Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '15

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Yargılama ki, yargılanma

Yargılama ki, yargılanma
 

YargılaMA!!


Hz.İsa’nın bu kısa sözü bence çok önemli. İnsan beyni evrensel bir ilke olan DUALİTE yani KUTUPSALLIK veyahut bir diğer adıyla ZITLIKLAR ile çalışıyor. Evrende nasıl iyiyi kötü olmadan, sıcağı soğuk olmadan, genişi dar olmadan vs bilemezsek, insan aklı da yine bu mantıkla çalışıyor.

Maddesel olan ile mananın evliliği olan, bir ayağı yerde bir ayağı gökte olan insanoğlunun bu ikili yapısı bile onun bu ilkeye göre yapılandığını gösteriyor.

Dünya yaşamına doğan bebek ise yaşadıklarını tecrübe ederek bu zıtlıklar dünyasını görüyor, anlıyor ve anlamlandırıyor. Ve bu zıtlıklara da bağımlı hala geliyor. Muazzam güce sahip sınırsız zihnini zıtlıklar dünyasının kısıtlı imkanları ile kısıtlıyor. Sonsuzu sonluya hapsediyor...Ve her şeyi iyi-kötü, güzel-çirkin- doğru-yanlış vb şekilde sınıflandırıyor.

Bu sınıflandırma ile birlikte günlük yaşamın koşturmacasına artık otomatik tepki veriyor. İyinin, doğrunun, güzelin bile göreceli olduğumuz bu dünyada kendine göre bir iyi-doğru-güzel realitesi icad edip, buna uymayanı kabul etmiyor.

Daha da ileri gidip yargılıyor, uymazsa suçluyor, diğerlerini o kalıba getirmeye çalışıyor, şiddetle eleştiriyor...

Etme bulma dünyası bu” derdi büyük annelerimiz. Ya da “beddua okuma sakın, dünya çevresinde dolaşır sana geri döner” derlerdi.

Kadim Hinduların KARMA dedikleri SEBEP-SONUÇ yasası bu. NE EKERSEN ONU BİÇERSİN.

Dikkat edin hayata gerçekten de bunun doğru olduğunu göreceksiniz.

Hayat ne istediğinizi değil, ne olduğunuz kadar size geri verir.

İyi bir insan kısa dönemde haksızlık, yanlışlar, hatalar, kötülükler vs ile karşılaşsa bile uzun dönemde her zaman iyiliğinin meyvesini alacak ve kazanacaktır. Yeter ki, tarlada eğilen ve solan diğer otlar gibi olmasın, dik dursun. Herkes hata yapsa bile o dik ve dürüst dursun.

Yargılayan ve suçlayan insanlara ne yazık!!!

Bilmiyorlar ve hatta görmüyorlar ki, ne verirlerse onu alacaklardır ve hayatta aşırılıkları ile sınanacaklardır. Bilmiyorlar ki bu dünyada bir gönül kıran, bir “AH” alan insan mutlaka ölmeden önce bedelini ödeyecektir.

Nefsi için bunu yapan ile kalbi temiz olsa ada bir çocuk gibi bilmeden yapan arasında fark var elbet.

O yüzden diyorum ki...

YARGILAMA ki yargılanma...Önce sor, anla ve sonra yorum yap

ELEŞTİRME ki eleştirilme...Sadece insanlara pozitif geri bildirim ver.

SUÇLAMA ki suçlanma...Araştır, anla, empati kur. Hata başkasında bile olsa geri bildirimini olumlu bir dil ile ver. Anlamıyorsa vazgeç ondan.

KÖTÜLEME ki kötülenen olma...Herkesteki iyi, doğru ve güzeli gör. Herkesin imkanı ve doğası kadar yapabileceğini anla ve kabul et.

ALEYHTE KONUŞMA ki aleyhinde konuşulmasın...İnsanlara güven aşıla, her daim dürüst olacağını göster. İnsanlara açık kapı politikası uygula ki sana duygu ve düşüncelerini ulaştırabilsinler.

DEDİKODU yapma ki dedikodu yapılan olma...Sorunlarını mertçe insanlarla birebir çöz ki kafanda dolaştırıp şikayet etme. Ketum ol, ayıbı ört.

KIYASLAMA ki kıyaslanma...İnsanları kıyaslayıp başkalaştırmak yerine, herkesteki farklılıkları gör ve bunu bir zenginlik olarak kabul et

ŞİKAYET ETME ki şikayet edilen olma...Kendinden ve halinden memnun olan dünyadaki cennetini bulur.

YALAN SÖYLEME ki yalan söylenilmesin sana... Her zaman doğruyu ve hakikatı konuş. Ölümün bile bundan olsun.

İFTİRA ATMA ki iftiraya da kurban gitme... Bilmeden konuşma ve harekete geçme. Araştır, öğren, anla. Sana uymasa bile iftira atma

KISKANMA ki kıskançlığa maruz kalma... Kıskanmayı gıpta ile değiştir. Değersizi değerli olan duyguya dönüştür ve bu sana güç versin. Kıskançlık seni öldürür.

NEFRET ETME ki nefret edilme... Tepki vermeden evvel düşün, tart ve sonra KARŞILIK ver. Yaşadığın duyguyu tart önce.

Evet dostlar... Hayatta her şey bir bumerang gibi. Atılan bumerang atıldıktan sonra unutulup gidiyor ama bir gün, beklenmedik bir an insana geri geliyor. Ya cemalle ya da celalle.

Ben ne yaparsam yapayım ama olmuyor, iyilikten maraz geliyor” diyenleriniz olabilir. Belki de o zaman yaşamanız gereken bir sınav, almanız gereken bir ders vardır ki bu yaşanıyordur. Ve bunu da Hz.Mevlana’nın dediği gibi RIZA ile kabul etmek lazım. Mutluluk sadece rakı-balık masasında, keyifle kutlanan anlarda değil her an, her durumda, her koşulda halinden memnun olmakta, “hamdolsun” diyebilmekte saklı...

Her zaman cemalle sınanmayı nasip etsin Allah.

Sevgiler,

Promete Şems 

 
Toplam blog
: 7
: 254
Kayıt tarihi
: 12.08.13
 
 

Kah bir Promete çıkar insana ateşi verir. O ateş ki insanın cehaletini temizler, aklını arındırır..