Yanlış Evlilik Diye Bir Şey Yok Evliliğin Kendisi Yanlış

Yaşanan olumsuz evlilikler nedeniyle oluşan evlilik karşıtlığı anlamlı değil, yani bu kimselere evliliğe karşı diyemeyiz.

Çözümü yok gibi görünüyor; evliliği savunanlar ve karşı olanlar diye ikiye ayıracağız sorun çözülecek.

Değilse karşı olanlar olmasın demenin anlamı yok.

Evli ama evliliğe karşı, madem karşısın niye evlisin, sorusu anlamsız; ülkemizde evlilik tabu ve siz bu tabuyu yıkamıyorsunuz.

İnsanların (evli bekâr) %50’si evliliğe karşı ama bunların ne kadarı mutsuz evlilikler, ne kadarı evlilik sistemi yüzünden karşı bilemiyoruz.

Ben evli ama evlilik sistemi yüzünden karşıyım çünkü mutsuz bir evliliğim yok.

Artı kişiye mutluluk da yetmiyor, işte evlilik onları veremiyor.

Evliliğe karşı olan bizler evlilikten uzaklaşma yönünde tavır sergileyeceğiz.

Evlilikte sistemi yanlış yapan mahkûmiyet; bu işin bir süresi olmalı, zaten tek bir hayatımız var, ömür boyu olmaz.

Genelde okumuş kimselerin ve gençlerin, şehirlerde yaşayanların evliliğe karşı olması da bu yapının eski ve anlamsız bir şey olduğunu gösteriyor.

Ben bir şeyi nikâhın yarattığı bir mecburiyetle yapacaksam anlamı yok, ben eşime örneğin evlilik bağı yüzünden değil isteyerek sadık kalmalıyım.

Öyle çiftler görüyoruz beraber yaşıyorlar aralarında nikâh yok daha sadık ve daha çok birbirlerini seviyorlar. Evlilik sevgilileri karı/koca haline getiriyor, sevgili olan karı-koca görmedim.

Evliliği savunanlarınki ahlaki kaygılar ama ahlak insanın içindedir, ben birileri öyle istiyor diye ahlaklı olmam. Ahlaklı denilen toplumlarla serbest toplumları ahlak konusunda karşılaştırmak isterim. Görünüş yanıltır.

Mutsuz evliliklerin nedeni de evlilik sisteminin yanlışlığı gibi görünüyor. Eşler yaşadıkları sorunları dile getiriyorlar ama bence asıl şikâyetleri sistemden.

Kocası karısını dövüyor, sistemden güç alıyor. Nikâh diyor ki bu senin malın. Evliyken istediğini yapamıyorsun, eşine soracaksın, iznini alacaksın… Bu ne ya!