Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '15

 
Kategori
Deneme
 

Yaratıcı yazarlık kursları ve atölyeler

Ey simurg! Yazarlık yolu rehbersiz yürümek, hem yolu uzatır hem de yanlış yollara sapmaya neden olabilir. Senden önce yolu yürümüş ve tecrübe etmiş dostların yoldaşlığı güzel, hoş ve anlamlıdır. Dostların yol göstericiliğini hafife alma, önümse. Özellikle seni kendi bencil hislerine kurban etmeyen, seni anlayanları dikkatte al.

Ey simurg! Bu yolda sana akıl hocalığı yapmaya çalışan yerli yersiz bir sürü insanla muhatap olursun. Daha kendi yolunu çizemediğinden etraf da vızıldayan sesler ister istemez aklını karıştıracaktır. Bazen bu seslere kulak verecek, bu seslere göre bir yol yordam içine gireceksin. Denemeler yanılmalar zamanla şunu gösterecek, işin ehli olmayanları dilememen gerektiğidir. Evet, seninle aynı yolu yürümeyenleri dinle ama gösterdikleri yola sapma.

Haydi, aynı yolun yolcusu olmayanları aradan çıkaralım, aynı yolcusu olup da işi kursa döken yoldaşlar vardır. Bunlara yaratıcı yazarlık kursları veya atölyeleri diye karşına çıkar. Ne güzel ve çekici bir ifade değil mi yaratıcı yazarlık? Sahi yazarlık başı başına bir yaratıcılık değil midir? Yazarlığı ruhu zaten üretmek değil midir? Yaratıcı sıfatına ne gerek vardır. Ya da yaratıcı ve yazarlık bir araya getirilip bir kalıp oluşturulmasına ne gerek var. Aslında ey simurg yok; ama gel gör ki pazarlama stratejisi gereği ilgi ve dikkatleri çekmek adına yapılan bir kelime oyunundan başka bir şey değil.

Belli kural ve basmakalıp tekniklere sığdırılmaya çalışılan yazarlık, bilinmez mi ki kalıplara ve tekniklere sığdırılamayacağı. Hem de birkaç haftaya yazarlık öğretilebilir mi? Teknik bilgilerin verilmesiyle yazarlık bilgisi elde edilir; ama yazar olunmaz. Daha önce bilgi ve eylemin farklı şeyler olduğunu söylemiştik. Ayrıca başkaların üslubuna göre kendimizi kalıplara uyarlamamız, özgünlüğümüze haklısızlıktır. Özgünlük, başkaları taklitle elde edilebilir; ancak başkaların yazarlık böyle yapılır dikte etmesiyle özgün yazar olunmaz.

Kursların sonunda yazılan bir deneme, öykü vb. çalışmalarla gelinen nokta yazarlığın serüvenine uzaktır. Bir çalışmanın dil açısında düzgün olması, artık kendine özgü bir üslup öğrenildi düşüncesi, yazar adayını tembelleştirir ve ruhuna darbe indirilmesidir. Tekrar etme de fayda var; yazarlık birkaç hafta sonunda elde edilen bir çalışmanın birilerinin beğenmesiyle sonuçlanmaz, sonuçlanmamalıdır.

Yazarlık, uzun soluklu bir deneme yanılma sürecidir. Arada yaşanan boşluklar normaldir. Ancak kursların varlığı bilgi vermek olsa da bunlar bize ön yargılara neden olur. Ve her yazdığımızı verilen teknik bilgilere göre yazmaya çalışırız. Verilen kalıplara göre yazmak bize yeterlilik duygusu verdiği gibi, kalıplara göre yazamamak hevesimizi de kırabilir.

Ey simurg! Şimdi diyeceksin ki bu kurs ya da atölyelerin hiç mi faydası yok, diye. Evet, her şeyin artı ve eksileri bir arada bulunur. Önemli olan eksileri artıya dönüştürme yeteneğinin olmasıdır. Şayet bu irade ve araştırmacı ruh yoksa verilenle yetinilirse artılar bile eksiye dönüşebilir. Aynı amaç etrafında toplanan insanları olması bahsi geçen yerlerin artısıdır. Özellikle eksik ve hataları görme yani birilerin göstermesi önemlidir. Kendini yalnız hissetmez, yazdıklarını sıcağı sıcağına işin içinde olanlarla analiz etme imkânın olur. Kurs hocası ve öğrencilerle tartışma ve öneriler hızına hız katabilir de hızını kesebilir de.

Yazarlık, hakkında somut bilgiler elde edebilir, işin zorluklarını görebilirsin. İşin püf noktalarını örnek metinler üzerinde öğrenebilirsin. İyi metinleri ve zayıf metinleri tanıma imkânı elde edersin. Yazdıklarından göremediklerini böylece görebilirsin. Ancak, bunların ötesine gitmek için var olanı, özümsemeyeceksin. Sadece gelişimin için kullanacaksın. Tabii olmayacak, üstüne yeni şeyler ekleyerek yoluna devam edeceksin.

Kurs veya atölyelerde sana rehberlik edecek hocanın, birikimi ve tecrübesini iyi araştır. İmkânın varsa daha önceki kurs öğrencilerine sor, kursa gitmiş ve başarılı öğrenci sayısını araştır. En kötüsü bu kurslara gitmiş ve kurs sayesinde kendisini kanıtlamış yazar var mı? Bunlar senin gideceğin kursun sana faydasının olup, olmayacağı konusunda fikir verecektir.

Ey simurg! Yol senin, tercihlerde senin olmalıdır. Yapacağın her tercih seni ya ileri götürecek ya yerinde saymana ya da gerisi mi geriye döneceğini de belirleyecektir. Tercihlerin dönüşü yok değil; ama yıpratıcıdır. Yıpranan her yönünü tekrar onarmak için kendine zaman ayıracağını da unutma. İnsanın kendini yıpratmasının da riskli olduğunu hatırlatmak isterim.

Osman Tatlı

osmantatli@gmail.com

https://twitter.com/tatliosman63

 

 
Toplam blog
: 90
: 382
Kayıt tarihi
: 02.08.14
 
 

2004 yılında İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Üniversite yılla..