Yapmamız Gereken 101 Şey! (II)

Bir önceki bloğumda tanıtmaya ve izlenimlerimi aktarmaya çalıştığım, ince bir bilgelikle ele alınmış Akdoğan Özkan’ın “Türkiye’de Ölmeden Önce Yapmamız Gereken 101 Şey” adlı eserinde 49. öneri, yaşamın en önemli ve temel aktivitelerinden birinin anlamı ve derinliği üzerine… Bu kez konu cinsellik! Teknik zenginliği ve paylaşılan mutluluğu artırmak için, ‘arzunun ilmi’ de denilen bir Hint geleneğine ait. Tarihte, bu alanda kendinden önceki çalışmaların da özlü bir derlemesi olan ‘Kama Sutra’yı Mutlaka Okumak’ gerektiğine ilişkin bir tavsiye.(1) Artık söylemesi Sn.Özkan’dan, önemini vurgulamak Sn. Özkök’ten, aktarması da benden olsun…

(Yazının birinci bölümü için bkz: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=180195 )

62. öneri bir kez daha duygusal bir atmosfere göndermede bulunmakta: ‘ Dünyanın En Eski Aşk Şiirini Gör ”. Günümüzde Irak sınırları içinde Nippur bölgesinde bulunan, “ lütfen bana dokunuşlarını “ şeklinde nakaratları ile akıp giden, günümüzden dört bin yıl öncesine ait bir tablet üzerinde yazılı bilinen ilk aşk şiirini…(2)

Bu ilginç kitaptaki 64. öneri, ölmeden önce, bir gökyüzü gözlem şenliğine de katılarak gezegenleri, yıldız kümelerini, gökadalarını gözlememiz yönünde… Sanırım bu öneride gökyüzünü daha iyi tanıyarak, kalabalık bir sonsuzluğun içindeki gizemli düzeni algılayarak birbirimizle de barış içinde ve daha iyi yaşama kapasitemizde bir artış ummak söz konusu! Başta Çanakkale ve Uludağ Üniversitelerimizin etkinlikleri olmak üzere bu alanda yeterli olanaklar da mevcut bulunmakta.

Eserde söz konusu 101 öneri arasında ilgimi çeken ve 74. sırada yer alan bir öneriyse ‘ Gönüllü olmak’la ilgili. Bir şeylere gönüllü olabilir, bilgi, beceri ya da enerjimizi bu alandaki kuruluşlardan birinin kullanımına sunarak yaşamdaki bazı aksaklıklar karşısında sadece sızlanmak ya da şikâyette bulunmak yerine bunların giderilebilmesi yolunda kendimizce çaba harcayabiliriz. Kanımca yaşamdaki sosyal beklenti-katkı terazimizin dengede olabilmesi için de yerinde bir öneri!

Benim seçkilerim arasındaki son öneri ise; büyük ve evrensel ozanımız Nazım Hikmet Ran’ın yaşama direnci ve sevincine geçen zamana aldırmaksızın vurgu yapan ve yürekten katıldığım bir öneri; “ Yetmişinde Bir Zeytin Ağacı Dik”. Ne diyor şair “Yaşamaya Dair” adlı muhteşem şiirinde;

“ Yetmişinde bile mesela zeytin - Dikeceksin, - Hem de öyle çocuklara falan kalır diye - Değil, - Ölmekten korktuğun halde ölüme - İnanmadığın için, - Yaşamak, yani ağır bastığından…”

Ben de bunca okuma, yazma eylemi sonucu oluşan etkilenme düzeyimin doğal tepkisiyle bu listeye bazı eklemeler yapamadan duramadım. Nasıl mı?

Yaşamın erişkin, biteviye, ezberci sıkıcılıklarına karşın nefes alabilmek için ‘ İçindeki Çocuğu Her Daim Canlı Tutmayı Unutma’ diyorum.

Günümüzün ileri teknoloji içeren iş görme ve sosyal var oluş biçimleri karşısında ‘ Bilgisayarla İlişkin Olsun’ diyorum. Ama seni tümüyle esir almasına da olanak tanımadan.

Modern düşünceye ve kültüre ait temel kavram ve perspektiflerin sorunsallaştırılmasıyla ve hatta bunların yadsınmasıyla birlikte yürüyen bir süreç içinde bulunmamız nedeniyle Post-Modernizm hakkında temel bilginiz olsun.

Günümüzde kaotik davranış gösteren sistemlerin artması ve kestirim yapmanın imkânsızlığı karşısında geleceğe dair belirsizlik duygusu ve buna dayalı rahatsızlıklar da artmakta. Bunun karşısında kaos teorisinin ve onun bir uzantısı olan fraktal geometrinin, borsadan meteorolojiye, iletişimden tıbba, kimyadan mekaniğe kadar uzanan çok farklı dallarda önemli kullanım alanları bulması ile bu kuşkular giderek azaltılabilmektedir. O nedenle Kaos teorisi ve kuantum fiziği hakkında temel düzeyde bir bilginiz olsun diyorum.

Son olarak da; hayatını birleştirebileceğini düşündüğün, karşı cinsten ruh ikizinizi bulduğunuza inandığınızda, ilk buluşmanızda, tek gülünüzü vermeyi unutmayınız. İlk ziyaretinizde onu nadide bir vazoda kurutulmakta iken gördüğünüz an, yaşama sevincinizi ve gelecek umutlarınız daimi kılacaktır!

Etti 106

Sn. Özkan kusura bakmasın. Kendisine saygı ve minnetimiz sonsuz. Hem bu oldukça özgün yaklaşımdan alınan cesaret hem de kitabın sonunda yer alan 'Sizin 101 Listeniz' seçeneğinin verdiği heyecanla sizlere de soruyorum:

Arkadaşlar, yok mu artıran?

İ.Ersin KABOĞLU,

17 Mayıs 2009. Ankara
 

Kaynakça ve blognotlar:
 

(1) Ertuğrul Özkök’ün “ dünya kültürünün hoyratça harcadığı bir kavram” dediği ‘Kama Sutra’.

(2) “ Yatak odasında bal doludur- Güzelliğinle zevklenelim- Aslan, seni okşayayım, - Benim değerli okşayışlarım baldan tatlıdır…”