Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '09

 
Kategori
Deneme
 

Yaratıcı öngörülmezlik ve tahmin edilemeyenin hazzı

Yaratıcı öngörülmezlik ve tahmin edilemeyenin hazzı
 

“En son ne zaman bir şeyi ‘hayatınızda ilk defa’ denediniz?” Bir havayolu şirketinin reklamında bu slogan kullanılıyordu. Bu soruyu şöyle okumak da mümkün: “En son ne zaman kendinizi rastgele olayların tesadüflüğüne ve sürprizlere açık bıraktınız?”

Yaşamımızın ilk anlarından itibaren belirli davranış kalıpları içine girmeye başlıyoruz. Hayatımızın devamında önceden saptanmış senaryolardan birisinin peşine takılıyor, belirlenmiş bir nedensellik bağı çerçevesinde, öngörülebilir ve kontrol edilebilir bir gelecek kurma planlarına girişiyoruz. Bunu yaparken önceden dikte edilmiş doğrular temelinde, kendi kendine imal edilmiş ve kurgu eseri korkularla etrafımızı örüyor, kaynağını kendimizin bile tam olarak bilmediği bu kaygıları, bizden sonra gelenlere daha bir iştahla aktarıyoruz.

Hayat tabii ki belli ölçüde kontrol ve planlamayı gerektiriyor. Tamamen düzensiz ve akışına bırakılmış bir yaşam tarzı, toplumdaki bazı bireyler için tercih edilebilirken, çoğunluğun böyle bir seçimden yana olmasının kargaşa getireceğine kuşku yok. Ancak, bu kontrol ve planlama güdüsü giderek hayatın her alanını saran bir saplantı haline dönüştükçe, birey insan olmanın getirdiği bazı öngörülemezliklerden sıyrılıp mekanikleşiyor ve kendi değerlerinden uzaklaşarak, tatminsiz ve karamsar bir döngüye kapılıyor. Hayatımız ilerledikçe ve yaşımız arttıkça da, bilinmeyeni benimseyebilme yeteneğimiz giderek köreliyor.

Oysa hayat, özünde tahmin edilemez bir nitelik taşıyor. Dolayısıyla günlük yaşamımıza bir parça rastgelelik katmak, daha tatmin edici ve zengin hayatlar sürmemizi sağlayabilir. Manevi benliğimizi ve gerçek kendimizi daha iyi yansıtmak için, bir miktar öngörülmezliği tolare etmeyi öğrenmemiz gerekiyor.

Çocukların daima mutlu olmasının altında yatan nedenlerden birisi de tahmin edilemeyenin hazzında gizli oluyor. Hayata daha önyargısız bakabilen, olayları belirli prizmalar ışığında yorumlamayan ve sürprizlere her zaman açık olan çocuklar, yaşadıkları anın mucizelerini daha iyi yakalayabiliyorlar.

Hayatımıza öngörülmezliğe karşı toleranslı olmayı kattıkça yaratıcılığımız da gelişiyor. Olaylara karşı sabit kalıplar yerine, farklı açılardan da bakabilme yeteneği ediniyor, yaşamımıza zenginlik katabilme fırsatlarına kavuşuyoruz. Zaten, hayal ve rüyalarımız yaratıcı öngörülmezliğin sürekli kaynaklarından birisi değiller mi?

Küçük sürprizleri ve bir miktar öngörülmezliği hayatımızın bir parçası haline getirdikçe, kontrol duygumuzu frenleyip zaman zaman kendimizi rastgeleliğin akışına bıraktıkça rahatlamış hissedebiliyoruz ve yaşamdan aldığımız tatları çeşitlendirebiliyoruz.

“En son ne zaman bir şeyi ‘hayatınızda ilk defa’ denediniz?” diye soruyor bir havayolu şirketinin reklam sloganı ve sonra şöyle bitiriyor: “Keşfetmeye devam edin.”

 
Toplam blog
: 24
: 8110
Kayıt tarihi
: 27.07.08
 
 

Yazının icadından bu yana her insanın içinde bir parça da olsa var olduğuna inandığım yazma isteğimi..