Yaşam sanatı

Yaşamak bir sanattır. Ama büyük çoğunluk ne yazık ki bunu böyle bilmez. Yaşamı sanat haline getirenler hem işlerinde başarılı olurlar hem de yaşamdan keyif alırlar. Hayatları planlıdır, hedefleri vardır, bir yaşam disiplinleri vardır. Günü yaşarken yarınlarını da oluştururlar. Yaşamın bilek işi değil yürek işi olduğunu bilirler. Velev ki ekmeklerini kol gücü ile kazansalar bile. Yaşamı anlamlı ve güzel kılmanın yolunun sevgiden geçtiğini, paylaşmaktan geçtiğini bilirler. İnsanı severler, dağı, taşı, ormanı, denizi severler, hayvanları severler, öldürmezler yaşatırlar. Dünya ve ülke sorunlarına kafa yorarlar. Estetik duyguları gelişmiştir. Yapaysallıklara değil doğal olana ilgi duyarlar. Lükse değil kaliteye ve estetiğe önem verirler. Biçimsel değil ilkeseldirler. Zorluklardan yılmaz, zorluklara karşı direnç gösterir ve mutlaka bir çıkış yolu bulurlar. Her yaşta öğrenmeye açtırlar. Hoşgörülü, anlayışlı, mizahı seven, güzel sanatlar, müzik ve edebiyatla alakalıdırlar. Saydamdırlar, kulaklara değil yüreklere hitap ederler. Ekmeklerini ve sevinçlerini paylaşırlar, acılara ortak olurlar.Üretmenin insanı yücelttiğini bilirler, onun için tüketmekten çok üretirler. Hem de üremezler üretirler. Yaşam boyu yüreklerinin kirlenmemesine de dikkat ederler. Sağlıklı yaşam insana büyük keyif verir. Sağlıklı yaşamın yollarından biri spor yapmak olduğunu, diğerinin ise yemek için yaşamak değil yaşamak için yemek olduğu gerçeğini de bilirler. Yemekte ne yendiğine değil, kiminle yendiğine önem verirler.

Yaşamı güzel kılmanın yollarından birinin de erdemli olmak olduğuna inanırlar. Erdemli olmanın olmazsa olmaz kurallarından bazıları da şunlar olsa gerek; güçlünün değil haklının yanında yer alacaksın; olaylara karşı tepkili değil, etkili olacaksın; ayrıcalıkların değil, haklarının peşinde koşacaksın. Eğer paçalarım çamurlu olmasın diyorsan, yürüdüğün yola bakacaksın. Gideceğin yönü şaşırmışsan, geldiğin yere bakacaksın. Sorunlar karşısında söylenmek yerine çözümler üreteceksin. Arayan değil aranan kişi olacaksın. Kâr değil ar peşinde olacaksın.

İnsanlık asırlardır, yaşamın her alanında mutluluğa refaha ulaşmanın yollarını arıyor. Oysa refahın ve zenginliğin kaynağı, insan beyninin ta kendisidir. Yani yaşam tarzında, yaşam felsefesindedir. Başka yerde aranmasına hiç gerek yok.