Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Neslihan ERDOĞDU Serbest

http://blog.milliyet.com.tr/kariyerkoc

27 Kasım '07

 
Kategori
Eğitim
 

Yaşam en becerikli öğretmen!!!

Yaşam en becerikli öğretmen!!!
 

Öğretmenler gününü geçirdik, yine klasik kutlamalar, beylik laflar, şiirler, yemekler, hediyeler…

Aslında yaşadığımız her an bizim en öğretici öğretmenimiz…

Öğrenme yaşadığımız her an gerçekleşebilen ve hiç bitmeyen bir süreç…

Bugün bir öğle yemeğine katılmak için yola çıktım, ilk kez gideceğim ve yolu bilmediğim bir yer.Bir yere ilk kez gidiyorsam ve hele de yol bilmiyorsam alarmlarım bana rahat vermez..Epey erken sayılabilecek bir saatte yola çıktım, başlangıçta da her şey çok iyi gitti ve 1 saat öncesinden gideceğim yerin kapısına kadar geldim..Ne olduysa kapıda ki görevlinin beni otoparka yönlendirmesiyle oldu ve kapısına kadar geldiğim yerden uzaklaştım, hiç bilmediğim , tamamen sezgilerimle devam ettiğim, ürkütücü ve tedirgin bir yolcuğa dönüştü….

Otoparka gitmek umuduyla girdiğim yol beni geri dönülmez bir ana yol trafiğine soktu, ne geri dönebiliyor ne de nereye gidebileceğimi biliyorum..Hem panik , hem pişmanlık, hem öfke duygularını aynı anda yaşıyorum..

Gitmek istediğim yerden uzaklaştığımı anlıyor , çare düşünüyorum, .Aklıma ilk gelen yerde doğru bir manevrayla gitmek istediğim yere nasıl gideceğimi soruyorum, “sağa dön, sola gir, rampayı çık, geçitten geç” gibi o an hiç aklımın almadığı bir tarif alarak ve anlamış gibi yola çıkıyorum…Sezgisel bir güçle söylenilen manevralardan bazılarını yaparak ilerlerken , gitmek istediğim binayı uzaktan görüyor, önüne kadar gelmeme rağmen ulaşamamış olmaktan dolayı şaşkın, kızgın bir halde, yine yanlış bir yola giriyor bu defa umudumu kaybederek, ulaşamayacağımı düşünüyorum..

İşte tam bu an; aklıma sınava hazırlanan öğrencilerin duygusu geldi…

Bu an onların duygusunu yakaladım kendimde…

Öss ye hazırlanan binlerce genç, yakaladıklarını sandıkları anda , uzak düşüyorlar amaçlarından ve bir daha denemeye başlıyorlar…Görüyorlar ama içeri giremiyorlar, bazısı umudunu yitirerek “ben bu yolu bulamayacağım “diye vazgeçiyor, bazısı da benim gibi bir daha dönüyor etrafında…

Bu duyguyu yakalamak bana çok iyi ve anlamlı geldi, vazgeçmenin ve devam etmenin zihinsel sürecinin farkındalığını yaşadım…

Gerçekten gitmek istiyor muyum?

Evet sihirli soru buydu…Gitmek istiyorsam bir yol mutlaka vardır.

Kırmızı ışıkta bir münübüsçüye sordum, “o da önce düz git, sağa gir sola sap “dedi, ama anlamaz gözlerle bakmış olacağım ki umutsuzca, beni takip et dedi….Takıldım peşine, bu defa ara sokaklara saptık daha da uzaklaşmış gibi geldi, bir yandan da başıma bir şey gelir mi diye korktum…

Vazgeçsem mi??? İnsan korktuğu, zorlandığı, umutsuzlaştığı her an vazgeçme eğilimine giriyor

Ama gerçekten gitmek istiyor muyum sorusu….

Rotayı doğru noktaya getiren çok güzel bir soru…

Bir yerlere ulaşmak isteyen herkes için geçerli olabilecek bir yaşanmışlık bu..

Gitmek istediğim yere gittim mi???

Buna da siz karar verin…

 
Toplam blog
: 157
: 876
Kayıt tarihi
: 10.09.07
 
 

HAYAT YÜZ ÇİZGİLERİ YÖNÜNDE İLERLER.. ..