Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '18

 
Kategori
Psikoloji
 

Yanlış Bir Terapiste mi Gittiniz, Sorgulayın!

Yanlış Bir Terapiste mi Gittiniz, Sorgulayın!
 

 
Terapistlerine dair tatminsizliği ifade eden çoğu insanın ortak deneyimleri vardır. İlk üçü şunlardır: 
1. Farklı terapistler ile görüşme yapmadan hızla terapi almaya girişirler. 
2. Arkadaş ya da meslektaş, güvenilir bir kaynaktan yönlendirme almazlar. 
3. En ucuz terapiste giderler. 
 
Bir terapist ile hasta arasındaki uyum, başarının anahtarıdır. Bu yüzden, doğru insanı bulmak için acele etmemek çok önemlidir. Acele etmeyin ve terapistinizi seçmeden önce en az üç terapist ile görüşün. 
Sabırlı olun, güvenebileceğiniz ve açılabileceğiniz bir terapist bulun.
 
Terapinizin hiçbir yere gitmediğinin 5 işareti:
Eğer terapiden geçiyorsanız ve sonuçlar cesaretinizi kırıyorsa, işte muhtemelen yanlış terapistle çalıştığınıza dair bazı uyarı işaretleri:
 
1. Seanslarınızı iple çekmiyorsanız...
Terapi en iyi şekilde işe yaradığında, seansınız haftanızın en önemli olayıdır. Terapistinizin ofisinden iç görülerle canlandırılmış, değişimle motive olmuş hissederek ayrılırsınız. Doğal olarak bazen seanslarınız durgun ve sıkıcı olabilir. Ama bu zamanın büyük çoğunluğunda ise bir problem vardır. Terapi, bir gelişme deneyimidir. Acı verici olduğunda bile güçlendirici olmalıdır. Eğer kendinizi kronik olarak bıkkın buluyorsanız terapistinizle yüzleşin, ona seanslarınızdan daha fazla şey kazanmak istediğinizi söyleyin.
 
2. Terapistiniz tarafından zorlandığınızı hissetmiyorsanız...
Pek çok hasta, geçmiş terapistlerinin çok pasif olduğu ve hiçbir zaman hiçbir şey söylemedikleri hakkında şikâyette bulunurlar. Tabii ki her iyi terapist iyi bir dinleyici olmalıdır ama terapide dinlemekten fazlası var. İyi bir terapist yüzleşir, size yeni seçimler yapmanız için meydan okur ve ilham verir. Terapi, sizi teşvik edici olmalıdır. Eğer terapistiniz çok pasif ya da tepkisizse, değiştirin. Terapi asla bayıcı olmamalıdır. Eğer bıkkınsanız, terapistinizin de öyle olma ihtimali vardır.
 
              
 
3. Terapistinizle tartışmıyorsanız...
Her zaman sizinle aynı fikirde olan bir terapist iyi hissettirebilir ama çok bir gelişme göremezsiniz. Sözün özü, terapistler para ödenen arkadaşlar değildir. Onları, size kuvvet versinler ya da açığa vurduklarınızı pasif olarak dinlesinler diye tutmazsınız. Terapinin iyi işlemesi için siz ve terapistiniz ara sıra çalışmalısınız. Danışan/ terapist ilişkisi en iyi yelpazedeki tüm hisleri terapistinize karşı ifade ettiğinizde işler: Yakınlık, rahatsızlık, hayranlık, hatta nefret. Böyle dinamik, aktif bir ilişki iyi terapinin ayırıcı karakteristiğidir.
 
4. Hayatınızda hiç gelişme görmüyorsanız...
Günlük hayatınızda karşılığını görmüyorsanız, terapiye devam etmek neden? Daha iyi ilişkiler, daha çok özgüven, daha az depresyon ve anksiyete gibi bir tür olumlu hareketlenme olmalı. Eğer terapistinizden kesinlikle hiçbir değişiklik ya da gelişim görmüyorsanız, terapistinizle ilişkilendirilmesi gereken bir şey ciddi şekilde bozuktur.
 
5. Terapistiniz iyi bir rol model değilse...
Terapistlerin hastaları için iyi rol modelleri olmaları lazım. Terapistiniz hiçbir şeyi açığa vurmasa bile verdiği nasihati kendisinin uygulayıp uygulamadığını hissedebilirsiniz. Doğrusunu söylemek gerekirse, pek çok terapist depresyondan mustariptir. Eğer kendilerini tedavi edemiyorlarsa, sizi tedavi etmeleri nasıl mümkün olabilir ki?
 
Fazilet Seyitoğlu
Uzman Klinik Psikolog
 
Kaynak: Seyitoğlu, F. (2017). Çocuklarda 20 Psikolojik Problem ve Çözümü. İstanbul: Hayykitap.
 
Toplam blog
: 43
: 80
Kayıt tarihi
: 12.02.18
 
 

Uzman Klinik Psikolog Fazilet Seyitoğlu Kimdir? 1997 yılında Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü..