- Kategori
- Kişisel Gelişim
- Okunma Sayısı
- 82
Yaş Aldıkça Arınma
Gençken enerjimiz çok yüksektir. Hayatı dolu dolu yaşamak isteriz ve bunu yaparken de yorulmayız. Belki de her elbiseye ayrı ayakkabı, ayrı takı, ayrı çanta fazlalık değil ihtiyaç gibi gözükür. Olmaması abes gelebilir. Bu durum sadece kadınlar için değil erkekler için de böyle olmakta. Günümüzde erkeklerde moda ve yeniliğe açık durumdalar. Bu durumda aldıklarımız birikir birikir.
Üstelik bu sadece kılık kıyafette olmaz. Ev eşyası, koleksiyonluk parçalar vb başka konularda da olabilir. Hatta düşüncelerimizde birikim olur bilinçaltımız bile dolar.
Bizler yaş aldıkça düşünce yapımızda da değişiklikler başlar. Önem sıramız değişmeye başlar. Bir tiyatronun konusu bizi tiyatroya giderken ne giyeceğimizden daha çok kafamızı meşgul eder. Bu değişimler normal ve iyidir.
Arınma yaş aldıkça olan ve olması gereken bir durumdur. Evdeki fazlalıkları nasıl rahatça dolaşmamızı engeller, temizliği güçleştirir, gözü ve zihnimizi yorarsa gardıroplarımızdakiler de öyle ve ayakkabılığımızdakiler.
Az ve öz şeylere sahip olmak bizi daha az yorar ve daha çok mutlu eder. Kıyafet tutkumuzu frenleyemiyorsak hiç değilse bir gün giyerim diye bekleyenleri ihtiyaç sahiplerine vermek lazım. Gardırobumuz boşaldıkça unuttuğumuz ne çok güzel kıyafetlerimiz olduğunu görmemiz işten bile değildir.
Salondaki fazla sehpalar, biblolar, kapı arkasındaki halılar, çok misafir gelir diye saklanan yorganlar, nevresimler bir el atınca ne çok ferahlayacağız.
Hayatımızda sadece eşyalar fazla değildir bazen insanlar bile fazladır. İlerleyen yaşlarımızda tahammül seviyemiz azalır ya da gereksiz yere tahammül etmememiz gerektiğini anlarız. Herkes tek doğar ve tek girer mezara ve huzurlu yaşamak herkesin hakkıdır. O yüzden bizi yoran, huzurumuzu kaçıran, sadece ihtiyacı olduğunda hatırlayan insanlardan da arındırmalıyız etrafımızı. Kaliteli, sevgi dolu, güzel dostlar, arkadaşlarla olmalıyız. Kişinin kalitesi cebine göre değil oturmasına, kalkmasına, konuşmasına, örfünü kültürünü ne kadar yaşadığına göre ölçülür.
Kafamızı da arındırmalıyız. Olumsuz düşünceler, daha fazlasını isteme, kıskanma gibi düşüncelerde bizi yorar. Elimizdekilerle huzurlu olmasını bilmek lazım. Şiir yazamıyorsak şiir okumalıyız, herkes film çeviremez, film çeviremiyorum diye başkalarının yaptığı filmleri de izlememezlik yapamayız. Huzur tam da burada devreye giriyor zaten yapabileceğimizin en iyisini yapıp bunun rahatlığıyla yaşamak.
Yaşlanmaktan da korkmamak lazım. Saçımızdaki akların bize zararı yok ancak göbeğimizdeki fazla yağlar olmamalı. Artık fiziksel güzellikten öte sağlık giriyor devreye çünkü.
Sorumluluklarımızın biraz daha azalması bize kalan zamanı da arttırıyor aslında. Bir sanat müziği korosu güzel aktivitelerden olabilir. Müzik hem ruhu dinlendiriyor hem mutlu ediyor çünkü ve artık sesinizin güzel olmaması sizi rahatsız da etmezken. Özel yürüyüş gezilerinde grupça yürümek de hem beden hem ruh sağlığı verir.
Sonuç olarak yaş aldıkça akıllanmak, tecrübe almak önemli. Fazla yerine az ama öze sahip olmak yerinde. Kalan ömrü eldeki imkanlarla huzurlu geçirmek için güzelleştirmeli.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
