Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '09

 
Kategori
Eğitim
 

Yanlış nerede?

Karar alırken çok dikkatli olmalıyız. Hele insanları ilgilendiren konulardansa karar aşamasında daha titiz olmalıyız.

Hizmetimizin öncesinde iyi hesap ederek, ince eleyip sık dokuyarak ev içinse ailemize, toplum içinse umuma hizmet sunmalıyız. Aklımıza geldiği gibi düşünmeden karar almamalıyız.

Yapacağımız harcamanın, hizmetin bizim için getirisi var mı, yok mu diye iyi beyin jimnastiği yaparak karar alınmalıdır. Ailemiz içinse aile bireyleriyle, toplum içinse akil kişilerden.

İnsanların ihtiyaçlarını karşılama adına karar merciinde bulunanlar çok hassas olmalıdırlar. Evde de, ailede de her alanda. Piramidin üstüne de, altına da faydası zararı düşünülmelidir. Öncelikle halkımızın ihtiyacı olan en elzem konuları ele almak gerekir, akil kişilerin karar aşamasında.

Enerjimizi, vaktimizi, değerlerimizi kazançlı olacak işlere sarf etmeliyiz. Demek istediğim bizler yokluk içinde varlıklı adam gibi yaşıyoruz veya öyle harcama yapıyoruz gibi geliyor.

Hakikaten gedaysak (fakir) o zaman o tür grup insan nasıl yaşıyorsa öyle yaşamalıyız. Sadece hizmet sektöründe değil bu yaşayış tarzımız.

Bazen öyle oluyor ki, size birisi derdini öyle acıklı anlatıyor ki, vicdan sahibinin vurdumduymaz olması beklenemez.

Hayır( Amel-i Salih), yapmak güzeldir diyerek belki okul masrafını, belki dershane parasını, belki de burs sözü veriyorsunuz. Evi için harcamalarına destek sözü veriyorsunuz.

Verdiğiniz sözü yerine getirmişte olabilirsiniz. Ödemeyi yapmışsınızdır. Çalışkan ama varlıklı olmayan birine yardımcı olma babından bunu yaparsınız.

Böyle yapan insanlarımızı kutlarım. Eliyle, diliyle gerçek ihtiyaç sahiplerine kol kanat olanların başımız üstünde yerleri var.

Kendimiz nasıl harcamanın boşa gitmemesi için düşünüyorsak, hepimiz aynı şekilde düşünmeliyiz para harcamalarında.

Yardımcı olmanın huzurunu yaşarken yardıma ihtiyacı olan kişinin cep telefonu çalıyor. Bakıyorsunuz size fakirlik edebiyatı yapan kişinin telefon makinesi son model.

Şimdi bu kişinin dillendirdiği fakirlik inandırıcı gelir mi?

Gelmez.

Fakir olan kişi fakir bir insan nasıl yaşarsa ve nelere sahip olabilecekse onlara sahip olmalıdır. Lüks harcama yapıp sonra işte çocuk okutulmazsa heder olacak hamasetini bırakalım.

Önce harcamamızın gerekli olup olmadığını iyice düşünmeliyiz. Hiç lüzumu yokken harcama yaparsak sonu bellidir.

Evde, işte, her alanda önceliklerimizi belirleyerek, plan dâhilinde harcama yapmalıyız. Asli ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyorsak, imkânımızda yoksa hal çaresi bulunur.

Hem son model elektronik aygıtlar alıp, işte paramız yetmiyor. Çocukları okutamıyorum mazereti uygun değil.

Borçlu insan borçlu gibi hayatını sürdürmelidir. Borç varken ailemiz alış veriş yaptığında en temel ihtiyaçları almalıdır.

Mesela öyle insanlar var ki, aylık yüz yirmi tl sigara için para harcıyor. Ailesinin en lüzumlu ihtiyacını karşılamıyor. Yardım bekliyor sizden bu şahıs?

Yardımında değeri var. Aylık harcamış olduğu malayani harcamaları kısarak sıkıntılardan kurtulacak ama işte bırakamıyor(!)

Önce insan sorumluluğunu düşünmelidir. Borcu varsa borçlu kişi gibi hayatını idame ettirmelidir. Yoksulsa yoksul gibi yaşamalıdır. Hem yoksulum, hem de son model cep telefonuna sahip olmak, bir yerlerde yanlışlık olduğunu bildirmez mi?

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..