Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '08

 
Kategori
Güncel
 

Yanlış atılan adımların dönüşü imkansız gibidir

Adımlarımızı doğru atmaya özen göstermeliyiz...

ZİRA YANLIŞ ATILAN ADIMLARIN GERİ DÖNÜŞÜ ZOR, HATTA KİMİ ZAMAN İMKÂNSIZ GİBİDİR...!

Geçtiğimiz Perşembe günü, Milas Radyo Tech' te yayınlanan Konular -Konuklar programındaki konuğumuz, Eski Yatağan Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı gazeteci (Milliyet Blog yazarı) Sakin Koşar'dı. Sayın Koşar, yoğun işlerine ara vererek, Yatağan'dan kalkıp Milas'a gelmiş ve programımıza konuk olmuştur. Duyarlılığından ve nezaketinden dolayı kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır.

Samimiyetle söylüyoruz ki , kendisini iki saate sığdırmakta oldukça zorluk çektik. (Programın yarım saati de reklamlara ayrılıyor. O zaman bir buçuk saat diyelim), yine de iyi bir program olduğu kanaatindeyiz.

Programda, son günlerin flaş konusu olan, "kara çarşaflı kadınlara Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal'ın rozet takarak partiye üye kabul etme” konusunu da gündeme getirdik. Konuğumuz Sakin Koşar'ın da, sağ duyulu birçok CHP üyesi gibi, durumu kabullenemediğini gördük. Koşar, bu girişimi Baykal'ın bir gafı olarak değerlendiriyor ve partinin yara aldığını savunuyordu.

İzlediğimiz kadarıyla, gazetelerin köşe yazarları, olayı farklı yönleriyle ele alıyor.. Örneğin Rauf Tamer, Baykal'ın bu girişimini olumlu bir adım olarak değerlendiriyor ve kendisine destek verilmesi gerektiğini öne sürüyor.. Yazgülü Aldoğan ise, çarşaflı kadınların genellikle bir tarikata üye olduklarını gündeme getirerek, bunların AKP' de bile yer bulamadıklarını, çarşaf giymeden önce beyinlerinin iyice yıkanmış olmasından dolayı, çarşafı çıkartıp atmalarının söz konusu olamayacağını vurguluyordu yazısında . İki yazarın görüşlerini içeren (o gün Milas Yakamoz gazetesinde yayınlanan) köşe yazımızı program sırasında okuduk..

Aynı gün (Perşembe) yazılarını beğeni ile takip ettiğimiz, Mehmet Türker'de, Sözcü'deki köşesinde yazdığı “Devrimlere hakaret” başlıklı yazısını şu satırlarla sonlandırıyordu:

“CHP, kara çarşafa rozeti taktıktan sonra, imam nikâhını da anlayışla karşılamalı, meşrulaştırmalıdır..!

Cumhurbaşkanı'nın eşi türbanlı diye başlattığı Çankaya boykotunu da kaldırmalıdır!

Her il ve ilçeden en az üçer kara çarşafa daha CHP rozeti takılmalıdır.!

Bütün çarşaflı CHP 'lilerin türbanlı kızlarına da üniversite kapıları açılmalıdır!

Bunlar yapılmalı, CHP'nin geçmişine sünger çekilmeli ki, samimi olduklarını anlayalım.

Kara çarşaflıdan da, türbanlıdan da, cübbeliden de oy istemek, onların dertlerine çare bulmaya çalışmak, onlarla yakınlaşmak başka şeydir, kara çarşafa rozet takmak başka şeydir.

Bu gün yapılan devrimlere hakaret, Atatürk'ün partisini ve sosyal demokrasiyi çarşafa sokmaktır!..

Bu bir açılım, bu bir değişim, bu bir başarıysa...

Helal olsun Baykal'a..!”

Öyle anlaşılıyor ki bu çarşaflı üyeler olayı, CHP Genel Başkan'ı Deniz Baykal'ın başını epeyce ağrıtacaktır. Bu bir gaf mıdır? Öyle görünüyor! Sakin Koşar, rahmetli İnönü'den örnek vermişti . İnönü “biz de camiye gidelim, biz de iftar yemekleri verelim” diyen çevresine “sakın ha, bir kere taviz verdik mi, bu işin sonu yoktur” demiş.

Geçmişteki bir yazımıza şöyle bir başlık atmıştık.

“Adımlarımızı doğru atmalıyız, zira yanlış atılan adımların dönüşü oldukça zor, hatta kimi zaman imkânsız gibidir!”

Dileriz Baykal'ın bu girişimi CHP için geri dönüşü imkânsız bir adım olmasın!

 
Toplam blog
: 26
: 538
Kayıt tarihi
: 06.09.08
 
 

1950 yılnda Kıbrıs'ın Galatya(Mehmetçik) Köyü'nde dünyaya geldim. İlk ve orta okulu köyüm Mehmetçi..