anlamı ile bilim olduğuna inanmıyor. Çünkü bilim olabilmesi için, ancak deney ve gözlemler sonucunda elde edilmiş bir bilgi yığını olması gerekiyor. Oysa psikolojinin amacı "ruh-u"açıklamak, ondan elde edeceği bilgilerle bir sonuca ulaşmak ve bundan somut kavramlar çıkarmaktır. Fakat işin içine ruh kelimesi girince herşey değişiyor. Çünkü, ruh görülebilen ya da somut bir şey ile karşılaştırılabilecek bir kavram değilidir. Bu nedenlede "ruh bilimi" anlamını yitirerek "davranış bilimi" adı altında yeniden ele alınmaya başlamıştır. Burada vurgulamak istediğim en önemli nokta ise; bugünkü doktorların acizliği ve korkusu.

Peki neden korkuyorlar?

Aslında korkmalarını sağlayacak bir neden yok. Sadece psikolojinin zamanla hor görülmesi ve bilim sayılmaması, bu alanla ilgilenen kişi ve kuruluşların çok da hoşuna gitmiş gibi görünmüyordu. Fakat amaç başkasının düşüncesi değil, kişinin veya kuruluşun bu saygıdeğer bilime ne kazandırdığıdır. Ama bir diğer taraftan ele alınırsa, belki de sadece bilim kurallarını taşıdığında kabul görecek ve değerleri ön plana çıkacakdı. Yani bazı koşulları da göz ardı etmemek gerekiyordu.

Gel gelelim ki, eski çağlarda "ruhani boyut" kavramı daha çok ön planda ve saptırılmadan bu öncülüğünü korumuştur. Çünkü değer yargıları geliştirmek olan bir kişi veya kuruluş ancak bu şekilde deformasyona uğramaktan kurtulabilir. Önemle arz edilmesi gereken ise; bütün hastalıkların, duygularımızın ve davranışlarımızın altında yatan içinde bulunduğumuz "psikolojidir." Onu bu şekilde basite indirgemek yanlış bir anlayıştır.

Çok geçmişe bakıldığında anlamı olan psikoloji, belki günümüzde de artık anlamını kazanmaya başlar. Çünkü içinde bulunduğumuz dönem insanların bu şekilde basit bir yaratık ile karşılaştırılarak, yani hayvan davranışlarından yola çıkarak insanı anlamak yanlıştır. Önemle belitiyorum ki, artık parapsikoloji ve metafizik konularının üstüne fazlası ile durulmalıdır. İnsanı anlamak davranışından öte içindeki sırda saklıdır. Bunu anlamak herkesin işi değil aslında. Çünkü ruhu tanımak; evreni anlamak ve yaradanın varlığını kabul etmektir. Bir çok kişi buna göz yummayabilir. Fakat günümüzde yaşadığımız bazı olaylar artık bunların ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Burada belirtmiş olduğum bir kaç basit konu ile, bu konuyu anlatmış değilim. Fakat bundan sonra ki yazılarımda da, bu konuyu içeren ve anlaşılmasını sağlayan bazı kavram ve tekniklerden de bahsetmek isterim. Çünkü o zaman ruhu anlamak daha kolaylaşcak, onu kabullenmek ve istenilen bilginin ele geçmesi daha yatkın bir hâl alacaktır.

Eğer ki yazdığım yazımda bir yanlışlık olmuşsa affınıza sığınırım. Amacım bilmişlik taslamak değil, günümüzün en önemli konularından biri üstünde bildiğim kadarını otraya koymaktır. Okuyanlardan ricam yanlış bir kelime veya yanlış bir bilgi sunmuşsam belirtmeleri beni mutlu kılacaktır. Saygıyla.

Sevginin ışığı her sabah doğan güneş ile yüreğinize bir öpücük kondursun.

 
Toplam blog
: 59
: 588
Kayıt tarihi
: 08.05.09
 
 

Hayata dair çok fazla beklentim var aslında, fakat bu beklentileri karşılayabilcek zamanı yaratma..