Yaşadım, gördüm..

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, siyaset kürsüsünden “eski defterleri” kötü niyetle karıştırmaya devam ediyor.

Bundan 37 yıl önce hayata veda etmiş, aktif siyaset yaparken de -özellikle iktidardan düştükten sonraki 23 yıl boyunca- her türlü suçlamadan alın akıyla çıkmış Cumhuriyetin ikinci kahramanını suçlayarak insan olarak ta , dinende yanlış yapıyor.. Ben o devreleri yaşadım, gördüm.. Bazıları gibi kafadan atarak, oy almak için yalan yanlış şeyleri bilmeyenlere , bilhassa gençlere kürsülerden kara gözlüklerle aktarmıyorum.

İsmet Paşa gençliğinden itibaren bıyıklıdır. Albay İsmet Bey cephedeyken, Hitler Viyana sokaklarında dolaşan bıyıksız ve işsiz bir serseriydi.

Atatürk’ün bazı öfkeli zamanlarda verdiği aşırı kararları, mesela Menemen’i haritadan silme emrini frenleyen, (Kubilay olayı) İstiklal Mahkemeleri’nin kaldırılmasında Atatürk’ü ikna eden, 1930’da Serbest Fırka’nın kapatılmasına itiraz eden ama etkili olamayan, İsmet Paşa’dır. !946 ‘da çok partili sistemi de o getirdi.

Muhalif Karabekir’ paşa’yı ipten kurtaran da odur.

İkinci Dünya Savaşı’nda köylü –işçi gücümüz tarladan cepheye çekildiği için tarımsal üretim yarıya düşmüş, üstelik uzun süreli savaş ihtimali için gıda stoku yapılmıştır. “Karneyle ekmeğin” sebebi budur. Bende karne ile ekmek alıyordum , babam okul müdürü idi ama ikinci defa Cepheye yedek teğmen olarak çağrıldı , biz Kayseri de aile olarak otururken O Kandıra’da cepheye gitmişti..Bütün Avrupa yandı , yıkıldı.. Alman , sonrada Rus işgaline karşı bütün erkek nüfusu cephede idi. Üretim azalmış , ordunun tüketimi artmıştı. Üretilen buğday yetmiyordu. Bunun için mecburen ekmekte –şekerde karne ile müsavi dağıtılıp, Halk açlığa mahkum edilmedi. İnönü büyük bir diplomasi ile Bizim 20 milyon kişinin öldüğü bu savaşa Türkiye’yi sokmadı. Geçmişte şimdiki gibi oy için kandırılan bir kız çocuğu Balıkesir ‘de “Sen bizi ekmeksiz bıraktınız“ diye bağırtılınca , bu büyük adam “ evet sizi ekmeksiz bıraktım, ama babasız bırakmadım “ dedi.

İnönü namuslu ve otoriter bir “düzen intizam” adamıydı. Onun için devrimleri Atatürk yaptı, ekonomik kalkınmayı İsmet İnönü başlattı.

Hitler benzetmesi çok yanlıştır. Tarih üzerine polemik Başbakan’ın işi değildir. Başbakan, ülkedeki gerilimi azaltmaya çalışmalıdır.

Birde haddini bilmek, sıradan kişilerin ulu orta konuşmamaları terbiye icabıdır. Yobazlar hatta Dinciler, gericiler işleri bozulduğu için hınç içinde derler ki; “Lozan, muazzam bir imparatorluk mirasının han-ı yağmasıdır! Türk’ün şahsında İslam’dan intikam alınarak bütün bir İslam dünyasının başsız bırakılmasıdır!” ..
İnönü’ye karşı nefretin başlıca nedeni elbette ki laik düzen katı bir şekilde uygulamasından kaynaklanıyor. .

Erdoğan’ın İnönü’ye karşı duyduğu nefreti açıkça yansıtan Bence “Hitler” benzetmesinin temelinde yatan ideolojik düşünce de bir ucu Atatürk’e dayanan -o son cümlede saklıdır. Özetle, Erdoğan bu sözleriyle ideolojik dünya görüşünü istemeyerek dışa vurmuştur. Birde Aziz Nesin’in cümlelerini kürsüden büyük zevkle okurken, devamını da okumalıydı. Bu kısım işine gelmedi, kurnazca atladı.. “Namuslu insanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş şekilde işkenceye tabii tutulabilir. Çoluk çocuğu dağıtılmış, haneleri işgal kendileri perişan edilmiş olabilir.

Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere Amerika’dan borç dahi alınabilir. Hatta bu borç alınan paralar ziyafetlerde yenilebilir" Bunlara ne buyrulur…

ozcanvural1933@hotmail.com