Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ağustos '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Yarım yaşanan sevda 2

Yarım yaşanan sevda 2
 

İlahi emirle yarım kalmış, yaşananmış sevdaların yanında birde yaşamın gerçekleri, karşılıklı inatlaşmalar, Çevresel etmenler.. töreler, nedeniyle yarım kalan aşk ve sevdalar vardır. Sevilen/seven ne yaparsa yapsın vuslata erişememiştir.

Genellikle, Gençliğin deli dolu estiği ve duygularımızla aklımızı teraziye koyamadığımız dönemlerdir. Hoşlanmışızdır bir süre ve zamanla sevgiye bırakmıştır yerini bu duygular, derinleşmiştir farkında olmadan…!! Karşımızdakinin kızgınlığını, sevincini, hüzünlerini artık derinliklerimizde yaşar olmuşuzdur. Onun bir gülümsemesiyle Harunun Hazinesi bağışlanır bize sanki. Duygular şelaler gibi akar, yürek bedene dar gelir artık, ve gelecek günlerin hayallerinde, her şeyinde o vardır, Onsuz bir hayat düşünülemez. Hep sevilen yanıbaşında olmalıdır gelecek günlerde. O artık gelecekte, Çocuklarının annesi/babası olarak düşlenir.

Birden rüzgar ters esmeye başlar apansız, Sevilende sevende bunu hisseder ama kader ağını örmeye başlar işte o noktada, işin kötüsüde “sevda ateşiyle hem yanıp, hem seven ve sevilenle incir çekirdeğini doldurmayan kavgaları yaparken, burunlarının dibindeki suyu (Çözümü) inatla görmemeleridir” belkide görmek istemezler, bir dost bir arkadaş uyarsada o an için onlara yanıbaşlarındaki su serap gelir.

Bu yanlış anlaşılan bir kıskançlıktan kaynaklı bir inatlaşmada olabilir. O an bilinmezki seven kıskanır, sahiplenir. Belkide anlamsız bir tartışma, yada verilen bir molada yanılmalar, yanılgılarla …. İnatla kaderin ağını ördürürler..!!!

Veya uzaklardadır seven…!!, sevilenle aralarına mesafeler girmiştir. Gözden ırak gönüldende ırak olacağı düşünülür…!!! Bilemezler hissetiklerinin gerçek duygular olduğunu..!! Bir anda yanıbaşlarında buldukları bir gülümsemeye, birazcık ilgiye kapılıveririler… O yalancı baharda unuttuklarını düşünürler sevileni/seveni. Yanılgı ergeç anlaşılır ve o yürekler mesafeleri bilmez tanımaz bir ömür boyu yüzünü göremediği sevgiliyi hep bir yerlerinde taşımadan yorulmadığını anlarlar ama iş işten geçmiştir. Birkez daha yine örmüştür kader ağlarını..

Birde Aileler vardır hani, Biricik evlatlarına en iyisini isteyen, Bu “denklik olayıdır” illaa itibarlı olacak, zengin olacak, güzel olacak vs. bunlarıda hiç anlamam doğrusu. Sanki doğdukları andan itibaren Anne-babadır lar ve hiç genç olmamış hiç sevmiş, sevilmemişlerdir. Unutmuşlardır “Gönül kimi severse, Güzelde, itibarlıda, zengin de, kültürlüde odur” Sevmiştir çunki bir kez bu yürek….!!İnatla ayırmayı beceririler bir şekilde. Bilmezlerki evlatları ne yaşarsa yaşasın ömrü boyunca, yarım kalan ve kalacak yüreklerde zamanla kabuk bağlayan, ama kanamaya hazır bir yürekle yaşamaya mahkum ettiklerini. Yada bilirler ama bilmezlikten gelirler. Önemli olan onların o olaydaki son sözüdür çunki.

Törelerimiz…!!! Hepimizin bildiği gibi yanlış kişilere duyulan aşklar ölümle sonuçlanır. Başka türlüsü yoktur Bu törelerde çoğu kez eller birleşmeden kopar.Bilirler çunki imkansızlığı.. hele onlar…. İki şekilde de ölen aşklardır. Töreye karşı gelirlersede ölecekler….Ayrılığı kabul etselerde yaşarken öleceklerdir bu kez…!! Kaçınılmaz sondur her halukarda ayrılık….!!

Arada birde olsa Çatal yürekli sevdalılar çıkar. Ya yaşayacaklardır sevdalarını vuslata erdireceklerdir. Yada sevdalarının uğruna öleceklerdir. Aşamazlarlarsa engelleri gözlerini kırpmadan elele giderler ölüme…!!

Yarım yaşanan bu sevgiler, galiba bir şairin dediği gibi kavuşulmayınca “aşklar” sevdaya hemde kara sevdaya dönüşerek, yürekte sızı, kuytularda gözden akan yaş, kanamaya hazır bir yara olarak kalıyor. Ferhatla-şirin, Leyla-Mecnun misali masallaşıyor. Bir sonraki Sevdalılarada onların aşkına yazılmış şarkılar, türküler, hikayeler kalıyor..

Seven, sevilenin yaşı kırkda olsa yetmişde yüreklerinin bir köşesi, kabuk bağlamış ama kanamaya hazır derin bir yara gibi kalıyor. Yıllar yılı bir şarkıda, bir türküde, bir şiirde, bir sevda masalında kanar o yara, Gözler ve yürekler, geçmişten gelen ilk günki gibi taze duyguların ılıklığını apansızca yaşar…!! Ama yaşamının gerçeklerinde her zaman olduğu gibi yine kabuk bağlatması gerekir. Bazen cocuklarına, bazen torunlara bir masal gibi anlatılır, yada en derinlerde kalan o güzel duyguların son nefeslerinde son bulacağının bilinciyle susarlar…. Vuslat artık bilinmeyen diğer dünyanın hayaline kalmıştır…Kimbilir..!

 
Toplam blog
: 20
: 909
Kayıt tarihi
: 19.07.07
 
 

1963 doğumlu, Anadolu Üniv. İşletme Fakültesi mezunuyum. Kamuda orta düzey yönetici olarak çalışı..