- Kategori
- Doğal Hayat / Çevre
Yaşam alanı
Her canlının var olması türüne ait bir yaşam alanının varlığına bağlıdır.Öylesine vazgeçilmez bir koşuldurki bu durum,bir çok canlı oluşturduğu gurup yaşamında kendi türüne karşı dahi yaşam alanını ölümüne savunur.Milyon yıllık geçmiş arkaik beynimiz de bizi sürekli uyarmak zorundadır.Yabancı bir yerleşim alnında olan tedirginliğimiz,yabancı bir mahalle,bir mekana girişimizde de hep bu bize ait olmayan yaşam alanının gerçek sahipleri tarafından saldırıya uğrama korkusu taşırız..Hemen hepimizin hep tercih ettiği tanıdık restoran,tanıdık kafe,kahve ,vs. gibi mekan tercihlerinin de bu nedenle olduğu bariz bir gerçektir.Yuvasına en yakın olan köpek en saldırgan ve en cesur olan köpektir.Sık sık şahit olduğumuz bu tavır tüm canlıların ortak karakteri olarak bilinir.
Yaşam alanının en önemli özelliği de besin yeterliliği bakımından, o türün ve ya tür içi gurupların tamamına yetecek nitelikte olmasıdır.Populasyonun artarak yaşam alanı besin değerinin bireylere yetmediği durumlarda ne ortak türdeş olmanın ne de ilk elden akraba,tanıdık olmanın önemi kalır.İster bir ülke,ister tek bir ulus,bir dernek,bir cemaat ya da ilkeleri olan bir siyasi parti olsun,birlikte olarak kazanacakları besin ! değeri, diğer tüm ilkelerden önceliklidir.İşte tam da bu nedenle bir yaşam alanında doyurulacak midelerin artması önce açık bir rekabeti sonrada paylaşım kavgasının en öncelikli nedeni olur.
Bırakın hayati ekmek kavgasını ,yürüyecek kaldırım,geçilecek yaya geçidi,park yapılacak bir alan boş bir otobüs koltuğunun kalmadığı bir yaşam alanı içinde kim kime güleryüzle selam verecek,kim kimle gerçekten dost kalacak.