Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '14

 
Kategori
İnançlar
 

Yardım etmenin zevkine varmak

Yardım etmenin zevkine varmak
 

Bugün baktığımızda görüyoruz ki dünyanın her yanında çok olaganustu olaylar oluyor, ama insanlar çok büyük bir sakinlik ve belki de bir tür uykudaymışcasına hareket ediyorlar.

Normal bir mantık ve ortalama bir vicdanla baktığımızda eğer bir yerde bir aç görürsek onu doyururuz, ihtiyacı neyse gideririz. Eğer bir sıkıntısı varsa, çözüm üretmeye çalışırız. Ancak şu an dünya üzerindeki insanların (özellikle de müslümanların) çoğu çok ciddi sıkıntı içinde ve tüm dünya büyük bir sakinlikle (çok azı hariç) olup bitenleri seyrediyor.

Afrika’ya yardım toplamak için yüzbinlerce dolarlık elbise giyip, şişesi onbinlerce dolar olan içkilerin içildiği ve sonunda sadece birkaç milyon dolar toplantığı yardım yemekleri organize ediliyor.

Yardım kuruluşlarına sade bir şekilde, adını ifşa etmeden gidip bağış yapmaya çok nadir rastlanıyor.

Bir ünlüden duyuyoruz, şu kadar bagış yaptı, yardım yaptı diye. Sonraki hafta duyuyoruz o miktarın katbekatına oğluna yat veya kat almış, düğün yapmış. İnsan ne dese bilemiyor?

Tüm bu insanların vidanına ne oldu? Görmüyorlar mı? Duymuyorlar mı?

Görüyor ve duyuyorlarsa nasıl oluyor da bu kadar duyarsız olabiliyorlar.

Allah Kuran’da “O, geceyi sizin için bir elbise, uykuyu bir dinlenme ve gündüzü de yayılıp çalışma (zamanı) kılandır.” (Furkan Suresi, 47) şeklinde bildirmiş.

Allah bu çalışmada kimisine daha çok, kimisine daha az nasip eder. İki tane aynı malı satan dükkan görürsünüz, birisinin önünde sıra vardır, diğerinin az bir müşterisi. Allah birine çoğu, diğerine azı nasip etmiş, dilemiştir. Allah başka bir ayetinde buyuruyor:

...Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "İhtiyaçtan artakalanı." Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz. (Bakara Suresi, 219)

Ne çok kazanmak, ne az kazanmak önemli değildir. Önemli olan Allah’ın emrettiği gibi ihtiyaçta olanlar için infak etmektir. Şu an dünyada o kadar çok ihtiyaç içinde olan insan var ki. En zengin diye bildiğimiz Amerika'da 3,5 milyon evsiz var (tüm varlığı bir market arabasına sığan). Afrika'da yüzmilyonlarca insanın yiyeceği, içecek suyu, hastanesi yok. Türkiye’ye sığınan Suriyeli mülteciler normal hayat standardlarının çok altında, en basiti, bu soğuk havada çadırda yaşıyorlar.

Insanları infaktan (bağış, yardım) alıkoyan şey hep yokluk korkusu oluyor. Ya param biterse? Ya ben parasız kalırsam ama Allah ayetinde açıklamış:

Kim bir iyilikle gelirse, kendisine bunun on katı vardır, kim bir kötülükle gelirse, onun mislinden başkasıyla cezalandırılmaz ve onlar haksızlığa uğratılmazlar. (Enam Suresi, 160)

Ve Allah infak eden kişinin ahlakını da güzelleştireceğini bildiriyor.

Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir. (Al-i İmran Suresi, 92)

Rutin hayatımızın dışına çıkıp, biraz etrafa bakmak gerekiyor. Allah bizlere sonsuz nimetler, güzellikler vermiş, Ve bu güzellikleri başkalarıyla paylaşmamızı emrediyor. İnsanlar şu ana kadar hem kendi mantıklarıyla gitmişler ve dünya hiç de iyi bir noktada değil. Allah’ın aklına uyma zamanı geldi inşaAllah. Çünkü Allah o zaman huzur, güzellik vadediyor.

 
Toplam blog
: 17
: 3951
Kayıt tarihi
: 12.11.13
 
 

1980 Istanbul doğumluyum. Boğaziçi Universitesi Psikoloji mezunuyum İnsan düşününce insan..