Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '14

 
Kategori
Güncel
 

Yarın Kan gövdeyi götürecek..!

Yarın Kan gövdeyi götürecek..!
 

Sokaklarda boğazlanan hayvanlar, hayvanları boğazlarken kendilerini yaralayan insanlar, tatil telaşıyla yollara dökülen insanların yarattığı trafik kaosunun neden olduğu kazalar…Yaralanmalar, ölümler…
 
Bunun adı bayram..!
 
Kurban bayramının kutlanmasındaki tarihsel neden, Hz. İbrahim Peygamber’in, oğlu İsmail’i, Allah yolunda kurban adamasıdır. Allah Hz. İbrahim’in imanı ve bağlılığı nedeni ile oğlu İsmail’i kurban etmesine müsaade etmemiş, İsmail’in yerine bir koç kesmesini buyurmuştur.
 
Bu durum insanlık tarihi kadar eski olan kurban inancının günümüze ulaşan ve formu itibari ile Allah’a olan inancın ve bağlılığın sembolüdür.
 
Kurban, çeşitli toplumlarda farklı şekillerde farklı ürünleri kendinden üstün olarak kabul ettikleri güçlere bir bedel olarak adamaları ile başlayıp günümüze kadar geçen süreçte Kur’an hükmü olarak kabul edilen hayvanların kurban edilmesine kadar değişerek gelmiştir.
 
Kurban ile ilgili ayetler de Kur’an-ı Kerim’de en çok tartışılan ayetlerden olmuştur. Kurban kelimesinin etimolojik kökenine inip, Arapça'daki anlamının nasıl değiştirildiği ve günümüze kadar nasıl geldiğine değinmek tabi bir kaç satırla mümkün değil. Ancak özellikle bir konuya değinmeden geçmek istemiyorum.
 
Simgesel olarak kurbanın ana manası, Allah’a yaklaşmaktır. Allaha yaklaşmak içinde, yetime ve düşküne yaklaşmak gerekir. Buradaki yetimden kasıt, anasız babasız demek değil, muhtaç kimsedir…
 
En büyük ve en önemli kurban insanın kendi nefsini kurban etmesidir. Kur’an’da ki bazı anlatımlar semboliktir. Allah’a iman ve bağlılığının simgesi olarak, çok sevdiği oğlunu kurban etmeye çalışan Hz. İbrahim'e gönderilen koç sembol olarak nefsi temsil eder. Yani Hz. İbrahim’in nefsini kurban etmiş olacağı üzerinde önemli ezoterik bilgiler vardır.
 
Fakat şu bir gerçek ki kurban kesmenin manası, batıni öğretiden uzaklaştırılıp, şu anda toplumda fiili olarak kabul gören zahiri anlamıyla uygulanmaktadır.
 
Burada asıl üzerinde durmak istediğim konu, Kur’an’da ki öğretileri zahiri olarak uygulayan Müslüman aleminin kurbana bakış açısıdır.
 
Evrenin yaradılışı muazzam bir düzen içerir. Bunların hiç biri tesadüfi değildir. Bir çok hayvan bir diğerinin besinidir adeta. İnsanlarda bundan nasibini almış ve hayvanların etlerinden sütlerinden derilerinden yararlanmışlardır…
 
Hayvanların etinden yararlanma, yukarıda da belirttiğim gibi insanlık tarihi kadar eskidir ve günümüze kadar gelmiştir. Kurban ritüeli olmasa bile her gün düzenli olarak dünyanın her yerinde yüzlerce hayvan kesilerek market ve kasap reyonlarında insanların hizmetine sunulmuş ve sunulmaya devam etmektedir. Buradaki özellikle üzerinde durulması gereken sorun, hayvanların kesilip kesilmesinden ziyade kesilme biçimidir.
 
Eğer kurban kesme eylemi Kur’an’da bu günkü uygulanan anlamıyla anlatılıyor olsa bile, takvadan uzak yapılan, sadece hayvanı boğazlamanın ve kan dökmüş olmanın dışına çıkılmamış olduğu görülüyor.
 
Kurban ayetlerinden bir tanesinin üzerinde özellikle durmak istiyorum. Hac suresi 37. ayet. Ayet gayet açık ve net.
 
Onların etleri de kanları da Allah’a asla ulaşmaz; fakat sizin takvanız O’na ulaşır. Onları size bu şekilde boyun eğdirdi ki, sizi hidayete erdirdiği için Allah’ı yücelterek anasınız. Güzel düşünüp güzel davrananlara müjde ver.( hac /37)
 
Hayvanlara daha kurban edilmelerinden önce, kurban satış merkezlerine götürülürken yollarda başlayan eziyet, bahçelerde, tarlalarda, mahalle aralarında, sokak köşe başlarında, vb. profesyonel olmayan elinde bıçak tutabilen kişilerce adeta boğazlanması ile neticeleniyor.
 
Kurban etlerinin en iyi kısımları, aslında çokta ihtiyacı olmayandan başlayarak dağıtılıyor. Artan kıyısı köşesi de yetime yoksula veriliyor. Ve buradaki asıl amaç kan akıtmış olmak oluyor.
 
Yani nefsini kurban etmesi gerekenler nefsine kurban oluyor.
 
Ve bu da bir bayramla kutlanıyor. Bu da ayrı bir muamma…
 
Kur’anda bayramla ilgili hiçbir bahis olmamakla beraber, yukarıda bahsettiğim takvadan uzak eylemler için birde bayram düzenleniyor.
 
Kim neyi kutluyor ?
 
Kıtlık, açlık, hastalık başta olmak üzere bir çok sorun yaşanırken, insanların boğazları kesilerek yapılan katliamlar ve masum insanları yerinden yurdundan eden sapkın zihniyetler varken, üç maymunu oynayan İslam ülkelerinin siyasi erkleri, gururla bayram mesajları verebiliyor…
 
Köşe başlarında boğazlanan hayvanlar… Katledilen insanlar…
 
Yani her yer kan revan… Bunun adı da bayram..!
 
Bayramınız kutlu olsun…
 
 
 
Keriman Keser
 
 
 
 
 
 
Toplam blog
: 26
: 4022
Kayıt tarihi
: 11.05.13
 
 

Aile Danışmanı- Bireysel Danışman- Çift Terapisti- Cinsel Terapist ..