Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ağustos '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yapıcı eleştiriler

Yapıcı eleştiriler
 

Bazı insanlar vardır, asla eleştiriye tahammül edemezler. Burunlarından kıl aldırmayan tiplerdir bunlar genellikle. Her şeyi biliyorlar ya, bilmedikleri veya yanlış bildikleri bir kavramın doğrusunu yapıcı bir şekilde belirtsen de istemezler. Milliyet Blog sitesinde de var böyle arkadaşlarımız tabii. ''Beğenmiyorsan okuma yazılarımı kardeşim!'' diyecek kadar da ileri gidebiliyorlar.

Beğenmediğimiz her şeye gözümüzü kapar, kulaklarımızı tıkarsak daha mı iyi olur? Olmaz sevgili kardeşlerim, olmaz. Beğenmediklerimizi de okuyup, dinleyeceğiz ve değerlendireceğiz.

Eleştirmek tehlikeli bir eylemdir. Karşı tarafı, kendini müdafa etmek zorunda bırakabilir. Bu durumda karşılıklı atışmalar ve kırılan kalpler kaçınılmaz oluyor bazen. Dikkat etmeliyiz. En iyi yol da eleştirmeden önce o kişinin güzel yönleriyle söze başlamaktır. Eleştirirken kullanacağımız kelimeleri de özenle seçmeliyiz. Aklımıza geleni değil de yazmamız gerekeni yazmalıyız.

Açıkça belirtmem gerekirse ben asla art niyetli ve yıkıcı eleştiri yapmam. Yani birisine gıcıksam eleştireceğime kafaya alırım onu. Çünkü eleştiriyi tınlamamıştır, cevap vermemiştir, kaba davranmıştır, vs. Böyle insanı eleştirmekle sinir sistemini yıpratırsın, başka bir işe de yaramaz. Kafaya alırım derken de, ''alay ederim'' anlamında söylemiyorum tabii. Hatalarını esprili bir şekilde işleyerek kendimin ve espriden anlayan okuyucuların, yazarların gülmesini sağlarım.

Bu yazıyı yazmamın sebebi Milliyet Blog yazarı arkadaşımız OSMAN ÖMER'den aldığım bir mesajdır. Mesajı aynen aşağıya alıyorum. Dikkatlice okuyunuz lütfen!

"Sevgili abim inanmazsınız aynı mesajı size ben gönderecektim. Blog yorumlarınızı okudum; sert ve yapıcı eleştirilerinizi gördüm. İtiraf ediyorum ben de sizi çok sevdim. Ve ikinci itiraf; ben klavuz=kılavuz derken espiriyi anlamamıştım. Kılavuz kullanmaya vurgu yaptığınızı zannettim ve sonra kendimden epey utandım, tanıştığımıza çok memnun oldum, selam ve sevgilerimle. Sert eleştirilerinizi bekleyeceğim."

Osman Ömer Bey'e bir kere buradan samimi bir şekilde teşekkür ediyorum. Muhatap olduğu kimsenin yaşına başına bakıyor, yazdıklarını okuyor ve bilinçli, saygılı bir şekilde mesaj gönderiyor. Yani kendinden o kadar emin ki, benim eleştirilerim onu rahatsız etmeyecek. Sert olsalar da rahatsız etmeyecek.

Ama ben böyle kibar, saygılı ve eleştirilere tahammüllü insanları asla sert bir şekilde eleştirmem. Onların kalplerinin kırılmasına gönlüm razı olmaz. Ayrıca Türkçe'nin güzel ve yazım kurallarına uygun bir şekilde kullanılmasına en az benim kadar değer veren bir arkadaşımızı niye eleştireyim? Desteklerim onu.

Yorum yazan bir arkadaşımıza cevap verirken bile sevimli bir tarzda yazım hatasına da dikkatini çekebilecek kadar açık kalpli biridir Osman Ömer.

Sert eleştirdiklerim mutlaka hak ediyorlar. Hak etmeyenleri sert eleştirmem. Bu da böyle biline.
Osman Bey'e tekrar teşekkür ederim. Saygı ve sevgiler.

NOT: Aslında 8 Eylül 2007 İzmir Blog Yazarları Tanışma Toplantısı'na kadar yazı yazmayacaktım. Ama o toplantıya katılacağımı sanmıyorum. Sevgili İlyas BAYRAM kardeşimizi misafirleriyle başbaşa bırakmak daha hayırlı. İzmir'de beni hemen her gün arayan arkadaş 1 aydır aramıyor. Hayırlı muvaffakiyetler kendisine!

Mustafa Mumcu, 31. 08. 2007 / 17:17
 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..