Yaşadığımız hayatın hesabını vermediğimiz ve kendimizle yüzleşmediğimiz için değerimiz anlaşılamıyor

Yaşayıp gidiyoruz, sonra “Ben nasıl bir insanım?” diyoruz; nerden bilelim, hayatımız değerlendirmeye açık değil ki.

Bazı yazılarımda, “Birlikte yaşadığımız ya da çevremizde bize yakın olan kimselerin kişilikleri ve yaşayışları ile ilgili her türlü değerlendirme, yorum ve eleştiride bulunabilmeliyiz ve onlar da bunu normal karşılamalılar” demiştim.

Yaşamak adına yaptığımız her şeyin bir anlamı var; diğer canlılar için bu belki önemli değil ama biz düşünen, hisseden bir canlıyız. Yani yaşadıklarımızın sorgulanması gerekir.

Sorgulayıp da niye böyle yaptın diye yakana yapışacak değiliz; bu, senin için gerekli. Hem karakterin hem de düşündüklerin ve yaptıkların konusunda çevreni bilgilendirmek zorundasın.

Ne yaptığına bakacağız, neyi neden yaptığına değil. Ama elbette fikrimizi söyleyeceğiz, sen de kendini savunacaksın. Özgürlük, entelektüel kültür birikim arttıkça yorum ve eleştirilerimizin dozu artacak; kişi ruh gibi yaşayıp gitmeyecek, yaptıklarını gerekçeleriyle ortaya koyup bununla değeri artacak ya da eleştirilecek.

“Param var itibarım  var, amcamın torpiliyle bir yere geldim kariyer sahibiyim” durumları artık sizi kurtaramayacak. Açık yüreklilikle kendilerini ortaya koyabilirlerse fakirler bile hiçbir şeyleri olmasa dahi kişilikleriyle değerli olabilecekler.

Biliyorum herkes bu cendereye giremez, yürek ister. Hata yapıp korkaklar gibi başını önüne eğmek kolay. Hata yaptım hatam da budur diyeceksin, belki yaptığın hata değil. Sen demeyeceksin gören bilen çıkıp söyleyecek. Suçlayacak seni icabında, kıran kırana tartışmalar geçecek aranızda. Kendini savunup aklanacaksın ve her aklandığında (ki bazen bravo diyecekler, fenomen olacaksın) insanların gözünde yüceleceksin. Elbette tersi de doğru.

Yaşamın kimseyi rahatsız etmiyorsa ya da tersine rahatsız oluyor/rahatsız ediyorsan bunları bir kere düşün derim. Hayat kolay, yaşamak zor. Ve hani adına mutluluk deyip arayıp bulamadığımız  şey var ya, işte o belki burada!