Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '08

 
Kategori
Ekolojik Yaşam
 

Yarım porsiyon Japon, Sivuple!

Yarım porsiyon Japon, Sivuple!
 

''En lezzetli İnsan eti, Japonlar'ın''

Evet sevgili dostlar; Milliyet yaşam sayfalarında yer alan, bir haber...


''Papua New Guinea'da farklı bir dünyanın içine dalan cesur İtalyan fotoğrafçı Lağo Corazza halen taş devrinde yaşayan yerlilerin fotoğraflarını çekti. Bild gazetesinde yer alan haberde yamyamların var olup olmadığı tartışması ele alınıyor.

Dünyanın sonundaki adada farklı bir dünyanın kapılarını açan Corazza, bu tehlikeli yolculuğunda ve çektiği karelerde insan etinin lezzetini tarif eden insanların yer aldığını belirtiyor.


Bu konuda araştırmaları olan Antropolojist Olga Ammann ise insan eti yiyenlerin bu tadı, "Beyaz insanlar çok ağır kokuyor ve etleri çok tuzlu" diye tarif ettiğini anlatıyor.

Ammann'ın çalışmalarının sonucuna göre en lezzetli insan eti ise Japonlara ait. Diğer bir sonuç ise yamyamların kendi kadınlarını da yediğini gösteriyor.


Öte yandan yamyamlık halen bit mit olarak kabul edilse de dünyanın ücra köşelerinde insan eti yiyen yerlilerin varlığına işaret eden deliller mevcut. Bazı kabilelerin de hala ölen insanları yedikleri biliniyor.''(Milliyet Yaşam'dan)

Şimdi; bu haberi okuduktan sonra, çığlık çığlığa ''Yamyamlık buuuuuu...'' diye, bağıranınız olursa, lütfen sakin olunuz. Çünkü; yamyam'lık, 21'nci yüzyıla girdiğimiz şu zaman içerisinde hala var...İşte, bu haber de ispatı...!
Efendim; bir ormanda, yamyam baba oğlunu da yanına alarak, avlanmaya çıkmış. Gezmişler, dolaşmışlar ve birazcık dinlenmeye karar vermişler. Yamyam Baba oğluna;

- Evlat, ben çok yoruldum ve şurada birazcık dinlenmek istiyorum, sen keyfine bak ama fazla uzaklaşma...demiş. Ufaklık; ''tamam baba'' diyerek, etrafta dolaşmaya başlamış. Biraz ileride dere kenarına doğru yaklaşınca, bir takım sesler duymuş. Çalıların arasını aralayarak, sesin geldiği yöne bir bakmış ki, Dere içerisinde yüzen genç bir kadın...hemen oradan yavaşça sıvışıp, doğru babasının yanına gitmiş ve,
- Baba...Baba... uyan, uyan...diyerek Babasını uyandırmış. Babası da,
- Hayırdır Evlat ne oldu ? diye sorunca...ufaklık Babasına,
- Az ileride, derede yüzen bir kadın var...Haydi gel...diye, Babasının ellerinden çekiştirerek dere kenarına götürmüş. Çalıları yavaşça aralayarak kadına bakmışlar. Ufaklık sessiz bir ifadeyle,
- Baba...Haydi bunu eve götürüp bir güzel yiyelim...demiş. Babası istifini hiç bozmadan,
- Hayır evlat...hayır...Bunu eve götürelim ama, Ananı Yiyelim...! demiş...

Sevgili dostlar; Yamyam'lık sadece filmlerde değil, hayatın içerisinde var. Dr. Hannibal Lecter'ı izleyerek, kendi Anne ve Babasını yiyen, evlatların olduğu veya düşen bir uçaktan sağ kurtulan insanların, ölen insanları yiyerek hayatta kalmaya çalışmaları, bazı durumların tartışılmasına sebebiyet verse de, bu gezegende bunu, Legal yollardan yapan kabilelerin olması, gayet normal görülebiliyor...Ama işin enteresan tarafı; ''hangi toplumun insanı daha lezzetli yada tuzlu.!'' diye, kıyaslamalar yapılmasına, akıl erdiremiyoruz..!? Sanki; bunu böyle açıklayan insanların, bu konuda bir kaç tane Japon'u yemek suretiyle, lezzetleri konusunda, kesin yargıya varmış olma ihtimalini de, insana düşündürmüyor desek, yanlış olmaz...

Ne diyelim;

Varlık yokluk derdini şu kafandan sil
Bırak densiz işleride kendini bil
Gerin şöyle bir güzel ohh derin bir nefes al
Kaç nefes alacağın var ya hiç belli değil

Hay yam yam, hay yam yam
Hay yam yam yam yam yam yam yam hay yam yam...

( Erkin Koray'a saygılar...)

Herkese sonsuz saygılarımla sevgili dostlar...

 
Toplam blog
: 122
: 2970
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

Ankara Doğumluyum... Yazı yazmayı, çizmeyi, okumayı, izlemeyi, dinlemeyi, vb...vb... seviyorum. Bodr..