Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '16

 
Kategori
Deneme
 

Yaşam bireyseldir

Yaşam bireyseldir
 

Dünyada bir kişi yaşıyormuş gibi düşüneceksiniz.“Sonuçta hepsi insan, hepsinin isteği yiyip içip giyinmek” deyip işin kolayına kaçarsanız bu yaşamak olmaz. Bir şey bilmeyen ilk insan için bu belki olur ama yaratıldığı gibi kalmamış, kültür ve sanatla yoğrulmuş. Yaşadı dünyayı gördü, istek ve ihtiyaçları arttı. Bilgi aldı, arttı. Kültür sanat aldı, arttı.

E şimdi bu kadar istek ve ihtiyaçla dolu insanı toplumsal kurallarla kelle hesabı yaparak yaşatmaya kalkarsanız olmaz. E ne yapalım mecburuz, bu kadar insanla ayrı ayrı nasıl ilgilenelim. Kelle sayısı arttı ama imkânlarınız da arttı. Yapamayacağınızdan değil de eski anlayışlardan miras “kral”tarzı “en yücelerde olayım ve insanlara yukarıdan bakayım. Arkamdan sürü gibi gelsinler. Bir kanun çıkarayım hepsine uygulayayım” dayatmaları.

İlk insan formatından kurtulamamışlar da az değil ve hayatın zorluklarını da gerekçe göstererek “toplumsallık” denilen ucube düzenlerle bizler bir nevi çağdaş köle.

Unutmayacaksın, senin yaşamını başkaları düzenliyorsa henüz insan sınıfında sayılmıyorsun. Toplumsalcılar iyi niyetli olabilirler. Belki gerçekten daha iyi bir hayat yaşamamızı istiyorlardır. Belki gerçekten böyle milyonlarca insan için ayrı kanun, ayrı uygulama, ayrı ilgi mümkün değildir. Böyle olduğunu bilsek yine de anlarız. Ama baştakiler insanları öyle bir kanunla o yandan bu yana çevirip durmanın mantıksızlığını anlamayacak kadar bilgisiz ya da kasıtlı, işlerine geliyor.

Sen ihtiyaçlarımızı belirlemiş, isteklerimizi genellemişsin. Yer, içer, yatar; istek olarak da piknik, sinema… Kanunların, kurumların buna göre. Oysa benim yaşamak istediğim hayatı senin kanunların almaz. Aslında hayatın kanunu olmaz. Onun için biz yaşam bireyseldir diyoruz.

İhtiyaçları belli, istekleri genel sayıp döktüğün zaman bir kanuna sığan insanlar var elbette. Ve biz onlar yüzünden toplumsal kanunlarla yönetiliyoruz. Toplumsal kanun hapishane kanunudur, mahkûmları hizaya getirmek için. Bu kanunlarla bir kişiye ne istiyorsun diye sordunuz mu? Size göre ne yapıyorsa onu istiyordur değil mi? İstediği şeyleri değil ki senin düzeninde var olanı yapıyor.

Kanunlar böyle herkese geçerli değil, bireyin isteği baz alınarak yapılmalı. Ramazan orucu tutanlar dilekçe verirler. Oruçla ilgili isteklerini söylerler. Bu istekler doğrultusunda sadece onlara hizmet verirsin. Herkesin değişik istekleri olabilir. İstekleri aynı olanlara o hizmeti verirsin. Adam ateiste dua okuyor, o da diyor ki “Bana ne kardeşim, ben rahatsız oluyorum!” Adam haklı.

Koyun gütmüyorsun; halkı/milleti değil insanları yöneteceksin. Şimdiki yönetimde ülkedeki insanların çoğunun isteği olmuyor. Bazıları mangal biliyor ya mangal kanunu yapıyorsun, ben nefret ederim! Çoğumuzun isteği olmuyor çünkü kanunlarda yazmıyor; çoğunu da yasaklıyorsun. Bilmem ne bayramına göre uygulama koyuyorsun, bayramı sevmeyen yok mu bu ülkede! İstediklerimizi yapamadıktan sonra yaşamışız neye yarar. Halkın geneli değil insanın özeli daha önemli…Toplumsal sorunlarda devletin bireyi öne almamasından. Huzur ve barış için yaşamı bireysel olarak algılamak, kişilerle tek tek ilgilenmek zorundayız.

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..