Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '09

 
Kategori
Psikoloji
 

Yaşadığımız hayatın sorumlusu kim?

Yaşadığımız hayatın sorumlusu kim?
 

"Yaşadığım hayatın sorumlusu ben değilim." demek istedi bir an. Dolmuştu gözleri ve söyleyeceği sözden vazgeçti. Onu vazgeçiren söyleyeceği cümlenin manasızlığı ve saçmalığıydı aslında. Sessiz kaldı bir süre. Kim yaşadığı hayatın sorumlusu ki diye düşündü.

"Yaşadıklarının suçlusu ben değilim." dedi sadece. "Ben ortada suç ve suçlu aramıyorum." Söylemiş olduğu cümleler acıtıyordu onu ama yine de devam etti. "Peki ya benim yaşadıklarımın sorumlusu kim? Kim suçlu?" Gözleri yaşarmıştı. Ama ağlamayacaktı. Karşısındaki kişiden bir cevap bekliyordu ama beklediği cevap bir türlü gelmiyordu. Verilecek bir cevabın olmadığını anlamış, susmaya devam ediyordu.

En sonunda karşısındaki odadan dışarı çıktı. "Konuşmaya geliyorsun benimle. Ve konuşmadan çekip gidiyorsun." Bu durum üzüyordu onu. Kimseyi üzmek ve incitmek istememesine rağmen yine de kendisiyle birlikte birileri de üzülüyordu.

Ertesi gün odadan neden ayrıldığını öğrenecekti ama o an ki ruh durumu, sorduğu soruya bir cevap vermeyişinden duyduğu hüzün değildi, hüzün duyduğu şey avutacak tek bir harekette bulunmayışından ileri geliyordu. O an o kadar isterdi ki onun sarılmasını... Ya da elini sırtına koymasını...

"Nerde olduğumu bilmek istiyordu sanırım" diye düşündü. Bazen hayatın neresinde olduğunu bilemiyordu. "Belki de bir uçurumun kenarındayım ve en korkunç yanı da uçurumdan atlamaktan korkmuyor olmam."

"Peki niye atlamıyorsun o uçurumdan?" diye soruyordu içindeki şizofren kimliği... Cevap verdi bu sese; "Ardımdakiler... Onlar engelliyor beni."

Sahi kimdi bu yaşadıklarının sorumlusu???

"Yaradan mı? Yoksa şeytan mı? Belki de bir meleğin işiydi. Tanrı biliyor ya melek olmak istemezdim." diye düşündü. "Sus artık!" diye söylendi şizofren kimliğine... "Yapabileceklerimi hatırlatıyorsun bana, karanlık yanımı belki de. Sonuçta Tanrı seni melek yaratmadı ve Tanrı yine biliyor ki melek olmayı da hiç istemezdin."

"Sarhoşlar tüm bunlardan uzak mı? Düşüncelerinin ayıklığı hiç yakalamıyor mu onları?"

Başındaki ağrı dayanılmaz dereceydi. Uykusuz bir geceye daha "Merhaba, de!" dedi kendi kendine.

Gecede geçen her dakika saat hissi verir kimi zaman.

Çekilmez bir gece geçirmişti ve geceden geriye soru işaretleri kalmıştı. Belki de bir gün tüm sorularının cevabını bulurdu. Ama "Belki" dedi kendine.

"Daha sonra..."

 
Toplam blog
: 128
: 1145
Kayıt tarihi
: 23.11.07
 
 

Herkes gibi yazar, çizerim. Dünyamı boyarım hepsi bu!..