Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '14

 
Kategori
Bilim
 

Yapay Akciğer

Yapay Akciğer
 

alıntı


Lâboratuarda Yapay Akciğer Yapıldı
 
Meselenin bilimsel ayrıntısını kavrayıp açıklayamam. Ancak, haberin içindeki büyük umudu genç nesillerle paylaşmanın sevincine hayır diyemem. Gene de bir fikir oluşturmak açısından yöntemi basitçe şöyle açıklayabilirim: Nakil yapılamayacak kadar hasarlı bir akciğer neredeyse tüm yumuşak dokularından arındırılıp sadece kolajen ve elastin lifleri bırakılır; yani, tüm vücutta doğal olarak bulunan ve dokuların görünümünü şekillendiren bağlar ( helix bağları ) iskelet yapı olarak muhafaza edilir. Sağlam hücreler bu iskeletin üzerine serpiştirilir ve her şey hücrelerin çoğalıp üremesini sağlayacak elementleri barındıran bir sıvı içine alınır. Dört beş haftada tam bir akciğer oluştuğu gözlenir.
 
Eğer üretilen akciğer insan bedeninde çalışırsa bu organ naklinde eşsiz bir sağlık devrimi olacaktır; çünkü aynı yöntemle başka organlar üretmek de olasıdır. Hâli hazırda sentetik nefes borusu nakli başarıyla gerçekleştirilmiş durumda. Tam organ üretimindeki ilerleme 10-20 yıl içinde organ bağışı kıtlığından ölümleri önleyecek düzeye gelir inşallah. 
 
***
Human lung made in lab for first time 
By Elizabeth Cohen, Senior Medical Correspondent
updated 4:37 PM EST, Fri February 14, 2014
 
http://us.cnn.com/2014/02/14/health/texas-lungs-grown/index.html?sr=sharebar_google
 
***
Haberi okuyan bir arkadaşım yapılan ciğerin sigara içiminden etkilenmeyecek kadar sağlam olup olmadığını sordu. “Bulduk da bunadık” demenin tam vakti desem de, aslında rekabetçi kapitalizmin onu da tüketiciye bir çeşitleme olarak sunacağına inanmıyor değilim hani. Şöyle ara sıra çıkarılıp silkelenebilir olan bir akciğer de yapılabilir yani.
 
Bir arkadaşım da dünyanın ölümsüz fakat yaşlı insanlarla dolup taşacağı endişesine kapılmış. Sanki kendisi hep genç kalacakmış gibi anlamsız görünse de, yaşlı insanların var oluş maliyeti gençlerin üretim emeğinden kesileceği için aslında endişe edilmesi gereken bir öngörüdür. Emekli yaşı 101 olabilir diyeceğim de aklım yatmıyor. Tüm organlarımızı yapay olarak üretip yenileyebilir olsak da yaşlanmayı tümüyle engellemek olası gelmiyor bana. Böyle bir durumun gerçekliği ölümden önce uzanıp Tanrı’nın elini sıkmak kadar olasıdır. Yaşlanan damar sistemi ve iskeletimizi de değiştirmek gerekiyor. Hadi onu da yaptık diyelim bence iş beyne gelince yatıyor.
 
İnsanı kendi yapan bedeni değildir; beynidir. Hatta insan ruhu kalpte değil beyinde yaşar. Bu yüzden kalp nakli olan hiç kimse ruhunu kaybetmiş değildir. Ölümsüz yaşlılar dünyasının gerçekleşmesi için beyin imalatı ve nakli de yetmez. Bir beyni, hayatı algılama ve arzulama dürtüleriyle birlikte imal etmek olabilir bir şey değil bence. Nakli yapılan ciğer nefes almayı yeniden öğrenme ihtiyacı duymaz; Ancak, beyin farklıdır. Beyniyle hayatı öğrenip kendine özgü yorumlayarak duyumsamaya başlamayan insan zaten kendi olmanın bilincinde değildir. Beynimi alıp yerine yapay beyin taktıklarında benden geriye sadece ruhsuz bedenim kalmıştır. “Bedenime sahip olabilirsin ama ruhuma asla!” durumu çıkmıştır ortaya. Ben yeni beynimle ayağa kalktığımda artık “M. Soyek” değilimdir. Yeni beyin M. Soyek’i bilinebilirliği ölçüsünde sonradan öğrenip hatırlayabilir belki; fakat asla eski beynin kimyasını (ruhunu) tutturup hayatı onun gibi duyumsayamaz. Eski beynin tüm hafızasını yeni beyne aktarabilir olsak bile bu olabilir değildir. Birinin yaşantısın an ve an hafızamıza yerleştirmiş olsak bile biz o birisi olmayız; sadece daha bilgili oluruz.
 
Her beynin bilgiyi algılama biçimi ve düşünme biçimi farklıdır. Bu yüzden, “Düşünüyorum, öyleyse varım” diyen René Descartes kendi kimlik varlığını beyniyle özdeşleştirmiştir. Yani beyin naklinden sonra, “düşünebildiğim için varım, fakat yeni biri olarak” dememiz gerekecek. İnsan beyin ölümüyle gömülür. Dolayısıyla, yeni beyin yeni insandır; eskisine “Allah rahmet eylesin” demek kalır… Uyandığımda aynı ruhsal ve düşünsel duyumlarla kendim olamıyorsam beynimin değiştirilmiş olması beni ölümden kurtarmış sayılır mı?
 
Muharrem Soyek
 
 
Toplam blog
: 363
: 1765
Kayıt tarihi
: 04.08.08
 
 

Parasız yatılı Darüşşafaka Özel Lisesi'nde iki yılı hazırlık sınıfı olmak üzere yedi buçuk yıl ok..