Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ocak '08

 
Kategori
Güncel
 

Yardım paketi ve kömür

Yardım paketi ve kömür
 

"Türk-İslam" kültüründe yardım gizli yapılır ki, alan rencide olmasın diye...


AKP’ye “Hizmetleri iyi yaptığı” gerekçesi ile oy veren bir dostum önceki gün aradı.

Diyor ki telefonda “AKP iktidarı ve yerel yönetimleri, yoksul insanlara yardım yapıyor ve bu kapsamda da kış mevsimi de geldiği için kömür de dağıtıyor. Bu hizmetin yerine getirilmesinde her hangi bir olumsuzluk yaşanmaması için de valilere ve kaymakamlara uyarıda bulunuyor. Bunun neresi yanlış ki yazılarınızda ‘kömür’e takmış vaziyettensiniz?”

Arkadaşım, eğer olayı bu şekilde anlamışsa yerden göğe kadar haklı…

Hiçbir zaman fakir fukara acından ölsün, sürünsün, onlara yardım yapılmasın diye bir görüşümüz veya savunmamız olmadı ki…

Peki, o zaman ne diyoruz?

Bakınız önümüzdeki zaman içinde yerel yönetimlerin seçimi var. Sayın Başbakan, partisinin “İl Başkanlarını” toplayıp ne dedi?

Dediği ve verdiği talimat üç aşağı beş yukarı şu: “Kömür ve diğer yardım malzemelerini dağıtmaya devam edin.”

Çünkü bu yardım malzemelerini dağıtacağı fakir fukaradan “Oy” bekliyor.

Demek ki “Oy” verecek fakir fukaranın sayısı, seçim sonuçlarını etkileyecek sayıya ulaşmış durumda.

Bu ne demek oluyor onu söylemeden önce şunu açıkça belirtelim, yardım alan fakir fukarayı “Niye yardım alıyorsunuz” diye de eleştirme hakkımız yok, asla…

Ama onlara sadece bir önerimiz olur…

Ey fakir fukara kardeşim. İktidarın yoğun biçimde dağıttığı yardım malzemesini ve kış aylarda da kömürünü al. Diyecek bir şeyimiz yok, çünkü onu da almazsan, öleceksin.

Lakin bir yandan yarım malzemesini almayı ihmal etmezken, diğer taraftan da neden bu yarımlara muhtaç olduğunu da sorgula…

Hepsi bu kadar… Sadece “SORGULA” diyoruz.

Gelelim “Oy” verecek fakir fukaranın sayısı, seçim sonuçlarını etkileyecek sayıya ulaşmış durumda olmasına…

Bunun bir sorumlusu olması gerekmez mi?

Bizim dediğimiz de bu. Bu işin sorumlusu AKP iktidarıdır. Ekonomik durumun bu şekilde sürmesi karşısında da sözümüzün arkasındayız.

Başbakan ekonomiden anlamayabilir, bu anlaşılır bir şeydir. Başbakan, askerlikten de anlamaz. Elektronikten de anlamaz, bilgisi, deneyimi, eğitimi bunlar için değildir, bunlar anlaşılır şeylerdir. Ancak, etrafında, yani ekibinde bunları çok iyi bilenlerin olması gerekir. Onlar, durum raporunu verdiklerinde, iktidar sorumluluğu makamında bulunan kişi, durumu kavrayıp “Karar verme” becerisine sahip olmalıdır… Toplumu kandırmamalıdır…

Yine andığımız toplantıda Sayın Başbakan “Borç yiğidin kamçısıdır” diyorlar…

Bu deyim, bir atasözüdür ve anlamı da Sayın Başbakan’ın anladığı gibi değildir. Zaten Sayın Başbakan, kendine has anlayışları ile sürekli kendini “İktidar” için kamçılanmaktadır.

Evet, “Borç yiğidin kamçısıdır” da o yiğit, borcunu ödemek için daha çok çalışmak ve borcunu biran önce da kapatmak zorundadır.

İşte o zaman “Yiğit” olur.

Öteki türlü “Müflis” olur, “Batakçı” olur, “Hortumcu” olur, yani “Makbul” bir adam olma özelliğini yitirir…

Ülke borç batağında, dış ticaret açığı giderek artıyor, her tülü ekonomik veriler eksi gösterirken, elbette ki “Yardım paketi” alanın da sayısı artacaktır. Bunda şaşırılacak bir durum yok.

Ülke, daha fazla borçlanacak, dış ticaret açığı daha fazla artacak, ekonomik göstergeler gittikçe eksilere doğru yönlenecek, yoksul sayısı artarken daha da fazla yoksullaşacak ki, “Yarım Paketi” alanların sayısı çoğalsın ve “Oy” artsın…

Anlayış budur…

Onun içindir ki “Sadaka ekonomisi” adını taktılar bu ekonomi anlayışına…

Şimdi sormak gerekir, bunun neresi yanlış diye… Doğrusunu bilen varsa, söylesin biz de bilelim… Ama Sayın Başbakan gibi söylemesin… Onun ağzı ile söylemesin…

Ekonomi bilgisi olan, akademisyen, ekonomistler, yani “Bileneler”, her gün Türkiye ekonomisi geriye doğru gidiyor ve kriz yaklaşıyor derken, sadece Başbakan “ekonomi iyi” demesi ile ekonomi iyi olmaz.

Madem konumuz “Yardım paketinde” ona göre tekrarlayalım…

Ne zaman ki “Yardım paketleri”ne ihtiyaç kalmaz, yardım paketinden “Oy” umulmaz hale geliriz, o zaman ekonomi iyiye gidiyor, ülke gerçekten demokratikleşme yolundadır demektir.

11 OCAK 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..