Yaşam Kalitesinin Mimarı

Yaşamınızın bu dilimine gelmeden önce Ebru Şener'in sahip olduğu kimliği biraz anlatır mısınız?
1971 İstanbul doğumluyum. Mimar Sinan Üniversitesinde İstatistik okudum. Çeyrek asırlık İş hayatım inşaat sektöründe ve pazarlama alanında geçti. Geriye dönük baktığımda her zaman rakamlara karşı büyük ilgim olmuştur. Onları incelemek, analiz etmek ve ortaya bir şeyler çıkartabilmek hep bana ayrı bir keyif vermiştir. Zaman içinde rakamların yanına duygular geldi, verilerimi incelerken insan davranışları ile rakamları inceleyerek analiz yapmaya başladım. Bu bende yıllarca, merak, keşfetme, analiz, okuma ve anlatma becerilerimi geliştirdi. Marka ve pazarlama, strateji, ortaya çıkartma ve bunu anlatma konusunda uzmanlaştım.

Bu kimlik sizi hangi noktada köşeye sıkıştırdı ve sizin için değişim kaçınılmaz oldu?
Yıllar geçtikçe, özden gelen bu yeteneğim, tıpkı bir matematik gibi işlemeye başladı. Başarılı işler, projeler yapmaya başladım. Bir yerde sıfırdan başlamak ve yeniden yaratmaktan çok keyif alıyordum. Bunu birkaç kez başarılı bir şekilde yapmıştım…Taki, işten atıldığım ana kadar..

Çok başarılı olduğunuz bir anda en güçlü olduğunuz şeyleri kaybetmek çok büyük travma yaratıyor insan hayatında. O anda ben dondum kaldım ve nasıl çözüleceğimi bilemedim…

Değişime nereden başladınız? İlk durağınız neresi oldu?
O donma halinde beni ilk uyandıran Steve Jobs’un öldüğü gündü. O sabah uyandım ve sosyal medya bu haber ile dolmuş. Onun “Noktaları Birleştirmek” adlı videosudur benim buzlarımı ilk çözen… O videoyu izledikten sonra yaşadığım duruma başka bir yönden bakmaya başladım ve bir yıllık uykumdan uyandım. Bir yaşam koçu ile çalışmaya başladım. Üç yıl kadar her hafta gittim onunla olan seanslara. Aradığım;

Gerçek Ebru kim? 

Kendimle arama koyduğum o buzdan duvarları nasıl kaldırabilirim?

Sorusuna cevaptı ilk başta..

Evet cevapları aldım, aldım ama esas sonrasında en büyük mücadele başladı. Bu gerçek mi? Zihnimin oyunu mu? Kendi gerçeğim ve yaşadığım gerçeklik arasındaki fark ile yüzleşme ve buna direnç dönemi başladı.

Çok çeşitli ruhsal eğitimler, workshoplar var. Bunlar da bir nevi bağımlılık haline geliyor gibi görünüyor. Sizce eğitimlerin kişiye katkısı nedir?
Kendimi arama yolculuğumda, çok fazla danışmanlık ve eğitim aldım. Bana “sen doğuştan şifacısın ve bir gün bu işi yapacaksın” dediklerinde hiç anlam veremiyordum ve kulak arkası yapıyordum. Tesadüfen gittiğim bir yerde ilk enerji eğitimimi aldım. Bilmeden, planlamadan gittiğim bu eğitim aslında bir enerji şifa sistemiymiş. Daha ilk modülden sonra hayatımda farklılıklar olmaya ve bazı blokajlarımın açılmaya başladığını gözlemledim.

Bilinçaltı kayıtları hep ilgimi çekmiştir. Kurumsal hayatta özellikle işyerlerinde yaşadığımız sorunların bilinçaltı kodlarımızdan kaynaklandığını düşünürdüm hep. Bunu nasıl öğrenebilirim diye kutsal Google a sorduğumda karşıma ThetaHealing çıktı. Ertesi gün hemen aldım eğitimi. Hatta abarttım ve devamını da alarak eğitmen seviyesine geldim.

Thetahealing eğitimini aldığımda işten atılalı dört yıl olmuştu ve hala iş hayatına geri dönemiyordum.. Eğitim bitti akşam saatleriydi, eğitim aldığım öğretmenime şimdi ben thetaya çıkıp o kutsal soruyu sorduğumda “işe girersem en kötü ne olur?” gelen cevabı değiştirince olacak mı? Diye saf saf sorduğumu hatırlıyorum, onunda cevabı çok net Evet olmuştu. Ben o soruyu sordum ve bir cevap geldi kalbime çok şaşırdığım ve asla düşünmediğim bir şeydi gelen değiştirildim hemen ve bir ay geçmeden işe başladım. Dört yıl oldu bu işime devam ediyorum…Bu zaman içinde thetayı çok sevdim, kullandım pek çok blokajımı çözdüm yaşamın içinde akarken, o kadar ki, öğretici olmak ve başkalarında anlatabilmek noktasına geldi.

Hep inatlaştığım konu bende daha öncede dediğim gibi, çok zihinsel bir insan olduğum için kanıt arama işe sürece bilimsel kanıtlar arama ihtiyacım, hep başka yol ve yöntemler aramama yol açtı. Hatta o kadar test etme ihtiyacı duydum ki, EEG cihazına bağlanarak gerçekten Theta seviyesine çıkılıyor muyu test ettim. Evet oluyordu…

Yine seans alıp sonuçlarından ve yönteminden çok etkilendiğim bir teknik olduğu için olan İnner Speak iç benle konuşma eğitimini de veriyorum. Online olarak iki aşama ile verilen bir eğitim, ikinci aşması sistemin kurucu InnerSpeak™ psikolog, eğitmen ve şifacı Jean Adrienne Miller tarafndan veriliyor.. Inner-Speak şu anki yaşamımızı olumsuz etkileyen bu etkilerin kaynaklandığı kaynak yaşam sürecinin ve olgunun saptanmasına ve etkinin kaynağında arındırılmasına olanak sağlar; bu yapıldığında etki tüm zamanlar için arındırılmış olur ve etkinin üzerimizdeki döngüsü sonlanarak yaşamımızın bu etkiden özgürleşip şifalanması ve gerçekliğimizin değişmesi sağlanır.

Sonrasında, birçok eğitim aldım evet dediğiniz gibi bir süre sonra eğitimlere bağımlılık mı başlıyor yoksa hep o içten gelen cevaba direnç ile mi oluyor bu durum bilemiyorum. Aslında eğitimlerin katkısı benim için, kendime olan yolculuğumda hepsi ayrı ayrı hizmet etti. Her aldığım ayrı bir blokajım ile yüzleştirdi beni Konuya farklı alanlardan bakmamı sağlad, şifalandırdı, alet çantamı destekledi. En son geldiğim noktada ise her şeyin düşünceyi kontrol ve anda yaşamaya hizmet olduğunu gördüm. Bu bilince geldiğinizde zaten her şey olduğu gibi kabul veriyorusunuz ve yaşam akıyor, tam olması ve olduğu gibi. Yıllar önce okuduğumda tam anlayamadığım Echart Tolle ve Şimdinin Gücünü deneyimleyerek anlayabildim.

Yolculuğunuzda ilerledikçe herkesin heyecanla beklediği gibi mucizevi değişimler mi yoksa sancılı devrimler mi yaşadınız?
Aslında her ikisi de, değişim beklentisiz, yargısız ve şefkatli bir şekilde, kalpten yapıldığında gerçekten mucizevi sonuçlar yaşadım. Kimi zaman geçiş çok sancılıda oldu. Öğrendiğim bir şey var aslında evet acı var, acıya ne kadar direnirseniz ızdırabınız da o kadar artıyor. Acının içinden geçme becerisi için bu öğretiler gerçekten mucizevi oluyor.

Kendi yolunuzda en çok zorlandığınız ne oldu?
Kabul ve eyleme geçmek konusunda çok direndim ben. Kişilik olarak çok dirençli bir tipimdir. Teslim olmak ve akla, mantığa, bilime uymayan hiçbir şeyi kabul etmek benim en büyük sınavımdı belkide . İşten atılıp donduğum o anın kabulü, kendi merkezime gelebilme sürecim sancılı ve zordu.

Dünyevi yaşam ile ruhsal yaşam bir arada olamazmış gibi bir algı var. Siz ne düşünüyorsunuz?
Benim için; beden, zihin ve ruh üçü bir arada ayrılmaz. Ayaklarım yere basmalı, yaşam içinde akmalı, eğlenmeli, çalışmalı, gülmeli, ağlamalı, gezmeli, dost edinmeli, aile kurmalı Yani yaşamı doya doya yaşamalı insan. Yaşam akarken düşünceler, kaygılar, öğrenilmiş çaresizlikler, olumsuzluk önyargıları, genler ile getirdiğimiz epigenetik kodlar, atalardan gelen miraslar zaman zaman bizi akışa karşı durduruyor. İşte tamda burada spritüel öğretiler şifa aracı olarak karşımıza çıkıyor. Kendimizi yine o yaşamın akışına teslim edebilmemiz için bize yardımcı oluyor.

Peki şu an için varmış olduğunuz yerden insanlara ne vermek/katmak istiyorsunuz?
Uzun yıllardır kendime doğru bir yolculuk içindeyim. Kurumsal hayatta verilere, rakamlara karşı duyduğum okuma, analiz etme, anlama ve anlatma yeteneğim, şimdi bedeni, duygu durumunu, bilinçaltını okuma, analiz etme, anlama anlatmaya dönüştü. Hani en başta bir donma ile başladığım bu yolculuğum o donma anını nasıl çözerim arayışı ile devam etti. Bir olay olduğunda İnsanın kaç, savaş, don tepkisinin bedende ve bilinçaltında yarattığı blokajı nasıl çözümleyebilecekleri, bedeni ve kök nedeni nasıl bulabileceklerini ve bunları nasıl dönüştürebileceklerini öğretiyorum.

Sizinle bir araya gelen kişiler sizden ne beklemeli ya da beklememeli?
Herkesin kendine bir yaşamı var, her sabah uyanıyoruz ve güne kendimizce başlıyoruz. Büyük bir koşuşturma, tempo ile oradan oraya savrulurken çoğu zaman neyi neden yaptığımızın bile farkında değiliz. Hiç durup Ben Nasılım? Diye soruyor muyuz? Bugün nasılım ve neye ihtiyacım var? İşte kendimize alan yaratmak ve kendimizi tanımak için olumsuz bir olay yaşamadan da, farkındalığımızı geliştirecek, kendimizi ve yeteneklerimizi keşfedecek yöntemler teknikler öğrenmek için benimle iletişim kurabilirler.

İnsanlar neden spiritüelbir sistemi öğrenmek isterler? Ben bunu üç aşamaya ayırıyorum ve benim verdiğim hizmetler bunun ilk iki aşamasını kapsamaktadır.

Şifalanmaya ihtiyaç duyarlar; çoğu zaman kaygı, rahatsızlık, sağlık sorunu yaşıyoruz. İşyerlerimizde bir sürü iletişim ve çatışma ve haksızlık durumları içindeyiz. Aşk acısı, iş kaybı, ölüm, kaza travmalar, maddi kayıplar, ilişkilerde sorunlar, yaşıyoruz. Çocuk sahibi olamıyor, hayatımızı birlikte geçirebileceğiz kişi ile evlilik yapamıyoruz.

İşte ilk aşama genelde böyle durumlar ile başlıyor?  İçinde bulunulan durumun farkına varmak ve şifalandırma arzusu. Burada Mindfulness meditasyonu, ThetaHealing ve İnnerspeak, teknikleri ile çalışmalar yaptırtmaktayım.

Kendini tanıma ; biraz iyileşme olup beden ve/veya duygu durumu farkındalık ile düzelmeye boşaldığı zaman, kişiler kendini tanımaya ihtiyaç duyuyor. Burada bir takım kişisel testler, Points Of You koçluk kartları ile farkındalık çalışmaları, bire bir koçluk seansları ile çalışılmaktadır. Yine Kendini tanıma aşaması için interaktif ve online olarak yaptığım atölye çalışmalarım bulunmaktadır. Bunlardan özellikle Ben AŞ yaratım atölyesi kişinin kendisi ile arasına koyduğu engelleri fark edip kaldırması için yedi modülden oluşan bir çalışmadır.

Ve artık kendini aşma; bu artık egonun ötesine geçme aşaması. Bir bütünün parçası olduğunu anlama halidir. Yargısız, açık ve kalpten koşulsuz sevgi ile bakabilme halidir.

Herkesin yolu kendi parmak izi gibi eşsiz olmakla birlikte siz bu yolu toplamda neye benzetirsiniz, nasıl tanımlarsınız?
Yaşam kalitesinin mimarı kişinin kendisidir. Hayat ne iyi nede kötüdür. Hayat sadece hayattır. Sadece sizin hayata verdiğiniz anlam ve algı vardır. Bakış açısını ve perspektifinizi değiştirildiğiniz zaman her şey değişecektir.