Yaşadık mı biz aşkı?

Hissediyorum. Nedendir bilmem gözlerine bakınca hala içi parlıyor. Ve ben içinde kayboluyorum. Belki de beni seviyorsundur hala. Belki de bir umut ışığı vardır içinde. Dönüp gelecek diye. Sana ne zaman söyledim en son seni sevdiğimi. Ne zaman yaşadık yüreğimize gömdüğümüz o platonik aşkı. Dillerimizin lal olduğu o şarkıyı ne zaman yaşadık. Yada yaşıyormuyuz hala…

Beni mi bekliyorsun köşe başlarında. Sahi yazıyormusun adımı duvarlara. Yada yüreğinde saklı tuttuğun gizli bölmelere. Telefonlarımı da bekliyormusun hala. Hatırlıyormusun; en son ne zaman yürümüştük yağmur altında. Ne zaman tutmuştum kollarını. Ne zaman görmüştüm aşk dolu bakışlarını.

Beni mi anımsıyorsun rüyalarında. Gündüzün gecen benmiyim. Gelmemi mi istiyorsun geri. Hala seviyormusun beni. Hala yaşamak istiyormusun geçmişimizi. Yada mesafeler girdi ya aramıza. Devam mı etmeli bu ayrılık tohumları:

Ektik hasat mevsimi geçti.

Gördün mü akan kırmızı nehri.

Gördün mü üstündeki taşlaşan; yosunlaşan kabukları.

Irmağımız bir göl oldu.

Üstünde kabuklar dolaşıyor.

Farkındamısın bilmem:

Hergün bir yengeç koparıyor,

Koparıyor kanıyor,

Kanıyor; yeniden kabuklaşıyor…

Ne söylediğimi bilmiyorum. Ne yaptığımı da... Aşkımız varmıydı. Yada görüp canlandırğım; içimde yaşadığım aşk hayalmiydi…

Yaşadık mı gerçekten platonik aşkı. İnanıyormusun/ inanıyormuyum: cevabını bilmiyorum…